Kanuni döneminden kalan yanlışlık
Erzurum’un
simgelerinden Çifte Minareli Medrese’nin Selçuklu değil, İlhanlılar döneminde
yapıldığı belirlendi.
Medresenin yapım tarihi ile ilgili yanlışlığın, Kanuni Sultan Süleyman
döneminde tutulan vakfiye kayıtlarından kaynaklandığı bildirildi.
Erzurum Müze Müdürü Mustafa Erkmen, Çifte Minareli Medrese’nin geçmişte
Vakıflar ve belediyenin sorumluluğunda olduğunu, birkaç ay önce Müze Müdürlüğü’ne
devredildiğini söyledi.
Medresenin yapım tarihi ile ilgili tespit çalışması yaptıklarını
bildiren Erkmen, “Eserin Selçuklu üslubu ile İlhanlılar döneminde yapıldığı
sonucuna vardık” dedi. Kanuni Sultan Süleyman döneminde hazırlanan vakfiye
kayıtlarında medresenin Selçuklular’dan kaldığının yer aldığına
dikkati çeken Erkmen, şunları söyledi: “Bu dönemde hazırlanan vakfiye
kayıtlarında Erzurum’daki eserlerin birçoğunun Selçuklular’dan kaldığı
kayıt altına alınmış. Kitabesi bulunmayan medresenin de Selçuklular tarafından
yapıldığı kaydedilmiş. Bu dönem tutulan vakfiye kayıtlarında yanlış
yapılmış. İlhanlılar’dan kalan kitabesi bulunan eserler bile Selçuklu
olarak kayıt altına alınmış. Güvenli olmayan bu vakfiye kayıtları
nedeniyle Çifte Minareli Medrese’nin yapımı 1253 yılı olarak
tarihlendirilmiş.”
Stil, üslup ve tarihi olaylar
“1250’li yıllarda Çifte Minareli Medrese’nin Selçuklu Sultanı Alaeddin
Keykubad’ın kızı Hüdavent Hatun tarafından yaptırıldı” şeklindeki
bilginin yanlış olduğunu anlatan Erkmen, kitabesi olmayan medresenin mimari,
süsleme ve yazı stilleri ile o dönemdeki tarihi olaylara göre bu dönemden
kalmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Medresenin 1250’li yıllardaki mimari stile uymadığını vurgulayan
Erkmen, bilimsel çalışmalara göre, medresenin yapım tarihinin 1290’lı yıllara
denk düştüğünü anlatarak, şöyle devam etti: “Çifte Minareli
Medrese’nin yapım tarihi ile ilgili tespit çalışmalarımız sürüyor.
Fakat 1290’lı yıllarda yapıldığı ve o dönem bölgede İlhanlı egemenliği
olduğu biliniyor. İlhanlılar döneminden kalan bu eser Selçuklu üslubu, Türk
insanının emeği ile yapılan bir Türk mimari örneğidir.”
Medrese ile ilgili bilimsel bir makale
Sanat Tarihçisi Prof.Dr. Haluk Karamağaralı tarafından yazılan bir makalede
de, Çifte Minareli Medrese’nin İlhanlılar döneminden kaldığı
belirtiliyor. “Erzurum’daki Hatuniye Medresesi’nin Tarihi ve Banisi Hakkında
Mülahazalar” başlıklı makalesinde Prof. Dr. Karamağaralı, Çifte
Minareli Medrese olarak anılan medresenin kitabesinin mevcut olmadığını
belirterek, Ruslar’ın 1829 yılında Erzurum’u işgalinden sonra medrese üzerinde
bulunan çift başlı kartal ile kitabesinin sökülerek götürüldüğü
iddialarını da kaynaklarla çürütüyor.
Medresenin Alaeddin Keykubad’ın kızı tarafından yapıldığı inanışının
tarihi olaylar ve devrin siyasi şartlarına uygun düşmediğine makalesinde
yer veren Karamağaralı, ayrıca, Fatih’te Ali Emiri Efendi Kütüphanesi’nde
bulunan “Hidaye” adlı el yazması kitapta Erzurum’daki Hatuniye
Medresesi’nin tamamlandığının kayıtlı olduğuna işaret ediyor. Tarihi
kaynağa göre, medresenin adının Hatuniye olduğu ve bu nedenle medresenin
banisinin hatun olduğuna şüphe bırakmadığı kaydedilen makalede,
“1277’den itibaren de fiilen İlhanlılar’ın merkezi haline gelen
Erzurum’da bu medreseyi ve türbeyi yaptırabilecek bir Selçuklu hatununu tanımıyoruz”
görüşü yer alıyor.
NTVMSNBC
|