reklam

11 Ağustos 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Ören'in altından Edremit çıktı

Adramition, antik çağda Misya adı verilen bölgenin en önemli kentlerinden biri. Kentin adı da son Lidya Kralı Krezüs'ün kardeşi, Misya valisi Adramis'ten geliyor. Adramition kazısını Doçent Dr. Engin Beksaç'ın başkanlığında Sakarya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü yapıyor.

Burhaniye'nin yalısı Ören'deyiz. Temmuzun yirmi ikisi. Saat henüz sabahın on biri olmasına karşın sıcağın hatırı sayılır. Sokaklarda çok az insan var, herkes ya evlerinde ya da denizde. Ama birileri de, Ören'in orta yerindeki ağaçlık bir alanda gelip gidiyor, bir şeyler yapıyorlar. Kim bunlar? Bu sıcakta, güneşin alnında ne işleri var?

Yanıtı Doçent Dr. Engin Beksaç 'tan alıyoruz: Kazı yapıyorlarmış. Engin Beksaç Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı. Aynı zamanda kazı başkanı.

Adramition'daki ilk bilimsel kazı

- Kentin ortasında ne kazısı bu böyle?

- Adramition yani Edremit. Eski Edremit burada, yani bugünkü Ören'in altında.

Soru beklemeden anlatmaya başlıyor sonra: Adramition, antik çağda Misya adı verilen bölgenin en önemli kentlerinden biriymiş. Kentin adı da son Lidya Kralı Krezüs 'ün kardeşi, Misya valisi Adramis 'ten geliyormuş. Ama, bu yılki kazıda buldukları keramikler Adramition'da geç bronz çağından başlayarak yerleşim olduğunu gösteriyormuş.

- Adramition'da yapılan ilk kazı mı bu?

- Evet, ilk bilimsel kazı. Bu kazının sonuçları, bölgenin antik ve orta çağlardaki durumunu aydınlatacak. Şimdiden ilginç bulgular elde etmeye başladık.

- Burada kaç yıldır çalışıyorsunuz?

- Adramition kazısına 2001 yılında başladık, ama tam burada değil, şu anda kazdığımız yerin kuzeyinde kalan nekropol (mezarlık) alanında. 2002'de bu alana geçtik. Önce burada da mezarlar çıktı. Roma ve Hellenistik dönemlerden buluntulara raslamaya başladık. Daha aşağı inince, mezarların altında bir kilise olduğunu anladık. Şimdi bu kiliseyi kazıyoruz. Kilisenin erken Ortaçağ dönemine ait olduğunu sanıyoruz. Sonraki dönemlerde kilise yıkılmış ve alan mezarlık olarak kullanılmış. Daha sonraysa, geç Bizans döneminde yeni kilise yapılmış. Bulunan sikkeler ve keramikler de bu kanımızı destekler nitelikte.

- Buluntuları ne yapıyorsunuz?

- Bu yıl şu ana kadar kırk kadar sikke bulduk ve Balıkesir Müzesi Müdürlüğü'ne teslim ettik. Daha önceki yıllarda bulunanlar da aynı yere verildi.

Bölgede pek çok SİT alanı var
''Bölgedeki diğer kentler'' dememe kalmadan Engin Bey anlatmaya başlıyor:

- Ben 1994'ten beri bu bölgede çalışıyorum. Pek çok prehistorik ve antik çağlara ait SİT alanı saptadık. Buhaniye'de, Havran'da, Ayvalık'ta, Gömeç'te... Örneğin, Burhaniye'nin kuzeydoğusunda bir höyük var, Üyücek Tepe Höyüğü, yüzey araştırması yapıldı burada... Burhaniye'de de erken bronz çağında yerleşim olduğu biliniyor. Adramition'a yakın Pegasos, Lirnesos kentleri var sonra... Adramition, Adramiten ovasında; bunun arkasındaki Tebe ovasında da Tebe kenti var... Sonra bölgede çok sayıda MÖ 1500-1000 yıllarına ait kaya sunakları var. Yalnız Adramition'da, Burhaniye'de değil, bütün bölgede yerleşim erken bronz çağına kadar iniyor. Çevrede zengin bakır yatakları -ve daha pek çok maden- olmasına bağlanabilir bu.

Bunları konuşurken bir yandan kazı alanında dolaşıyoruz. Oldukça ilerlemiş olan kilise kazısından başka, bir de daha önce kazılmış olan iki mezar var. Bu mezarların birinden eksiksiz bir iskelet çıkmış, göğsünün üzerinde bir kafatası varmış; öteki mezardaysa kafası olmayan bir iskelet. Bu mezarların gizi, bilmem kazının ileri aşamalarında çözülür mü? Ama, çözülsün ya da çözülmesin, tarihi polisiye yazarları için iyi bir konu olduğu kesin.

Kilise kazısının epey uzağında, birkaç öğrenci kazılan yerlerden çıkan toprağı eliyorlar; amaç, en ufak bir parçanın bile kaybolmaması. Daha yakında, yerde duran dikdörtgen biçimindeki iki elek dikkatimi çekiyor: üstlerinde öbek öbek ayrılmış buluntular var. Biraz ilerde küçük bir masada bir genç kız bir şeyler çiziyor. Yanına yaklaştığımda bir seramik kap kırığının bire bir çizimini yaptığını görüyorum. Sakarya Üniversitesi Seramik Bölümü öğrencisiymiş. Biraz ilerde bir masa daha var.. O masada da bir delikanlı bir şeyler çiziyor. Kendisine sormaya kalmadan Engin Bey açıklıyor: Kazı alanının planını çiziyormuş. Sakarya Üniversitesi'nden mi diye soruyorum ben de. Hayır, İstanbul Mimar Sinan'danmış, kendisi yanıtlıyor.

Tam bu sırada çevredeki evlerin birinden gönderilen karpuz geliyor, hem de kesilmiş, yenmeye hazır. Kazı ekibinin dinlenme saatine rasladığı için herkes tepsinin başına toplanıyor. Böylece biz de bir yandan karpuzdan atıştırırken, bir yandan da ekip üyelerini tanıyoruz: Kazı başkanının yardımcıları Sakarya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkan Yardımcısı Yardımcı Doçent Doktor Tülin Çoruhlu , Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden Doçent Yaşar Çoruhlu ve Kars Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji-Sanat Tarihi Bölümü'nden Yardımcı Doçent Figen Erdoğdu . Kumaş uzmanı, sanat tarihçisi Şulenur Beksaç , Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Arkeoloji Bölümü öğrencileri de, sabahın sekizinden on bire kadar süren yoğun çalışmadan sonra, karpuzu görmezden gelemiyorlar elbet.

Burhaniye Belediyesi destekliyor
Dinlenme/karpuz arası bitip ekip çalışmaya dönerken ben de kazı alanından ayrılıyorum. Unutmadan: Bu kazının tüm giderlerini (ekibin ulaşımını, konaklamasını, yemeğini, kazı gereçlerini, vb...) karşılayan, iki de işçi veren büyük bir kuruluş, dev bir holding değil.. yalnızca Burhaniye Belediyesi. (Belediye'nin yanı sıra Varmak İnşaat'ın da iki işçi verdiğini ekleyelim.)

İlgililere duyurulur!
Cumhuriyet

 

 

 

 

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz