Tasarımı tersten giymek
Yöneticiliğini Münevver Eminoğlu'nun üstlendiği yeni mekândaki 'Mimarlığı
Tersten Giymek / Rural Studio: Mimarlıkta Sınıraşımı ve Muğlaklık' başlıklı
serginin küratörü Bülent Tanju.
Daha önce Garanti Sanat Galerisi olarak bildiğimiz Garanti Galeri, 5 Ağustos'tan
bu yana yeni kimliğiyle var olmaya başladı. Bir tasarım galerisi olarak
hizmet veren galeri, çok işlevli, değişebilir/dönüşebilir sergileme
duvarları, her serginin yapısına uygun olarak geliştirilecek sergileme
standartlarıyla farklı tasarım dallarını sergilemeyi amaçlıyor.
Yöneticiliğini Münevver Eminoğlu 'nun yaptığı galeride mekân ve tasarım
konusunda tartışılacak kavramları örnekleyecek sergiler arasında Steven
Hole 'un gezici sergisinin bir bölümü, İhsan Bilgin 'in 'Batı Modernliği
Üzerine Okumalar' başlıklı fotoğraf sergisi, Zahedi 'nin otobüs terminali
tasarısı yer alıyor. Ayrıca her sergi için bir konferans düzenlenecek.
Galeriyle birlikte açılan ve galerinin yapısıyla, amaçlarıyla örtüşen
'Mimarlığı Tersten Giymek / Rural Studio: Mimarlıkta Sınıraşımı ve Muğlaklık'
başlıklı sergiyse 5 Eylül'e dek sürecek. 2 Eylül'de İTÜ'de yapılacak
olan ilk konferans da bu sergi üzerine. Serginin küratörlüğünü Bülent
Tanju , tasarımınıysa Bülent Erkmen üstleniyor.
'Nötr mekân diye bir şey yok'
- Bir tasarım galerisinin gerekleri nelerdir ve GG bu anlamda nasıl bir boşluğu
dolduracak?
Münevver Eminoğlu: Eğer burası gibi çok küçük ve duvarları az
olan bir mekânınız varsa, bu her sergi tasarımcısı için başlı başına
bir felakettir. Bu, böyle bir yerde derdini anlatabilmek için her seferinde
yaratıcı bir takım arayışlara girme gerekliliği demek. Galerideki sistem işletme
anlamında bu sorunu ortadan kaldırıyor, çünkü sunduğu çok çeşitli
olanaklar var. Para harcamaktan, depoyu kullanmaktan kurtuluyor ve aynı
malzemeyi çeşitli şekillerde kullanabiliyoruz. Sergileme açısından ise
izleyiciye ne verdiğini zaman içinde göreceğiz.
- Bir sanat yapıtının mekânla bütünleşmesini ya da mekânın
sanat yapıtını sergilemeye uygun olmasını beklemek ne kadar doğru sizce?
Bülent Tanju: Sanat yapıtı mekânla bütünleşebilir de, bütünleşmeyebilir
de. Sonuçta sanat yapıtı her seferinde bir bağlam içine oturur. Küratör
yeniden bir bağlam oluşturma çabası içinde yapıtın mekânla bütünleşmemesini
de isteyebilir. Aslında nötr mekân diye bir şey yok, biz onun nötr olduğunu
varsayıyoruz. Bazen baştan konuştuğumuz ve tarif ettiğimiz şey, bir başlığın
içine bağlamı oturtmak anlamına geliyor. Nötrden bunu anlamak lazım.
Eminoğlu: Garanti Galeri, yapısı ve sergileme alanlarına bağlı
olarak sergilerinde didaktik olma sorunu yaşayabilir mi? Bu anlamda nasıl bir
sunumu hedefliyorsunuz?
Tanju: Eğer karşılıklılık yoksa didaktiklik vardır. Açıkçası
ben didaktikliği tercih etmem. 'Bakın bunları biliyorum, bunlar doğru ey
ahali' demek yerine, insanları biraz düşünmeye, tartışmaya, doğru kabul
ettiklerini yeniden gözden geçirmeye zorlamak daha önemli. Burada da sık değişecek,
çeşitli ve farklı tasarım sergilerine yer açacak bir yapı ve bunların
kullanılacağı bir altyapı oluşturma amacı var.
Eminoğlu: Burada yer alacak tasarımcı derdini iyi anlatmalı, ama
hiçbir zaman tanımlamamalıdır, sadece düşünmeye, yeniden değerlendirmeye
teşvik etmelidir. Zaten bu tasarımın doğasına aykırı. Hayat şartları değiştikçe
tasarım da değişiyor. Galerinin ilk sergisi de galerinin hedefleriyle örtüşüyor...
Tanju: Rural Studio, biraz önce konuştuğumuz didaktik anlayışla
da bağlantılı olarak önemli bir örnek. Biz tasarımcılar ve mimarlar yaygın
şekilde 'kentin kötüleşmesinden' şikâyet ediyoruz. Kötü olduğunu düşündüğümüz
şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmıyoruz, İstanbul'un nasıl bir kent olduğu
üzerine ne düşünüyor, ne okuyor, ne de onu kavrayabilecek kavramsal araçları
oluşturuyoruz. Bunun arkasında ikinci bir neden yatıyor; daha hayati olan
mimarlık ya da kente dair kavramların büyük bir kısmı çok statik, kenti
ya da mimarlığı anlamaya yaramıyor. Temel problem, emin olunan bilgi bütününün
tartışılmasına başlamak. 'Şüphe duyarak, gündelik hayatın pratiğine,
hayatın uzağından bakıyor olabilir miyiz?' Aklımdaki temel kurgu böyleydi,
Rural Studio da bu düşünceye denk düşen bir örnek olduğu için tüm
bunları anlatmak açısından yararlı oldu.
Ters-düz ironisi
Eminoğlu: 'Mimariyi Tersten Giymek' başlığı da bu anlamda ironik
bir yaklaşım oluyor...
Tanju: Düzden giydiğimizde neyin düz olduğuna çok eminiz, dolayısıyla
birazcık o emin olduğumuz şey bulansın, biraz tersinden bakmaya çalışalım.
Bu durum Türkiye'nin kültürel ortamı için de çok hayati, çünkü biz hep
düz olanı öğrendikten sonra hayat dümdüz gidecek yanılsamasıyla yaşıyoruz.
Tersi de belki başkalarına göre düzdür, o düz kavramını genişletmek için
biraz da böyle bir ironi taşıyor sergi.
Eminoğlu: Rural Studio hem öyküsü, hem de mimari anlayışını
sunması açısından müziği, fotoğrafı, belgeyi de içeren zengin sergileme
elemanlarına sahip...
Tanju: Tasarım maket, film, fotoğraf, bilgisayar animasyonlarına
kadar oldukça fazla sayıda mecrada var olabilen bir alan. Bu sergi galeriye bu
anlamda bir başlangıç alternatifi sunabilir. Her sergiyle yeniden problem
olarak önümüze çıkacak tasarım sorunları olacaktır. Burası sanat
sergilerinin dışındaki sergilerin de bir sergi tasarımı olarak gündeme
geldiği bir yer olmalı.
Cumhuriyet - Özlem Altunok
|