Dar gelirlilere yönelik mimarlık
Tasarım konusunu değişik boyutlarıyla inceleme amacına dönük biçimde,
yeniden yapılandırılan Garanti Galeri'deki 'Mimarlığı Tersten Giymek'
sergisinin, özgün bir mimarlık deneyimi olan 'Rural Studio'yu gündeme
getirmiş olması, alışılmış sergileme standartlarının dışına çıkıldığı
izlenimini vermesi bakımından da iyi bir örnek oluşturuyor."
İnsanların kendilerine bir yaşam ortamı edinmelerinin ve çevreyi
egemenlikleri altına alma güdülerinin somut göstergelerinden biri, belki de
başlıcası yapı oluşturma eylemidir. Genel bir tanımla mimarlık kavramı
olarak belirlenen bu eylem, teknolojinin gelişimine paralel bir olgu biçiminde
karşımıza çıksa bile, tarih öncesi çağlardan ilkçağlara doğru, ilkel
koşullarda bile, çevreye egemenliği ve korunma ihtiyacını olumlu yönde
etkileyen hızlı gelişmelere tanık oluyoruz.
Mimarlığın temel öğesi olan yapı malzemesini üretme çabaları, bu
gelişmeleri hızlandırmış ve onu yönlendirmiştir. Yapı malzemesini yerden
yukarı doğru taşımak için birtakım yöntemler geliştirilmiş, insan gücü
bu yolda seferber edilmiştir.
Mimarlığın yapı taşı insan gücüydü
Neolitik dönem mağaralarından Mısır piramitlerine, Aztek ve İnka tapınaklarına,
Sümer ziguratlarına uzanan ilkel bir evrimsellik bağlamında, mimarlığın
temel yapı taşı insan gücüdür.
Teknolojik devrimle birlikte, betonarme ve çelik karkasın devreye girmesi,
bu güce yeni ve pratik olanaklar sağlamamış değildir.
Ancak bu olanaklar, daha önce yaygın olan taş malzemenin anıtsal mimarlık
örneklerine büyük sanayi merkezlerinde ve metropollerde yer verilmesiyle
yaratılmış olan geleneğin özündeki insan kavramına gene de gölge düşürmemiş,
doğadan devşirilmiş araç ve gereçlerle komut oluşturma girişimini gündemden
düşürmemiştir.
Bu yöndeki uğraşların tipik bir örneğine, 1990'lı yıllarda, mimarlık
pratiğini meşrulaştırma ve toplumsal sorumluluk kavramına yeni bir içerik
kazandırma çabalarına yöresel bir ağırlık verildiği Amerika'nın Alabama
yöresine bağlı Hale County'de tanık oluyoruz. Zencilerin yaşadığı bu yöre,
dar gelirli ailelerin ve işsiz kesimin sığınağıdır.
Dar gelirli ailelere, gündelik yaşamlarını ve sosyal aktivitelerini sürdürmelerine
olanak verecek bir konut yapımı projesi, Auburn Üniversitesi Mimarlık Bölümü
öğrencilerinin yürüteceği bir program çerçevesinde ''Rural Studio'' adıyla,
atölyenin isim babası Samuel Mockbee tarafından başlatılıyor.
Bu programa, üniversitenin ikinci ve beşinci yıl öğrencilerinden her yıl
yaklaşık on beşer kişi katılıyor.
Değişik bir perspektif gözlemleniyor
Yapı malzemesi olarak sıkıştırılmış toprak, oto camı ve lastiği, mum
emdirilmiş karton artıkları gibi yerel olanakların zorlanmasıyla elde
edilen gereçler, bu ''el yapımı bina'' ların otantik yapısını oluşturuyor.
Burada mimar olanla olmayan arasındaki sınırın aşıldığı ve daha radikal
çözümlere varıldığı gözlemlenebiliyor.
Sergi mekânı içinde ''Rural Studio'' ya ilişkin çalışmalar, yöre yaşamının
belgelendiği ve mimarlık öğrencilerinin, ihtiyaçlar düzeyinde yaratıcı
kimliklerini ortaya serecek belgesel bir film gösterisiyle daha kapsamlı hale
getirilmiş.
Tasarım konusunu değişik boyutlarıyla inceleme amacına dönük biçimde,
yeniden yapılandırılan Garanti Galeri'deki bu serginin, özgün bir mimarlık
deneyimini böylece gündeme getirmiş olması, alışılmış sergileme
standartlarının dışına çıkıldığı izlenimini vermesi bakımından da
iyi bir örnek oluşturuyor.
''Rural Studio'', her şeyden önce, konut mimarlığının değişik bir
perspektiften gözlemlendiğine ilişkin bir proje özelliği yansıttığı için
bizdeki mimarlık öğrencilerine yeni bir pencere açabilir.
Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıllarında, okullarını ve işliklerini
kendi çabalarıyla gerçekleştiren öğrenciler de akademik anlamda olmasa
bile, konut üretme becerilerini geliştirecek buna benzer bir programla işe başlamışlar,
önemli bir mesafe de almışlardı.
Onların çabaları da, kırsal yörenin dar olanakları içerisinde, bir çeşit
''rural'' çalışma temelinde kaynaklanıyordu.
Büyük yatırımları ve parasal meblağları içeren mimarlık eyleminin,
bu sergiden de kolayca anlaşılacağı gibi, toplumsal sorumluluğu ''yeniden
konuşulabilir'' bir düzeye getirmiş olması, günümüzün küreselleşen dünyasında
fazlaca olanaklı görünmese bile, bu olanağa uzak duran Birleşik Amerika
gibi bir ülkede uygulamaya girmiş görünmesi, bizi şaşırtabilir.
Hele bu serginin İstanbul dışındaki başka ülke kentlerinde de
gezdirileceği göz önüne alınırsa, ''Rural Studio'' projesinin, kaynaklandığı
ülkeye özgü bir çözüm modeli olmaktan çıkarak yaygınlaşacağı da
varsayılabilir.
Pratik çözümleri devreye sokuyorlar
Belgesel filmde yöre halkı, mimarlık öğrencilerinin kendilerine arsa karşılığında
kazandırdıkları bu yapılardan dolayı mutlu görünüyor ve yöre yönetiminin
üstlenmesi gereken bu görevi, öğrenme aşamasındaki kişilerin, öğrenip
üreterek yerine getirmelerinden haklı olarak kıvanç duyuyorlar. Böylesine
farklı bir işlev nedeniyle, söz konusu bu üretim için de sergiye uygun düşecek
bir başlık bulunmuş; ''Mimarlığı Tersten Giymek''.
Bir yapıyı ya da konutu, yaşama mekânı olarak benimsemek, onu kuşanmak,
yani ''giyinmek'' anlamına gelir. Bu noktadan yola çıkarak, teknolojinin
olanaklarını en aza indirecek pratik çözümleri devreye sokmak, onu
''tersten giymek'' le eşanlamlıdır. Burada öğrencilerin katkısı, mimarlıkta
kariyer kazanmış olan meslektaşlarının çabasına bir karşı seçenek de
oluşturmuş oluyor böylece.
Cumhuriyet
|