Haliç hâlâ bıçak sırtında
Valide Sultan Köprüsü'nün
dubalı ayakları, Haliç ile Boğaz arasında
olması gereken su sirkülasyonunu engelliyor.
Bazı sanayi tesisleri, enerji tasarrufu nedeniyle zaman zaman arıtma
tesislerini çalıştırmıyor. Valide Sultan Köprüsü de Boğaz'la olan sirkülasyonu
önlüyor. Bu gidişle Haliç hızla eski günlere dönecek.
Haliç'te 20 yıl süren mücadele sonucu yaratılan mucize, Valide Sultan Köprüsü'nün
dubalarının akıntıyı engellemesi ve enerji masrafını azaltmak için arıtma
tesislerini kullanmayan bölgedeki sanayi tesisleri nedeniyle tehlikede. Haliç'
in temizlenmesi projesinde yer alan İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri
Enstitüsü'nden Doç.Dr.Erdoğan Okuş, Haliç'in çok kısa sürede tersine dönebileceği
uyarısında bulundu.
Doç.Okuş, bölgedeki fabrikaların zaman zaman atık sularını arıtmadan
Kâğıthane Deresi'ne bıraktıklarını ve dubalarıyla zemin arası alüvyonla
dolan Valide Sultan Köprüsü' nün de Boğaz akıntısını kesmesi nedeniyle
Haliç'de canlı hayatının sona erme riski bulunduğunu söyledi. Haliç'teki
mucizenin, atık suyun önlenmesi ve su sirkülasyonun sağlanması sayesinde
gerçekleştiğini belirten Okuş, önlem alınmazsa, Haliç'in tekrar kirleneceğini
ifade etti.
Fabrikalara suçüstü
Bölgedeki sanayi tesislerinin şehir dışına taşınması gerektiğini
belirten Doç.Okuş, şunları söyledi: "Haliç'deki bazı fabrikalar
kapatıldı, diğerlerinin de kapatılması için baskılar var. Ancak Haliç'e
akan Kâğıthane ile Alibeyköy dereleri kıyısındaki sanayi kuruluşları arıtma
tesisleri kurarak faliyetlerini yürütmek istiyor.
Suda yaptığımız test ve ölçümlerde bunların zaman zaman arıtma
tesislerini kullanmadan atık sularını dereye bıraktıklarını tespit
ediyoruz. Sanırım enerji tasarrufu için.
İSKİ Genel Müdürü Ali Çodur'la sahada yaptığımız incelemede, bazı
mahallelerin ve sanayi tesislerinin atık sularını Kâğıthane Deresi'ne bıraktığını
gördük. Sayın Çodur, söz konusu mahallelere ve sanayi tesislerine gereken
yaptırımın en kısa sürede uygulanması talimatı verdi."
Okuş: Köprü kaldırılmalı
Valide Sultan Köprüsü'nün de (Eski Galata Köprüsü) en kısa sürede Haliç'ten
kaldırılıp tarihi özellikleriyle sergilenebileceği başka bir noktaya
konulması gerektiğini belirten Doç.Okuş, ayrıca Unkapanı Köprüsü'nün
de dubalı sistemden kazıklı sisteme dönüştürülmesinin zorunlu olduğunu
kaydetti. Okuş, iki köprünün yarattığı tehlikeyi şöyle açıkladı:
"Boğaz akıntısı engellenmesin diye kazıklı Galata Köprüsü yaptık.
Ama dubalı Valide Sultan Köprüsü' nü de alıp Haliç'in içindeki en dar
noktasına koyduk. Zaten sirkülasyonu engelliyor diye bunu kaldırmadık mı?
Beş metre derinliği olan yere dört metrelik dubalı köprü konuldu.
Orta kısmının açılması da çözüm olmadı. Haliçlerdeki akıntı,
sahil kısmının
sağ tarafından girerken sol tarafından çıkar. Ortadaki dar açıklık su
sirkülasyonunu azaltıyor ve uç kısımlara yeteri kadar akıntı gidemiyor.
Şu anda Haliç'in iç kısımları Boğaz'la alışveriş içinde değil. Eski
Galata Köprüsü çok büyük sorun."
Köprü ve fabrika atıkları konusunda önlem alınmamasının büyük risk
olduğunu belirten Okuş, "Önlem almamak Haliç için büyük risk. Haliç
bıçak sırtında. İyileşme görüyoruz, ama önlem alınmazsa eski haline çok
kısa sürede döner. Ayrıca Haliç'in etrafında ağaçlandırma şart. Haliç,
İstanbul'un veya Türkiye'nin değil dünyanın malı" dedi.
Yüksel: Akıntı kesildi
Haliç'i temizleme projesinde yer alan Yrd. Doç. Ahsen Yüksel de aynı
tehlikeye dikkat çekti: "2002 yılında Haliçe'e daldığımızda Valide
Sultan Köprüsü'nün dubalarıyla zemin arasında sadece 15 santimlik açıklık
kalmıştı. Yani Boğaz akıntısıyla Haliç'in iç kesimlerindeki akıntı
tamamen kesilmişti. Aradan geçen süre içinde o 15 santimlik açıklık da
dolmuştur. Bu Haliç için çok büyük bir tehlike. Hemen önlem alınmalı."
Radikal
|