reklam

14 Ağustos 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Dominique Perrault'nun Estetiği

Dominique Perrault, kendisine ESIEE tasarısı ile birlikte 1980'lerin ortalarında ün kazandıran, Endüstriyel Jean-Baptiste Berlier Oteli için 'Artık "lanetli yerler" olduğunu düşünmüyoruz, aksine bu yerlerden enerji alıyoruz.' açıklamasını yapıyor. Bu ifade, Perrault'nun Paris'in, otoyollar (ki yakın zamanda söylenmiş olduğu üzere 'Périphérique, dünyanın en güzel otobanıdır'), demiryolu hatları, beton silolar, duman bacaları ve kullanılmayan fabrikalar içeren banliyöleriyle kurmayı amaçladığı ilişkiyi açıkça gösterir. 'Aslında günümüzün "sevimli" bir şehir manzarasıydı onlar.'

Endüstriyel Otel'in mükemmel dikdörtgen hacmi, kendi transparan ve çıplak gerçekliğini ortaya koymak adına çevresini hem içine çeken hem de yansıtan bir tavırla, inşa edildi. Bu proje, bugünün şehir varoşlarının kuru ve büyüden uzak yansıması olmanın yanısıra, Perrault'nun sonraki ürünlerinde geliştirdiği mimarlığının bütün fikrini de içinde barındırır. Sonraki çalışmaları, Fransız Ulusal Kütüphanesi, Berlin Olimpik Bisiklet Parkuru ve Kansai Kan Kütüphanesi gibi büyük projelerle Münih Bau (1999)'daki Pfleiderer Hall gibi küçük ve deneysel çalışmaları da kapsar.

Mimarın projelerinde, çok değerli bir tasarım yaklaşımı da her zaman açıkça kendini gösterir. Üstelik, yapay dünyanın keskin fikirlerini açıklar ve bunu bağlam, doğa ve tarihi mekanlarla nasıl ilişkilendirdiğini de ifade eder.

Bruschi'nin orjinal adı "Dominique Perrault - Architettura Assente" olan kitabı da bu görüşü anlatır. Bu düşünce, mesleğin sosyal rolünde oluşmaya başlayan marjinalleşme ve kriz zamanları olan 1970 ve 80'lerin Avrupalı mimar jenerasyonunun tümünün eğitimini etkiler. Mimarlık, tahmin edilen kentsel gelişim planlarını zayıflatan politik ve ekonomik baskılara konu olur. Jean Nouvel'in açıkça dediği gibi 'Hiçbir şey o baskılara dayanamazdı, özellikle hiçbir a priori estetik veya hümanist teori.' Bu artan farkındalık Perrault'nun şiirselliğini tasarlamasına yol açar.

Perrault sentaksı (sözdizimini) ortadan kaldırır. Mimarın tasarım dilinde yan cümlecikler yoktur. Öğeler, sertçe ve birbirinden bağımsız olarak yanyana konmuştur. Her altsistem, strüktür ve kaplamalar paralel izlerde hiyerarşisiz konumlanır. Biçim, mümkün olan en fazla esnek kullanımı elde edebilmek için geri plana çekilir.

Endüstriyel Otel'in şeması bu açıdan paradigmatiktir. Perrault'nun minimalizmi, yapmacık tavırlı değil, yalın ve nesneldir, parlak bitmiş yüzeyler amacını gütmez. Form bir daire ya da kare gibi kesin olsa da biçimsel değildir. Paradoks bir şekilde de, biçime ilişkin problemleri çözer. Bir bakıma, formlar da "readymade" düşünce biçiminin (Duchamp'tan tamamen farklı olmak üzere) bir parçasıdır, zaman zaman Ulusal Kütüphane'de olduğu gibi doğa bile buna dahil olur. Üstelik, zanaatçılar yerine endüstri dünyasını seçmesi de bununla ilişkilidir, mimar standart yarı-bitmiş malzemeleri konstrüksiyon elemanı olarak kullanır.

Bruschi, Perrault'nun bir fabrika tasarımcısı olarak işe giriştiğinin altını çizer ve bu durum iki olası ölçeği mümkün kılar: Kapsayıcı bir hacim ya da prefabrike panel detayları. Gerisi lüzumsuzdur. Bu uç bir durumdur ancak bu durumu Perrault'nun öznel olmayan mimarlığının itici gücü olarak tasvir etmek yanlış olmaz.

» 28 Haziran 2003 tarihinde sonuçlanan Mariinsky Opera Evi Yarışması'nda birinciliği kazanan Dominique Perrault'un projesini incelemek için tıklayın. 

Linkler: 
Dominique Perrault:
http://www.perraultarchitecte.com/

Domus - Michele Calzavara
Çeviren: Pınar Gökbayrak

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

Sinan'a Saygı "Mimar Sinan Eserleri Eskiz Projesi"

 

Son başvuru tarihi:
15.09.2003

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz