reklam

16 Ağustos 2003 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Tasarımı tersten giymek

Yöneticiliğini Münevver Eminoğlu'nun üstlendiği yeni mekândaki 'Mimarlığı Tersten Giymek / Rural Studio: Mimarlıkta Sınıraşımı ve Muğlaklık' başlıklı serginin küratörü Bülent Tanju.

Daha önce Garanti Sanat Galerisi olarak bildiğimiz Garanti Galeri, 5 Ağustos'tan bu yana yeni kimliğiyle var olmaya başladı. Bir tasarım galerisi olarak hizmet veren galeri, çok işlevli, değişebilir/dönüşebilir sergileme duvarları, her serginin yapısına uygun olarak geliştirilecek sergileme standartlarıyla farklı tasarım dallarını sergilemeyi amaçlıyor.

Yöneticiliğini Münevver Eminoğlu 'nun yaptığı galeride mekân ve tasarım konusunda tartışılacak kavramları örnekleyecek sergiler arasında Steven Hole 'un gezici sergisinin bir bölümü, İhsan Bilgin 'in 'Batı Modernliği Üzerine Okumalar' başlıklı fotoğraf sergisi, Zahedi 'nin otobüs terminali tasarısı yer alıyor. Ayrıca her sergi için bir konferans düzenlenecek.

Galeriyle birlikte açılan ve galerinin yapısıyla, amaçlarıyla örtüşen 'Mimarlığı Tersten Giymek / Rural Studio: Mimarlıkta Sınıraşımı ve Muğlaklık' başlıklı sergiyse 5 Eylül'e dek sürecek. 2 Eylül'de İTÜ'de yapılacak olan ilk konferans da bu sergi üzerine. Serginin küratörlüğünü Bülent Tanju , tasarımınıysa Bülent Erkmen üstleniyor.

'Nötr mekân diye bir şey yok'

- Bir tasarım galerisinin gerekleri nelerdir ve GG bu anlamda nasıl bir boşluğu dolduracak?

Münevver Eminoğlu: Eğer burası gibi çok küçük ve duvarları az olan bir mekânınız varsa, bu her sergi tasarımcısı için başlı başına bir felakettir. Bu, böyle bir yerde derdini anlatabilmek için her seferinde yaratıcı bir takım arayışlara girme gerekliliği demek. Galerideki sistem işletme anlamında bu sorunu ortadan kaldırıyor, çünkü sunduğu çok çeşitli olanaklar var. Para harcamaktan, depoyu kullanmaktan kurtuluyor ve aynı malzemeyi çeşitli şekillerde kullanabiliyoruz. Sergileme açısından ise izleyiciye ne verdiğini zaman içinde göreceğiz.

- Bir sanat yapıtının mekânla bütünleşmesini ya da mekânın sanat yapıtını sergilemeye uygun olmasını beklemek ne kadar doğru sizce?

Bülent Tanju: Sanat yapıtı mekânla bütünleşebilir de, bütünleşmeyebilir de. Sonuçta sanat yapıtı her seferinde bir bağlam içine oturur. Küratör yeniden bir bağlam oluşturma çabası içinde yapıtın mekânla bütünleşmemesini de isteyebilir. Aslında nötr mekân diye bir şey yok, biz onun nötr olduğunu varsayıyoruz. Bazen baştan konuştuğumuz ve tarif ettiğimiz şey, bir başlığın içine bağlamı oturtmak anlamına geliyor. Nötrden bunu anlamak lazım.

Eminoğlu: Garanti Galeri, yapısı ve sergileme alanlarına bağlı olarak sergilerinde didaktik olma sorunu yaşayabilir mi? Bu anlamda nasıl bir sunumu hedefliyorsunuz?

Tanju: Eğer karşılıklılık yoksa didaktiklik vardır. Açıkçası ben didaktikliği tercih etmem. 'Bakın bunları biliyorum, bunlar doğru ey ahali' demek yerine, insanları biraz düşünmeye, tartışmaya, doğru kabul ettiklerini yeniden gözden geçirmeye zorlamak daha önemli. Burada da sık değişecek, çeşitli ve farklı tasarım sergilerine yer açacak bir yapı ve bunların kullanılacağı bir altyapı oluşturma amacı var.

Eminoğlu: Burada yer alacak tasarımcı derdini iyi anlatmalı, ama hiçbir zaman tanımlamamalıdır, sadece düşünmeye, yeniden değerlendirmeye teşvik etmelidir. Zaten bu tasarımın doğasına aykırı. Hayat şartları değiştikçe tasarım da değişiyor. Galerinin ilk sergisi de galerinin hedefleriyle örtüşüyor...

Tanju: Rural Studio, biraz önce konuştuğumuz didaktik anlayışla da bağlantılı olarak önemli bir örnek. Biz tasarımcılar ve mimarlar yaygın şekilde 'kentin kötüleşmesinden' şikâyet ediyoruz. Kötü olduğunu düşündüğümüz şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmıyoruz, İstanbul'un nasıl bir kent olduğu üzerine ne düşünüyor, ne okuyor, ne de onu kavrayabilecek kavramsal araçları oluşturuyoruz. Bunun arkasında ikinci bir neden yatıyor; daha hayati olan mimarlık ya da kente dair kavramların büyük bir kısmı çok statik, kenti ya da mimarlığı anlamaya yaramıyor. Temel problem, emin olunan bilgi bütününün tartışılmasına başlamak. 'Şüphe duyarak, gündelik hayatın pratiğine, hayatın uzağından bakıyor olabilir miyiz?' Aklımdaki temel kurgu böyleydi, Rural Studio da bu düşünceye denk düşen bir örnek olduğu için tüm bunları anlatmak açısından yararlı oldu.

Ters-düz ironisi

Eminoğlu: 'Mimariyi Tersten Giymek' başlığı da bu anlamda ironik bir yaklaşım oluyor...

Tanju: Düzden giydiğimizde neyin düz olduğuna çok eminiz, dolayısıyla birazcık o emin olduğumuz şey bulansın, biraz tersinden bakmaya çalışalım. Bu durum Türkiye'nin kültürel ortamı için de çok hayati, çünkü biz hep düz olanı öğrendikten sonra hayat dümdüz gidecek yanılsamasıyla yaşıyoruz. Tersi de belki başkalarına göre düzdür, o düz kavramını genişletmek için biraz da böyle bir ironi taşıyor sergi.

Eminoğlu: Rural Studio hem öyküsü, hem de mimari anlayışını sunması açısından müziği, fotoğrafı, belgeyi de içeren zengin sergileme elemanlarına sahip...

Tanju: Tasarım maket, film, fotoğraf, bilgisayar animasyonlarına kadar oldukça fazla sayıda mecrada var olabilen bir alan. Bu sergi galeriye bu anlamda bir başlangıç alternatifi sunabilir. Her sergiyle yeniden problem olarak önümüze çıkacak tasarım sorunları olacaktır. Burası sanat sergilerinin dışındaki sergilerin de bir sergi tasarımı olarak gündeme geldiği bir yer olmalı.
Cumhuriyet - Özlem Altunok

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz