Bu arazi uğursuz
"Doğan Grubu'nun sahibi
olduğu MİL-PA'nın Formula-1 pistinin yakınında 2 bin 238 dönüm arazi satın
aldığını" ortaya koyan haberin perde arkasında talihsiz bir öykü
var.
Milliyet Pazarlama tarafından Pendik Kurtdoğmuş Köyü'nde satın alınan
2 bin 238 dönümlük arazi, 1993 yılında kamuoyunda "İLKSAN Skandalı"
olarak bilinen ve ekonomik sıkıntı içinde bulunan Tercüman Gazetesi'nin o dönemdeki
sahibi Kemal Ilıcak'ın ölümüyle sonuçlanan olaylarla gündeme gelmişti.
ANAP Lideri Mesut Yılmaz, DYP-SHP Hükümeti'nin icraatlarını eleştirdiği
"500. Gün" basın toplantısında skandalı duyurdu. "İLKSAN
Skandalı" adını alan olayda Ilıcak, Sedat Çolak'ın sahibi olduğu
AY-BA şirketi tarafından Pendik Kurtdoğmuş Köyü Seferusta Mevkii'ndeki 6
bin 300 dönüm arazinin 120 milyar liraya alınıp 346 milyar liraya İlkokul
Öğretmenleri Yardımlaşma Sandığı'na (İLKSAN) satılmasında sorumlu
tutuldu.
Haber hasta etti
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sedat Çolak'ın sahibi olduğu AY-BA şirketine
arazinin bedelini ödemesi için İLKSAN'a 300 milyar lira ödenek aktardığı
ortaya çıktı. Ödeneğin, arazinin İLKSAN tarafından alınmasına karşı
çıkan dönemin Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın yurt dışında olduğu
sırada kendisine vekalet eden Mehmet Ali Yılmaz tarafından imzalanarak çıkartıldığı
ortaya çıktı.
Yılmaz'ın açıklamaları gazete manşetlerine arazi satışının ekonomik sıkıntı
içindeki Tercüman Gazetesinin o dönemdeki sahibi olan Kemal Ilıcak'ı
kurtarmak için yapıldığı yönünde taşındı. Ilıcak, gazete manşetlerindeki
haberleri okuyunca beyin kanaması geçirdi. Bu olayı Nazlı Ilıcak
"Kemal gazete haberini okuyunca bu hale geldi. Bakan, İLKSAN'la iç çekişmesi
olduğundan arsa satışını imzalamadı. Kendi çekişmeleri yüzünden
Kemal'in hayatına kastettiler" diye açıklama yapmıştı.
Resmini görünce
Yılmaz'ın açıklamaları üzerine gazeteler "DYP'ye yakınlığıyla tanınan
zor durumdaki ünlü işadamı, aracı olduğu arsayı Milli Eğitim Bakanlığı
bünyesindeki İLKSAN'a satmak istiyor" diye duyurdu. Haberlerde bu satışın
usülsüz olduğu iddia edildi. Kemal Ilıcak havaalanından aldığı
gazeteleri okurken fululaştırılmış kendi resmini görünce aniden fenalaşmış
ve otomobilin koltuğu üzerine yığılıp kalmıştı. 8 Nisan tarihinde yüksek
tansiyona bağlı beyin kanaması geçirerek komaya giren Ilıcak, tüm çabalara
rağmen kurtarılamayarak 9 Nisan'da öldü. Böylece basın tarihinde ilk kez
bir gazete sahibi, aleyhinde çıkan yolsuzluk iddiaları üzerine canından
oldu.
İlksan kapsama dışı
Ilıcak'ın ölümünün ardından Başbakan Süleyman Demirel, 13 Nisan'daki
DYP Meclis Grubu'nda yaptığı açıklamada, "Arsanın alınması için
talimatı ben verdim, parayı da ben ödedim" dedi. Bu yoğun tartışmalar
sürerken olayın kapanmasını sağlayacak büyük bir gelişme yaşandı. 17
Nisan 1993 tarihinde, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, vefat etti. Bütün
Türkiye önce Özal'ın ölümünü, daha sonra da yerine kimin cumhurbaşkanı
olacağını tartışmaya başladı. Böylece İLKSAN Skandalı gündemden düştü.
Ancak Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı adayı olduğu sıralarda koalisyon
ortağı SHP konuyu bir ara gündeme getirmeye çalıştı. Süleyman Demirel,
16 Mayıs 1993 tarihinde cumhurbaşkanı olunca sorumsuzluk zırhı sonucu İLKSAN
olayının kapsamı dışına çıktı.
Arazisini İLKSAN'a Kemal Ilıcak aracılığıyla satmaya çalışan Sedat
Çolak, bir süre sonra gazetenin sahibi oldu. Çolak, 29 Kasım 1995 tarihinde
İLKSAN davasının görüldüğü Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2
yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Mağazalar kapandı
Koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile Başbakan
Demirel'in arasında sert rüzgarların esmesine de neden olan İLKSAN skandalının
ardından; öğretmenler ve sandık üyeleri için düzenlenen otomobil
kampanyalarında da yolsuzluk olduğu ortaya çıktı. Uzun süre gündemden düşmeyen
skandalın ardından ülke genelindeki İLKSAN mağazaları da kapatıldı.
Yargılama 4 yıl sürdü
Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın iddialar üzerine başlattığı soruşturma
sonucunda, İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Büyükkaya, İLKSAN Yönetim
Kurulu Başkanvekili Ahmet Özgür, İLKSAN Denetleme Kurulu Üyesi Cemil Bacak,
İLKSAN Genel Müdür Yardımcısı Talat Haşimoğlu ve İLKSAN Denetleme
Kurulu Üyesi Ahmet Şükrü Cömert hemen tutuklanarak cezaevine konuldu. Tercüman
Gazetesi sahibi Sedat Çolak ile 11 sanık hakkında ise gıyabi tutuklama kararı
çıkartıldı. Yaklaşık 4 yıl süren dava sonunda Büyükaya ve İhale
Komisyonu üyesi İrfan Oğuz hakkında 9 yıl 9'ar ay; Çolak hakkında 2 yıl
hapis cezası verildi. Sanıklardan Özgür 8 yıl 3 ay, Durmuş Temel Sakoğlu,
Mustafa Zor 4 yıl 6'şar ay, diğer 10 sanık da 3 ila 5 yıl 3 ay arasında değişen
hapis cezalarına çarptırıldı.
Yeni Asır
|