İstanbul’da 50 bin çürük bina
tespit edilip yıkılacak
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce deprem tehlikesine karşı 4 üniversitenin
işbirliği ile hazırlanan İstanbul Deprem Master Planı açıklandı.
Plana göre İstanbul’da meydana gelecek muhtemel bir depremde hasar görecek
50 bin bina tespit edilecek ve yıkılacak. Deprem Master Planı, İstanbul
Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi
ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 200 bilim adamının katılımıyla 8
aylık çalışma sonucunda hazırlandı. Marmara Depremi’nin dördüncü yıldönümü
ertesinde açıklanan master planda 30 yıllık sürede İstanbul’un yaşayacağı
6,5 büyüklüğündeki bir depremin can ve mal kayıplarının önüne geçilmesinin
idari, yasal ve mali reçetesi oluşturuldu. Buna göre depreme dayanıklı inşa
edilmeyen 1 milyon konut gözden geçirilecek. Felaket senaryosuna göre
depremde ağır hasar görecek ve yıkılacak olan 50 bin bina tespit edilecek.
Sokak ve bina bazında yapılacak bu tespitlerden sonra yıkılacağı kesinlik
kazanan binalar yıkılıp yerine yenileri inşa edilecek.
Master planda piyasa değeri yaklaşık 5 milyar doları bulan ve toplam yapı
stokunun içindeki binaların yüzde 10’u içinde yer alan kısmının çürük
olduğu tespitinden hareket ediliyor. Oluşturulan plana göre İstanbul’un
depreme hazırlanabilmesi için İmar, Kat Mülkiyeti, Tapu, Yerel Yönetimler
ve Vergi Kanunu’na kadar 33 yasada değişiklik öngörülüyor.
Master planı uygulamak için İBB bünyesinde Deprem Risk Yönetimi ve
Kentsel İyileştirme Dairesi önümüzdeki günlerde kurulacak. Plana model
olacak ilk pilot uygulama Zeytinburnu’nda gerçekleştirilecek. Bu bölgedeki
yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi, yapı stokunun taranması, güçlendirilmesi
ile ilgili plan ve projeler 2004 sonunda tamamlanacak. Çürük binaların
tespiti sokak taraması, bina inceleme ve projelendirme olmak üzere üç
kademede yapılacak. Daha önce hazırlanan risk haritalarında en çok yıkım
tehlikesi bulunan mahalle ve sokaklar baz alınarak çalışmalar yürütülecek.
Söz bitti, şimdi eylem zamanı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Deprem Master
Planı’nın temel amacını, deprem tehlikesine karşı tüm karar mercilerini
harekete geçirmek olarak açıkladı. Gürtuna, planın depreme hazırlanmada
temel önceliğin enkaz kaldırmak değil, İstanbul’un enkaz haline
gelmesinin önlenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Plan
sayesinde hukuki altyapının revizyonu ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması
ile deprem geri dönüşümünün sağlanabilmesi için halkın katılımının
sağlanması olmak üzere iki önemli sonucun ortaya çıktığına dikkat çeken
Gürtuna, mevcut yasalarla bu planın hayata geçirilmesi ve şehrin depreme karşı
hazırlanmasının adeta imkansız olduğunu vurguladı. Gürtuna, önce yasal
değişikliklerden başlanmak üzere merkezî yönetimin desteği ile planın
hayata geçirileceğini açıkladı.
Deprem Master Planı’nı İstanbul’un depreme karşı alacağı
tedbirlerin bir ‘yol haritası’ olarak nitelendiren İstanbul Valisi Muammer
Güler, İstanbul ve Türkiye’nin mevcut yapı stoku ile depreme hazır olmadığına
dikkat çekti. Vali Güler, İstanbul’un felaketten sonra deprem konutu yapmak
yerine mevcut yapılarını depreme dayanıklı konutlara dönüştürmesi
gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu: “Gerekirse, ada bazında yıkımlar
olacak. Tamir ve yeniden yapılanma için bir kamuoyu oluşturulacak. Ama bu yapılacak.
Kimse kimseyi kandırmasın, okulların sağlamlığını soran vatandaşlarımız
çocuklarını yaşattıkları evlerinin de durumunu kontrol etmek zorunda.
Depremle yol alınmıştır. Artık sözün bittiğinin, eylemin başladığının
göstergesi bu Deprem Master Planı’dır.”
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ayhan Alkış ise Amerika’nın
afet hazırlık planlarını 10 yılda oluşturduğunu hatırlatarak, “Yıkılacak
binaların, yassı kadayıf olacak yerlerin yıkılmasını önlemek deprem
sonucunda ölümleri yarı yarıya azaltır.” dedi.
Deprem Master Planı’nı ana hatlarıyla sunan Prof.Dr.Atilla Ansal, Prof.Dr.Haluk
Sucuoğlu, Prof.Dr.Murat Balamir, Prof.Dr.Nuran Gülersoy, planın hazırlanmasında
Japon İşbirliği Ajansı (JAİCA) ile Boğaziçi Üniversitesi’nin Kızılhaç
ile birlikte oluşturduğu iki deprem afet senaryosunun dikkate alındığını,
200 bilim adamı ile 8 ayda çalışmanın sonuçlandırıldığını anlattı.
İstanbul’daki tüm binaların elden geçirilmesinin söz konusu olamayacağına
dikkat çeken Sucuoğlu, ağır hasar görecek ve yıkılacak olan, aynı
zamanda da 50 ile 70 bin arasında ölüme neden olacağı öngörülen, sabıkalı
binaların tespitinin, planın öncelikli amacı olduğunu vurguladı. Sucuoğlu,
JAICA’nın hazırladığı zemin ve deprem risk haritaları göz önünde
bulundurularak toplam yapı stokunda yüzde 5 ile 10 arasında değişen 50 bin
binanın tespitinden sonra gerekirse yıkımlar yapılacağını, oluşan
alanların da sosyal dönüşüm projelerinde kullanılabileceğini belirtti.
Sucuoğlu, 100 kişilik bir teknik ekiple bir yılda bütün bu binaları tespit
edip uygulamaya geçilebileceğini kaydetti. Sucuoğlu, 5 milyar dolarlık maddi
değer tahmin edilen binaların 50–70 bin insanın ölümüne sebep olmadan sıfır
can kaybı ile gözden geçirilip iyileştirileceğini anlattı.
Zaman
|