Divriği Ulucami, yanlış
restorasyon kurbanı oldu
UNESCO’nun ‘Dünya Kültür
Mirası Listesi’nde yer alan Sivas’ın Divriği ilçesindeki ünlü
Ulucami’nin taşlarının erimesine restorasyon amacıyla yapılan yanlış müdahaleler
yol açmış.
Mimarî açıdan Anadolu’nun en önemli eserlerinden olan Divriği
Ulucami’ye daha önceden yapılan müdahalelerin tarihî binaya zarar verdiği
ortaya çıktı. Cami taşlarının, çatının açılmasından dolayı su alması
sebebiyle eridiği belirlendi. Sivas Valisi Hasan Canpolat, hükümetin bir an
önce Divriği Ulucami için acil eylem planı hazırlaması gerektiğini
kaydetti. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi
Prof. Dr. Metin Sözen ise cami için proje çalışmalarının başlatıldığını
açıkladı.
Türkiye’de UNESCO tarafından korunan tek mimari eser olan Divriği
Ulucami’nin, Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmasını Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) teklif etti. 1228 yılında
yapılan Divriği Ulucami, Anadolu’daki dini eserler arasından en önemlisi
olarak gösteriliyor. Caminin içine tuğladan duvar örüldüğünü belirten
Sivas Valisi Hasan Canpolat, caminin çatısının açıldığını ve gelişigüzel
tadilat yapıldığını kaydetti. Vali Canpolat, “Tadilat yapılmayıp olduğu
gibi bırakılsaydı daha iyi olurdu. Çatı açıldığından bina su alarak içindeki
taşlar kanserleşmeye başladı.” dedi. Caminin etrafı gecekondularla dolmuş
durumda. Sivas Valisi Canpolat, “Divriği Ulucami’yi dünya korumaya aldı;
ancak sahip çıkılmadı. Minber kapısını, halılarını çaldılar hâlâ
bir müdahale yok.” diye konuştu. Koruma işini yapabilecek çok az sayıda
kişinin olduğuna dikkat çeken Hasan Canpolat, Divriği konusunda hükümetin
acil eylem planı hazırlaması ve uygulamaya koyması çağrısında bulundu.
Canpolat, “100 trilyonumuz bile olsa bu işi yapamayız.” diyerek paranın işi
çözmeyeceğini belirtiyor.
Divriği Ulucami’yi kurtarma çalışmaları için ciddi ve gerçekçi
olmak gerekiyor. Vali Canpolat, Sivas ve Divriği’de böyle bir çalışma başlattı.
Sivas’taki Selçuklu eserlerini kurtarmak için Çevre ve Kültür Değerlerini
Koruma ve Yaşatma Vakfı (ÇEKÜL) ve İstanbul Teknik Üniversitesi bir proje
hazırlıyor. Kültür Bakanlığı’nın desteklediği projeye yerel yönetimler
de katkı sağlıyor. Safranbolu’nun tarihî bütünlüğünü göz önünde
bulunduran ekip, ilçenin konaklarını özgün haline kavuşturarak Divriği
ikinci Safranbolu yapmayı amaçlıyor. Projelerin başında olan İstanbul
Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve ÇEKÜL Başkanı
Prof. Dr. Metin Sözen, öncelikle binanın zemin etüdünün yapılacağını açıkladı.
Sözen, caminin etrafındaki gecekonduların yıkılarak etrafının genişletilmesi
gerektiğini bildirdi. Yapılan restorasyonların ödenek yetersizliğinden
dolayı sürekli yarım kaldığını ve zarar gördüğünü belirten Prof. Sözen,
bu işin artık kesintisiz bir şekilde yapılacağını açıkladı.
“Projenin bir paket halinde hazırlanıp bitirilmesi planlanıyor.
Birikimsiz ve deneyimsiz kurum ve kuruluşların yaptığı yanlışlar bu hale
getirdi. Yapılan müdahalelerin yetmediği ortada. Biz üzerimize düşeni
yapmalıyız.” diye konuşan Metin Sözen, ilk defa paket halinde hazırlanarak
uygulamaya konulacak projenin beklemekte olan diğer eserlere de örnek olacağını
kaydetti. UNESCO’nun Dünya Mirası Merkezi Başkan Yardımcısı Minja Yang
ise İstanbul’un Dünya Kültür Mirası Listesi’nden çıkarılabileceği
uyarısında bulunurken, yine aynı listede yer alan Divriği Ulucami hakkında
bilgiye sahip olmadığını açıkladı.
Zaman
|