reklam

04 Ağustos 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Van Gölü havzasından... (1) Tarihin altyapısı: 'Kehriz'ler...

Anadolu uygarlıklarında herkesi şaşırtan tarihsel değerlerden biri de çağlar öncesine ait ''altyapı'' tesisleri...

Hele bizim gibi bu değerlerin üzerinde yükselen ''altyapısız kentler'' deki pet şişeli su yaşamını ''çağdaş yaşam'' sananlar için bazen ''şok'' etkisi de yapabiliyorlar...

Yıllar önce bir gün Afrodisias 'ı gezerken, önümdeki yerli turist antik kanalları ''yeni'' sanıp şöyle sevinmişti; ''Tarihle uyumlu olsun diye plastik boru tercih etmemişler, ne iyi...''

Bu okumuş yazmış insanımıza; ''Gördüğünüz kanallar da kentle aynı tarihte yapılmışlar...'' dediğimde ise kendi bilgisizliğinden çok, yaşadığı ''modern semtin'' zavallılığına üzüldüğünü söylemişti...

Aklın mirası
İşte bu hâlâ ''ders alamadığımız'' uygarlık mirasının en özgün ve belki de en ''akıllıca'' uygulamalarından biri de ''kehriz'' ler... Yani, Anadolu'da sadece Şanlıurfa ile Van 'da görülen, tarihteki altyapı kültürünün eşsiz tanıkları olan ''yeraltı su kanalları'' ...

Tarihi Kentler Birliği 'nin (TKB) 11-13 Temmuz 2003 günlerindeki Van Buluşması'nda, Prof. Dr. Metin Sözen 'in yönettiği ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) uzmanlarının sunuşlar yaptığı; ''Van Gölü Havzası'nda Tarih, Kültür ve Çevre'' temalı oturumun çarpıcı bildirileri arasında kehrizler de vardı...

Önce, YYÜ'nün çalışkan hocası Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam havzadaki 10 bin yıllık uygarlıklar serüvenini hemen tüm örnekleriyle açıkladı... Ardından bölgenin hem sevdalısı hem de ''hamisi'' olan Prof. Dr. Oktay Belli de aynı geçmişin nasıl bir ''özverili bilimsel emekle'' gün ışığına çıkartıldığını anlattı...

Böylesi derinlikli ve coşkulu bir girişin ardından söz alan Yard. Doç. Dr. Şahabettin Öztürk 'ün kehrizleri sunması ise öylesine ''özlem yüklü'' ydü ki sanki dinleyen herkes şu düşünceye kapılmış gibiydi; ''Nasıl yapsak da tarihteki bu daha ileri kültürü kentin imarında yeniden egemen kılabilsek...''

Üstelik kehrizler İÖ 9. ve 6. yüzyılların sahibi ''Urartu'' ların mirası olmaları bir yana, ''Osmanlı'' döneminde bile Van'ın her türlü su gereksinmesini karşılamada kullanılmışlardı... Hatta 1970 'lere kadar da hem yine içme suyu sağlamış, hem de bahçe ve tarla sulamasına hizmet etmişlerdi...

Uygarlıktan ilkelliğe...
Bu müthiş tarihsel derinlik içinde ''binyılların'' altyapısı olmalarına rağmen, sadece şu ''son otuz yılın'' uygarlık yoksunu kentleşme politikalarına ders veremeyen kehrizler, özellikle sıcak iklim koşullarında suyun buharlaşmayla eksilmeden taşınması için uygulanmış bir ''tünel-kanallar'' sistemi....

Van kehrizlerinin su kaynakları, kentin kuzeyindeki ''Erçek Gölü'' , tarihi kalenin yakınındaki ''Kalecik'' köyü ve ''Erek Dağı'' eteklerindeki diğer köylerde bulunuyor...

Aynı zamanda Mimarlar Odası Van Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olan Şehabettin Öztürk, sadece Van kent merkezinde bile bu kaynaklardan suyun geldiği 48 kehriz bulunmasına rağmen, günümüze sadece 22'sinin kalabildiğini saptamış...

Osmanlı'da bunların bakımı için bir vakıf bile varken, 1965'e kadar aynı hizmeti belediye üstlenmiş... İzleyen yıllardaki DSİ gözetimi de son ''kenkan (kehriz ustaları) ekibinin'' 1985'te emekliye ayrılmasıyla birlikte ''tümüyle terk edilmiş'' durumda...

Bilmem ki bu tür kararlarla aslında ''uygarlığımızı'' terk ettiğimizi ne zaman fark edeceğiz?.. Belki de ''belleğimizi'' tümüyle yitirdikten sonra zaten sonsuza kadar hep ''ilkelliği'' yaşayacağız...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Temmuz 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Doğan Kuban 25 Mart 2003  günü Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Doğan Kuban  hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz