Çemberlitaş Sütunu onarılıyor
1955 ve 1972, 1973 yıllarında
yapılan onarımlarda sıradan bir yapı onarımı anlayışıyla hareket edildiğinden
taşın tahribi hızlanmış, kullanılan çimento ile taşın doğal
tepkimeleri yıkımı arttırmıştır. Büyükşehir Belediyesi tarafından
yaptırılan bu restorasyonda gerek proje, gerek danışmanlar kadrosu ve yüklenici
firmanın deneyim ve özeni umut vermektedir.
İstanbul'un en önemli simgelerinden olan Roma dönemi yapıtlarından Çemberlitaş
yeni bir bakım ve onarım serüveni yaşıyor. Eski metinlerde ''Yanık Sütun''
veya ''Konstantin Sütunu'' olarak adlandırılan bu yapıt 328 yılında İmparator
Constantinus tarafından dikilmiştir.
Şehri yeniden kuran imparator kendi adını taşıyan bu meydanı oluşturmuş
ve bu meydanın ortasına da bu sütunu dikmiştir. Sütunun üstüne de çoktanrılılık
özelliğine uygun bir heykelini koydurmuştu. Tek tanrılı dine geçişle de
bu anıtın yeni inancın bir simgesi olarak algılanılması için şu yazıt
eklenmiştir:
''Dünyanın yaratıcısı ve koruyucusu olan İsa, bu şehri, Roma'nın asasını
ve kendimi sana adıyorum. Onu bütün saldırılardan koru ve kötülüklerden
kurtar.''
İlk çembere 5. yüzyılda alındı
Anıtın gövdesi, imparatorları simgeleyen erguvan renkli porfir taşından
oluşturulmuştur. Bu taşlar Roma'da yontularak getirilmiştir. Depremler ve
yangınlar sonucu büyük yıkımlar başlamış, renk ve biçimsel bozulmalara
karşı önlemler de her dönemde alınmıştır.
İlk çembere alma 5. yüzyılda en alttaki gövde parçalarından birine
uygulanmıştır. I. Aleksios döneminde heykelle birlikte anıtın üst kısmı
da kasırgada parçalanarak yere düşmüştür.
İmparator I. Manuel Komnenos anıtı onartmış ve yeni bir mermer tepelik
ile bunun üstüne de Haç koydurmuştur. Tepeliğe ''zamanın yıprattığı bu
kutsal eseri, dindar İmparator Manuel ihya ettirdi'' kitabesini yazdırmıştır.
1648 ve 1766 depremlerinin arkasından kaide koruyucu bir taş kılıf içine alınmıştır.
1865 yangınına kadar sütun evlerin arasında bulunuyordu.
Bu yangından sonra yeni bir mimari düzenlemeyi Barburuni yapmıştır. Çevre
kazılınca anıtın dip kısmının da dikkate değer olduğu ve onarımı
gerektirdiği anlaşılmıştır. Bu yönde onarımının yapıldığını da dönemin
gazete haberlerinden öğreniyoruz.
Bugünkü cadde kodundan itibaren yüksekliği 35 m. kadar olan anıtın altında
bir döşeme onun da altında bir çağ mezarlığı vardır. İstanbul'un işgalinde
(1920-1923) kaçak kazılarla kaçakçıların ve definecilerin ilgi odağı
olmuştur.
Dinsel uluslara ait bazı eşya ve dokümanların burada gömülü olduğu
ileri sürülerek teolog ve teosof (din belgecileri) da sürekli bu sütunla
ilgilenmişlerdir.
Yakın tarih olan 1955 ve 1972, 1973 yıllarındaki onarımlarda ise sıradan
bir yapı onarımı anlayışıyla hareket edildiğinden taşın tahribi hızlanmış,
kullanılan çimento ile taşın uyuşmayan doğal tepkimeleri yıkımı ne yazık
ki arttırmıştır.
Büyükşehir Belediyesi'nce yaptırılan bu restorasyon, Kültür ve Turizm
Bakanlığı'nın gözetimindedir. Gerek proje, gerek danışmanlar kadrosu ve
daha da önemlisi yüklenici firmanın deneyim ve özeni umut vermektedir.
Kaynaklar:
1. Yüklenici firma adına: Abdülkadir Akpınar'ın Beyanları (İnş. Müh.)
2. İst. Ansiklopedisi (R. E. Koçu)
3. S. Batı'ya Açılma ve O. Hamdi (M. Cezar)
4. D. Bugüne İst. Ansiklopedisi (S. Eyice)
5. E. İst. (C. Esat Arseven)
Cumhuriyet
|