reklam

01 Ağustos 2003 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Kentler plansızlıktan şantiyeye döndü

Son günlerde büyük kentlerin hepsinde benzer şantiye-kent manzaralarını görmek mümkün. Yeni yolların ve kavşakların inşası, yol ıslah çalışmaları, metro ve benzeri toplu taşıma projeleri gibi çalışmalar başta İstanbul ve Ankara olmak üzere pek çok kenti neredeyse yaşanmaz hale getirdi.

Kentlerin, aynı zamanda plansız bir şekilde şantiyeye dönüşmesine büyük tepki gösteren Şehir Plancıları Odası, belediyelerin yaklaşan yerel seçimlerin etkisiyle yoğun çalışma içine girdiğini düşünüyor. Geride kalan dört buçuk yıl içerisinde bir türlü gerçekleştirilmeyen ya da planlanmayan yatırım ve projelerin, seçimler öncesindeki 7-8 aylık zamana sıkıştırıldığını da belirten Şehir Plancıları Odası kentlerdeki çalışmaların plansızlığın bir sonucu olduğunu açıklıyor:

"Seçimlere güçlü girmeyi hedefleyen belediye başkanları, "hafızalardaki tazeliğini korusun" mantığıyla beş yılın işini 7-8 aylık bir zamana sıkıştırmakta kararlılar. Ne var ki bu durumun sıkıntısını da kentliler çekiyor. Sıkışan trafikte kaybedilen zamanlar, sürekli değişen trafik güzergahları nedeniyle yaşanan sorunlar, engeller nedeniyle yollarda yürümenin imkansız hale gelmesi, kentlilerin çektiği eziyetlerden bazıları yalnızca.

Bütün bu eziyetlerin yanında tüm bunların yarattığı ya da yaratacağı mali sorunlar da görmezden gelinmemeli. Plansız ve programsız girişilen ve seçimlerin hemen öncesine sıkıştırılan imar ve altyapı çalışmaları, aynı alanlara kısa süre önce yapılan harcamaları da israfa dönüştürebiliyor. Bunun önemli örneklerinden birisini Ankara'da yaşıyoruz. Yıllarca Kızılay-Çayyolu (Ümitköy) metro projesinin yapımını geciktiren Ankara Büyükşehir Belediyesi, nihayet geçtiğimiz aylarda bu projeyi başlattı. Ne var ki Belediye, metro projesinin başlangıcından önce de şu anda kazılmış bulunan Eskişehir Yolunu genişletme ve asfaltlama çalışmalarını tamamlamıştı. Kısaca; önce yolu genişletip asfaltlayan Belediye, bir süre sonra o yolu yeniden kazarak, önceki harcamaları adeta çöpe atmış oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesinin borçlarının yüksek meblağlara ulaştığı şeklinde basına yansıyan haberler bu nedenle hiç şaşırtıcı değildir. Benzer durum diğer kentlerimiz için de geçerlidir.

Kentliler şimdi kendilerine şu soruyu soruyorlar: "Acaba yapılanlar çektiğimiz eziyetlere değecek mi?". Kimi durumlarda bu soruya olumsuz yanıt vermek kaçınılmaz. Ankara'da yapılmakta olan metro çalışması ile ilgili belirsizlikler sürüyor örneğin. Toplam fizibilite ve etüt çalışmaları yapılmadan sadece metro galerisi kazısı inşaatına başlanmış olması ki bu aşama metro projelerinde işin sadece %30'luk kısmıdır, projenin akıbeti hakkında kuşku duyulmasına neden oluyor. Böylesine büyük bir projenin hangi kaynaklarla ve nasıl sürdürüleceği konusu belirsizliğini korurken, çekilen eziyetlere değeceğini söylemek oldukça zor.

İmar faaliyetlerini, altyapı çalışmalarını ve bunlarla ilgili projelerini planlamayan, bu planlar doğrultusunda yıllık programlarını kamu yararını gözetecek şekilde hazırlayıp uygulamayan populist kent yönetimlerinin kentlilere bu sorunları yaşatması kaçınılmazdır. Kent yönetimleri; meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine ve kentlilere sırtını dönerek, eleştiri ve uyarıları dikkate almayarak, "en iyisini ben bilirim" mantığından şaşmayarak bütün yanlışlıkların yükünü kentlilere çektirme sorumluluğunu taşımaktadır.

Bir yanda kaynak yaratmak için ormanlarını, kamu topraklarını, okullarını dahi satmayı düşünen bir ülke diğer yanda sahip olduğu kısıtlı kaynakları israf eden ve savuran bir başka ülke. Her ikisinin de aynı ülke olması büyük bir trajedidir ve bu trajediye neden olan ise plansızlıktır."
Arkitera

 

Temmuz 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Adatepe Taşmektep 2003 Yaz Seminerleri

7 Temmuz - 24 Ağustos 2003 Adatepe

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz