Eserin tarihi yok
İstanbul'daki sayısız tarihi eserin yerinde yeller esiyor. Kiminin üzerinden
yol geçti, kimisi tarihi eser olarak tescil edilemedi. Ayasofya ve Topkapı
Sarayı tescilsiz güzeller arasında!
İstanbul'da üç bin yılın savaşlarından, depremlerinden ve yangınlarından
sağ çıkan tarihi eserler, son 50 yıla yenildi. Fatih ve Eminönü
belediyelerini içine alan 'tarihi yarımada'da, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu'na
ait eserler yer alıyor. Burada yapılan yeraltı ve yerüstü tarihi eser araştırmasında
9 bin 500 tarihi eser tespit edildi.
Ancak bunların 1691'i planlarda, kitaplarda, fotoğraflarda görünse de artık
yok! Çünkü bu eserlerin üzerinde artık resmi veya sivil binalar, yollar
var.
Kayıplar arasında neler yok ki; tarihi yarımadayı çevreleyen surlar,
sarnıçlar, Roma ve Bizans İmparatorluk sarayları, Bizans değirmenleri,
Osmanlı camileri, hanları, mezarlıkları, ahşap evleri... En önemlisi,
tarihi eserleri korumada ilk adım 'tescil'ken, binlerce bina, yıllardan beri
tescil bekliyor.
İstanbul'da ne nerede?
İmparotor Justinyen'in İmparatorluk Sarayı'nın üzerine önce Münir Paşa
Konağı yapılmış, ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Sarayı. Surların
Topkapı mevkiinden başlayan ve Justinyen'in Sarayı'na kadar devam eden
'İmparatorluk Yolu'nun üzerineyse bugünkü Millet Caddesi yapılmış.
Küçükayasofya'nın önündeki Kanuni Süleyman Çeşmesi'nin üzerinden yol
geçmiş. Binbirdirek'teki Bizans Ausos Sarayı ve Anicia Jliana saraylarının
üzerinde binalar yükseliyor. Haliç surları, çevredeki binaların temel taşı
olarak kullanılmış. Bizans Valens Su Kemeri'de aynı kaderi paylaşmış. Bugün
Sultanahmet'te bulunan Adliye Sarayı'nın ve İl Özel İdare Binası'nın altında
Roma ve Bizans'ın su kaynağını karşılayan Yerebatan sarnıçları
bulunuyor. Mısırlı Kamil Paşa'nın dillere destan konağının yerinde İstanbul
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi bulunuyor. Gedikpaşa İlköğretim
Okulu'nun altındaysa bir Osmanlı konağı ve medresesi derin uykuda.
2 bin 572 eser bulundu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Projeler Daire Başkanı Nihat Macit, İmar
Daire Başkanlığı'na bağlı 35 kişilik ekibin tarihi yarımadada iki yılda
yaptığı yeraltı ve yerüstü tarihi eser envanteri çalışmasında 9 bin
500 eser tespit ettiklerini, ancak bunların 1691 tanesinin yok edildiğini söyledi.
Macit, daha önce kayıt altına alınmayan 2 bin 572 tarihi eseri tespit ederek
korumaya alınması için koruma kurulana tescile gönderdiklerini belirtti.
Cezalar ağır ama...
Tarihi yarımadaki eserler, İstanbul 1 No'lu Koruma Kurulu tarafından tescil
edilerek koruma altına alınıyor. Yasa gereği, tescil edilerek korumaya alınmış
eserde izinsiz yapılan bir inşaat veya tahribat, ağır hapis cezalarına çarptırılıyor.
Tescil olmadığında yapılan restorasyonla ilgili hukuki bir işlem yapılamıyor,
yanındaki inşaata kurul müdahale edemiyor.
Eminönü'nün hali
Tarihi yarımadada Fatih ilçesindeki eserlerin tamamı tescil edilmişken, Eminönü
ilçesindeki eserlerin büyük çoğunluğu tescilsiz. Örneğin Ayasofya,
Laleli ve Nuriosmaniye Camii'nin tescili yok. Topkapı Sarayı'nda da yalnız
Harem Dairesi, tarihi eser olarak tescilli.
Ancak 1959 yılında yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Sarayı ve 1960 yılında
yapılan İTO binası ile Unkapanı'nda yapılan SSK binaları, yarışmayla yapılmış
ve dönemin mimarisini yansıtan evrensel eserler olarak koruma listesine alınarak
tescil edilmiş durumda.
10 bin eser kuyrukta...
Tarihi yarımadadan sorumlu İstanbul 1 No'lu Koruma Kurulu'nun önünde
tescilli veya tescilsiz 10 bin eser hakkında başvuru var. Beş üyeden oluşan
ve teknik elemanı olmayan kurul, sınırlı bütçesiyle mevcut başvurulara
yetişemiyor. 2863 No'lu yasaya göre 18 yüzyıl öncesine ait yapılar 'kültür
varlığı' kabul edildiği için kurulun Ayasofya ve Topkapı gibi tescil
tespit işlemleri aylar sürecek yapılar yerine, yok olma tehlikesi bulunan
eserleri tescile öncelik verdiği belirtiliyor. Ancak 2863 sayılı yasaya rağmen,
tarihi eserlerde kanunsuz restorasyon şikâyetlerinde mahkeme, eserin
tescilinin bulunup bulunmadığına bakıyor.
Radikal
|