reklam

27 Ağustos 2003 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Ferman İstanbul'un...

Tarihi yarımadaya beş kat sınırı getirildi. Yeni binalar eski dokuyla 'uyumlu' olacak. Kâğıthane'deki Sübyan Mektebi gibi binalar restore edilecek. 

Bir türlü bitmediği için UNESCO'nun tepkisine neden olan 1/1000'lik imar planı tamamlandı. İstanbul'da tarihi yarımadaya 'olağanüstü koruma' yolda

Dünya Kültür Mirası Listesi'nden çıkarılması gündeme gelen İstanbul'un tarihi yarımadasına, olağanüstü koruma önlemleri geliyor. 1/1000'lik imar planları tamamlanan yarımadada, artık beş kattan yüksek bina yapılamayacak ve binalar, çevresindeki tarihi eserin boyunu aşamayacak.

En önemlisi, gündüz nüfusu 2.5 milyonu aşan bölgeye servis aracı dışında motorlu araç giremeyecek, yollar yürüme alanına çevrilecek. Roma, Bizans, Osmanlı'ya ait 9 bin 500 eserden yok olma tehlikesi bulunanlara öncelik verilecek. Yıkılma tehlikesi yaşayan Küçükayasofya ve Fatih Camii'nin yanı sıra, arka sokaklarda evler, çeşme ve hanlar onarılıp korumaya alınacak.

Motorlu araç yasağı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, popülist politikalar yerine bölgedeki mimari yapıyı dönüşüme uğratmak istediklerini anlattı:
"Çok ciddi bir yeraltı ve yerüstü tarihi eser envanter çalışması yaptık ve koruma kuruluna gönderdik. Binalara yükseklik sınırı getirdik, sur içindeki
tarihi dokuyu ortaya çıkarmaya ve canlandırmaya çalışıyoruz."

Yarımadayı motorlu araçlardan tamamen arındırmaya çalıştıklarını belirten Gürtuna, "Eminönü bölgesine özel ulaşım sistemleri geliştireceğiz. Akülü araçlar üzerinde çalışıyoruz. Turizmden egzozu uzak tutmak gerekiyor. Bütün Avrupa bilir ki, araçlar, tüm tarihi dokuyu yavaş yavaş ama mutlaka öldürür. Biz de tarihi dokuyu araçlardan kurtarmanın yollarını arıyoruz."

Projeler Daire Başkanı Nihat Macit de bugüne kadar bölgedeki yapılara kat veya görüntü sınırlaması getirilmeyişinin tahribat yarattığını söyledi. Süleymaniye'deki gibi ahşap yapıların çevresinde inşa edilecek binaların benzer şekilde yapılacağını belirten Macit, "Çağın gerektirdiği görkemli yüksek binalar yerine bu bölgenin tarihi kimliğine özdeş eserler ortaya koymalıyız. Diyelim ki Fatih'deki 10 katlı bir bina yıkılacak ama yerine 10 katlı bir bina yapılmayacak. Burada üç medeniyetin izleri var. Burada yaşamak bir ayrıcalık. Bunun bir bedeli olmalı. Herkes üzerine düşeni yerine getirirse, hepimiz bu tarihi kimliği teneffüs ederiz" diye konuştu.

Eminönü ilçesinde gece nüfusunun 41 bin, gündüz nüfusunun 2 milyonun üzerinde olduğunu ifade eden Macit, yoğun motorlu araç trafiğine maruz kalan tarihi eserlerin egzoz ve titreşimden olumsuz etkilendiğini vurguladı. Macit, şunları söyledi:
"Tarihi yarımadada çok ciddi bir raylı sistem ağı var ve birkaç yıl sonra bu ağ daha da gelişecek. Belediye otobüsleri de etaplar halinde azaltılacak. 1691 tarihi eserin zaman içinde kaybolduğunu tespit ettik, bunlardan bazılarını orjinallerine uygun olarak hayata döndüreceğiz.

Artık kimsenin yıkıp da yeni bir bina yapma şansı yok, ancak bunun yeniden rehabilite edilmesi farklı iş... Örneğin Eyüp'te Piyerloti Mezarlığı, Bahar Mevlevihanesi, Tarihi Mısır Tarlası, Necati Bey Mezarlığı mezar taşları, Tarihi Tokmaktaşı, Vezir Tekkesi, Sultanahmet'te Yerebatan Sarnıcı projelerimiz var."
Radikal

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Scan İstanbul Sergisi

1 - 15 Eylül 2003
Nylon Galeri, Ortaköy

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz