Kalıcı konut çok yerleşen yok
Sorunları çözmek için ev yapmak yetmiyor. Adam ne yiyecek, nasıl
gidecek, bunları nasıl ödeyecek?
Depremden iki yıl sonra, Adapazarı'nı görünce yazımıza şöyle başlamıştık:
"Sanki deprem dün olmuş gibi!" Şimdi aynı şeyi söyleyemeyiz, ana
caddeler, bulvarlar iyi temizlenmiş, düzenlenmiş, hattı kırmızı boyalı
"bisiklet yolu" bile yapılmış... Lakin arka sokaklar, mahalleler için
aynı şeyi söylemek mümkün değil... Ertesi gün, Başbakan Erdoğan ve
bakanlar, Adapazarı'na geleceklerdi, şehirde müthiş bir çalışma vardı,
ilk defa Bakanlar Kurulu Adapazarı'nda toplanacaktı, her taraf temizleniyor,
cilalanıyordu... Üniversiteli iki genç, işgüzarlarla dalga geçti:
"Tayyip makyajı!"
Öbürü daha da ileri gitti: "Binaların dış cephelerini bile
hortumla, basınçlı suyla yıkadılar!"
Gösteriş hastalığı
Gösteriş ya da göz boyamak, tedavi kabul etmez hastalığımız.
"Sakarya Yenigün" gazetesinin manşeti şu: "Sakarya'nın
sorunları 15 dakikaya sığdırıldı(!) Alt başlık: "Bakanlar Kurulu
toplantısı için ilimize gelecek olan Başbakan ve bakanlar 8.5 saat sürecek
maratonda Sakarya'nın sorunlarını dinlemek için 15 dakika ayırdılar."
Ah, aziz meslektaşımız ah, 15 dakika değil de 150 dakika ayırsalardı ne
olacaktı?
Adapazarı'na ilk gelişimizde herkesin derdi kalıcı konuttu, herkes deprem
evlerinden birini istiyordu, kimi açıkta kimi prefabrik evlerde zorlukla barınıyordu.
Kalıcı konutlar, yeni yeni bitmeye başlamıştı. Bugün bitmiş, ama kalıcı
konutlara giden yok, 500 dairenin boş olduğu söyleniyor. Niye?
Mustafa bey ne yapsın?
Önce, şehre çok uzak buluyorlar, sonra "Çarşı, pazar yok. İşyeri şehirde,
yol parası kirayı geçiyor" diyorlar. Anlayacağınız, kalıcı
konutlara şimdi rağbet yok. Üstelik devletin sağladığı şartlar o kadar
uygun ki! 13 milyar lira, ilk iki yılı ödemesiz, kalanı 20 yıl ödemeli,
faiz de yok! Buna rağmen, 500 daire boş! Oysa Mustafa Keskin bu dairelerden
birine talip, ama vermiyorlar. Depremde evi yıkılmış ama ev sigortalı olduğu
için 8.2 milyar lira almış. "Sigortadan 5 milyardan fazla para alana ev
vermeyiz" demişler. Sonra bir karar daha çıkmış, "10 milyardan az
alana vereceğiz" demişler, yine vermemişler, şimdi ise sigortadan
istediğin kadar para al, yine kalıcı konut veriyorlarmış ama ona
vermiyorlarmış... Niye? O da onu öğrenmek istiyor ya!
Prefabrik evlerde hâlâ oturanlar olduğuna göre, demek apartman yapmak
yetmiyor. Adam ne yiyecek, ne içecek, nasıl ödeyecek?
Milliyet - Hasan Pulur
|