Boru hattında tarih yatıyor
100 arkeolog ile 700 işçi, Bakü-Ceyhan boru hattının Türkiye sınırları
içinde kalan güzergâhında kültürel değerleri korumak için mücadele
veriyor. Güzergâhta 200'ü aşkın arkeolojik sit alanı var
Bakü-Ceyhan boru hattının Türkiye sınırları içindeki güzergâhında
kültürel değerleri korumak ve zarar vermeden çıkarmak için kazı çalışmaları
yapılıyor. Arkeolojik sit alanları nedeniyle güzergâhta değişiklikler yapıldı.
Değişiklik yapılmayan yerlerdeki kültürel varlıkların korunması için de
çaba gösteriliyor.
Gazi Üniversitesi Arkeolojik Çevre Değerleri Araştırma Merkezi'nce yapılan
çalışmalara, 100 arkeolog ile 700 işçi katılıyor. Çalışmaların
koordinatörlüğünü yürüten Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı
Yrd. Doç. Dr. Yücel Şenyurt, Botaş'ın finansörlüğünde yapılan kazı çalışmalarını
anlattı. Şenyurt, şu bilgileri verdi:
Güzergâhta değişiklik
Güzergâhta 200'ü aşkın arkeolojik sit alanı belirlendi. Bunlara göre güzergâh
değişikliği yapıldı.
11 bölgede güzergâh değişikliği yapılamadı. Buralardaki kültürel
varlıkları kurtarmak için kazı çalışması başlatıldı. 11 bölgedeki
kazı çalışmalarından üçünü tamamladık, yedisini sürdürüyoruz. Bir bölgede
kazıya yeni başlandı.
Kazı çalışmalarının yüzde 60-65'lik bölümü tamamlandı.
Adana'nın Ceyhan ilçesiyle Ardahan'ın Posof ilçesine kadar olan güzergâhta
boru hattı çalışmaları tamamlanana kadar arkeolojik danışmanlık yapacağız.
Önceden tespit edilemeyen arkeolojik bulgulara rastlanabilir. Bu tür kültürel
varlıkları kurtarmak için acil müdahale ekibi oluşturduk.
Ceyhan'da boru hattı çalışmaları esnasında geç Roma dönemine ait kaya
mezarı ortaya çıkarıldı. Kaya mezar taşınmaz kültürel miras olduğu için
çıkarıldığı bölgede korunma altına alındı. Bu nedenle güzergâh değişti.
Örnek hassasiyet
Türkiye'nin kültürel varlıklara gösterdiği hassasiyeti boru hattının geçtiği
Azerbaycan ve Gürcistan'ın göstermediğini belirten Şenyurt, şöyle dedi:
"Bir elektrik direği bile dikilmeden o bölgede kültürel varlıkların
olup olmadığı araştırılıyor. Çalışmalar örnek olmalı. Artık DSİ,
Karayolları gibi kurumlar da yapacakları çalışmalarda kültürel varlıklara
gerekli hassasiyeti göstermeli."
Radikal
|