reklam

28 Ağustos 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Allianoi artık 'örenyeri'

Arkeolojik SİT alanını, yakın yıllara kadar Bergama-İvrindi yolu olan ''asfalt'' kaplamanın üzerinde yürüyerek geziyoruz...

Daha önce ''kamyonların'' da geçtiği aynı yolun 8 m. altında kalmış ''antik ılıca yapıları'' ndan çıkartılan 1800 yıllık ''Nymphe'' (Venüs) heykeli şimdi ''Bergama Müzesi'' nde... Kucağındaki istiridye kabuğuna dolan 47 derecelik termal su ise aynı yerde ''akmaya'' devam ediyor...

Hemen karşımızda, binlerce yıldır bu ılıcaya bereket katan İlya Çayı 'nın güney yakasında, ''Allianoi'' nin 1998'de başlayan ''kurtarma'' kazılarıyla yeniden gün ışığına kavuşturulmuş ''antik yerleşme dokusunu'' da turistler geziyorlar.. Yanlarına vardığımızda ise burayı ''Almanya'da duyduklarını'' söyleyip ekliyorlar: ''Sular altında kalmadan görmeye geldik...''

Demek ki şu kültür yoksunu ''Yortanlı Barajı'' inşaatı için bu yıl ayrılamayan ''ödenek'' gelecek yıllarda da bulunamazsa, Allianoi'nin böylesi hüzünlü hali bile aynı barajdan çok daha fazla ''kazanç'' sağlayacak... Sadece 30 yıllık bir ''sulama'' uğruna (çünkü baraj gölü bu sürede alüvyonla dolacak) gözden çıkarılabilen 2000 yılın uygarlık zenginliğini merak edenlerin sağlayacağı turizm geliriyle, belki de ''Paşa Ilıcası'' yeniden insanlarla buluşacak...

Vali Aktaş'ın rüyası
Nitekim, benzer bir düşünce, 1990'ların ünlü İzmir Valisi Kutlu Aktaş 'ı da harekete geçirmiş... Çünkü, aynı asfaltın geçtiği tarihi ''Roma Köprüsü'' 12 Eylül 1980 askeri darbesinin tanklarına ''dar'' gelince, yolu İlya Çayı'nın güneyine almışlar...

Böylece yıkılmaktan kurtulan İS 2. yüzyılın çift kemerli taş köprüsünü 1992'de Karayolları onarırken Vali Kutlu Aktaş da önemli bir kısmı ''eski yolun altında'' kalan Roma Hamamı kalıntılarında ''tadilatlar'' (!) ve eklemelerle ''yeni ılıca tesisleri'' ni yaptırmış...

Bunların ''hizmete'' gireceği 1994 yılında ise devlet adına Süleyman Demirel 'in, hükümet adına da Murat Karayalçın 'ın katıldıkları bir törenle, ''Yortanlı Barajı'' nın temeli atılmış... Böylece, Allianoi'nin görünen ve görünmeyen tüm kalıntılarının yanı sıra Karayolları'nın ve valiliğin ''masrafları'' da yeni tesislerle birlikte sular altında kalmaya terk edilmişler...

Bilim ve kültür merkezi
İşte o günden bu yana ''boğulmayı'' bekleyen Allianoi'deki son birkaç yılda ortaya çıkarılan ''antik tıp ve tedavi merkezi'' binalarını da görmek gerekiyor... Ana binadaki sıcaklık, soğukluk, ılıklık, dinlenme ve terapi odaları, çok sayıda büyüklü küçüklü kaplıca havuzları, çeşmeler, gizli geçişler ve galeriler, şifalı suları uygarlıkla birleştirmiş...

Aynı kalıntılarda ele geçen ''kadın doğum'' aletlerinden ''cerrahi müdahale'' araçlarına, sikkeler ve eşyalardan ve zarif süs takılarına kadar sayısız tarihsel belge de bu uygarlığın sadece mimaride değil bilimde ve yaşama kültüründe de ne denli ileri olduğunu kanıtlıyor...

Özellikle hem termal suyun ''kirletilmeden'' kullanılması, hem de ''atık sular'' için kurulmuş ''altyapı'' şebekesini ise günümüzde de belediyecilere ''ders'' olarak tanıtmak gerekiyor...

'Kesintisiz' kurtarma
Ana sponsorluğu Philip Morris 'in üstlendiği Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş yönetimindeki kazıda, Trakya Üniversitesi'nin genç uzmanları çalışıyorlar. Arkeolog Daniş Baykan, restoratör Ceren Küçükbarda, seramik restoratörü Candan Yaraş, yardımcı arkeologlar Bülent Türkmen ve Serkan Gönül ile nümismatik (sikke uzmanı) Dinçer Savaş Lenger 'le beraber 25 kişiler...

Kazının genç mimarı Onur Karahan 'ın aynı zamanda ''baraja karşı direniş'' için de burada olduğu ise çalışma odasının kapısındaki ''Mimarlar Odası Allianoi Temsilciliği'' yazısından anlaşılıyor... Yaklaşık 90 kişilik bir işçi grubuyla bu yıl daha da fazla ortaya çıkarılan ''yerleşme dokusu'' ise antik kenti artık bir ''ören yerine'' dönüştürüyor...

Nitekim, bir giriş ve karşılama alanı, otopark yeri ve antik dolu içinde kalıntılara zarar vermeden dolaşmak için de özel yaya yolları ile ahşap köprülü geçişler ve seyir platformları yapmışlar...

Burada durup, boyu 200 m'yi aşan tören yolunu, dükkânlarıyla birlikte sütunlu ana caddeyi, ''eksedra'' tipinde anıtsal çeşmeyi, tedavi ve kült yapılarını, bazilika tipindeki kiliseyi, şapelleri, kısaca ''mimarlık, şehircilik ve sanat tarihini'' tüm görkemiyle seyrettiğinizde, mesleğiniz örneğin ''baraj mühendisi'' olsa da eminim ki şunu söylersiniz: ''Burası artık bir ören yeri; Efes, Afrodisyas, Knidos ve diğerleri nasıl korunuyorsa en az onlar kadar gözetilmeli ve arkeoloji dünyamızla sonsuza dek buluşturulup, tarih turizmine de armağan edilmeli..''

Nitekim, DSİ bile Allianoi için bu yıl bakanlığa 120 milyar göndermiş... Eğer genel müdürlükte aylardır bekleyen ''ödeme imzası'' bu sezon bitmeden atılabilseydi, belki de yazıya şöyle başlayacaktım: ''Barajın inşaatına bu yıl para bulamadılar ama yutacağı tarihi kurtarmak için kaynak ayırdılar. Bu bile yakında aynı barajdan belki de vazgeçileceği umudumuzu diri tutmaya yetiyor...''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Sertifika Programı

Son Başvuru Tarihi: 
19 Eylül 2003

Not: Arkitera aracılığı ile programa başvuran katılımcılara %10 indirim sağlanacaktır.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz