reklam

01 Eylül 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Geleceğimizi yönlendirebiliyor muyuz?

Eskiçağda dünyanın yedi harikası kabul edilen yapıtların ikisi, Bodrum'daki Maussolleion anıtı ile Efes'teki Artemis Tapınağı'dır. Ancak, Maussolleion'a ait heykel ve kabartmalarla Artemis Tapınağı'na ait bazı parçalar bugün İngiltere'nin başkenti Londra'daki dünyaca ünlü British Müzesi'nin salonlarını süslemektedir. Tıpkı Anadolu'dan talan edilen diğer pek çok kültür varlığı gibi.

On bin yıldan beri sürekli yerleşme gören yurdumuz pek çok uygarlığa sahne olmuştur. Ülkemiz, kültür ve doğa varlıklarının zenginliği bakımından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olup zengin bir kültürel mirasa sahiptir. ''Uygarlıklar Ülkesi'' olmakla haklı olarak övünüyoruz. Peki yurdumuzun geçmişini, tarihini ne kadar biliyoruz. Geçmişimizi öğrenip ondan dersler çıkararak geleceğimizi yönlendirip biçimlendirebiliyor muyuz?

Geçen yılın sonunda Londra'da yapılan dünya güzellik yarışmasında Türkiye güzelinin dünya birincisi seçildiğini ülkemizde duymayan belki de çok az kişi kaldı. Peki, tarihte ilk güzellik yarışmasının Anadolu'da, Çanakkale ili sınırları içindeki Kaz Dağı'nda (İda Dağı) yapıldığını ve yarışma hakeminin de Anadolulu bir prens olan Troya Kralı Priamos'un oğlu Paris olduğunu kaç kişi biliyor? Ya tarihteki ilk Doğu-Batı savaşının MÖ 1240'ta Hellenler ile Troyalılar arasında, Çanakkale ili sınırları içindeki antik Troya kentinde yapıldığını, savaş nedeninin de Troya Prensi Paris'in Hellenli güzel Helena'yı kaçırması olduğunu?..

Yaşadığımız günden habersiziz

Troya Savaşı'ndan canını kurtaran Troyalı prenslerden Aeneas ve yanındakiler, söylenceye göre, deniz yoluyla İtalya'ya giderek orada Roma İmparatorluğu'nun temellerini atan kentler kurarlar. O nedenle Roma imparatorları soylarının Troya'ya dayandığını kabul eder, Troya kentine bazı ayrıcalıklar tanır, yardımlarda bulunurlar. Öyle ki 1202-1204 tarihleri arasında yapılan 4. Haçlı Seferi'ne katılan Batılı şövalyeler Çanakkale Boğazı'nı geçip Troya önlerine gelince, ''Troya bizim atalarımıza aittir ve Troya'dan kaçanlar bizim bölgemize yerleşmişti. Şimdi, sonunda kendi ülkemize dönüyoruz'' derler. Şimdi şöyle bir durup düşünelim: Bu şövalyeler yaşadıkları dönemden 2440 yıl öncesindeki tarihlerini biliyorlar. Peki, ya biz? Bırakın dünü, yaşadığımız günden bile habersiziz.

Fatih Sultan Mehmet' in İstanbul'u fethetmesine Papa büyük tepki gösterir. Ancak yeni bir Haçlı Seferi de düzenleyecek durumda değildir. Papa'nın tepkisine karşılık olarak Fatih Sultan Mehmet, ''Bizans'ı aldığım için Papa bana neden kızıyor, anlamıyorum. Oysa ben Bizans'ı almakla, onların atalarına Troya'da yapılanların öcünü aldım'' der. Gazi Mustafa Kemal de Sakarya zaferinden sonra yanındaki komutanlara, ''Troya'da Hektor'a (Troya Kralı'nın oğlu) yapılanların öcünü aldık'' demişti.

Bugün ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan Kıbrıs, 1878 tarihinde II. Abdülhamid zamanında, Ruslara karşı Osmanlı Devleti'ni korusun diye İngilizlere üs olarak verilmişti. O İngilizler de, ondan 37 yıl sonra, 1915'te bağdaşıkları Ruslara yardım etmek için, orduları ve donanmalarıyla Çanakkale Boğaz'ında Osmanlı İmparatorluğu'nun karşısına dikildi. Ancak, dönemin o üzerinde güneş batmayan dünya imparatorluğunun donanması Çanakkale Boğazı'nın derin sularında battı.

Eskiçağda dünyanın yedi harikası kabul edilen yapıtların ikisi, Bodrum'daki Maussolleion anıtı ile Efes'teki Artemis Tapınağı'dır. Ancak, Maussolleion'a ait heykel ve kabartmalarla Artemis Tapınağı'na ait bazı parçalar bugün İngiltere'nin başkenti Londra'daki dünyaca ünlü British Müzesi'nin salonlarını süslemektedir. Tıpkı Anadolu'dan talan edilen diğer pek çok kültür varlığı gibi.

1952 yılında Kore'ye, hangi emperyalist ülkenin çıkarları uğruna Mehmetçikleri ölüme gönderdik ve öldürttük, bunun bile hâlâ bilincinde değiliz.

'Uygarlık bu mu?'

Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman emperyalizminin çıkarları uğruna Arap çöllerinde İngiliz-Arap işbirliğine karşı savaşırken binlerce ölü bırakan kafada; eğer bugün birazcık tarih bilinci, yurtseverlik bilinci, etik bilinç ve evrensel bilinç oluşmuşsa, günümüzde komşu ülke Irak'ı özgürleştirme adı altında sömürgeleştirme ve köleleştirme uğraşı veren ABD ve İngiliz sömürgecilerinin çıkarlarına alet olmaz, ayrıca Mehmetçiğin kanını, etik olmayan ve bitmeyen bir savaşta ve yine etik olmayan ihaleler için can pazarına dönüşen Irak'ta pazarlık konusu yapmaz. 

Hele ki Süleymaniye'de kafasına çuval geçirilen Türk askerleri olayından sonra.Irak'ta tüm dünyanın gözü önünde tarih katledildi, yağmalandı. İnsanlık tarihinin yaşanan geçmişinin, ne olduğu bilinmeyen bir kesiti yok edildi. Kim tarafından ve ne uğruna? Tarihi olmadığı için tarih bilincinden yoksun, 250 yıllık bir geçmişi olan, günümüzün tek kutuplu dünyasının jandarması tarafından ve de petrol uğruna. Peki, nerede Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği, UNESCO? O, ağızlarından hiç düşürmedikleri uygarlık ve insanlık bu mu? ''Türkiye, Türklerin eline bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir'' diyenler var.

Geçmişte ve günümüzde dünyada yaşanan siyasal ve toplumsal olaylara baktığımızda, bunun kim veya kimler tarafından söylendiğini, ne anlama geldiğini, 80 yıldan beri Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık senedi olan Lozan Antlaşması'nın kimler tarafından imzalanmadığını, başka seçenekleri olmadığı için de kimlerin istemeyerek imzaladığını, Sevr Antlaşması'nın düşü ile yatıp kalkanları hâlâ anlamayacak kadar tarih özürlüsü, bilinçsiz, duyarsız ve vurdum-duymaz bir toplum mu olduk! Olduysak, vay halimize.
Cumhuriyet

 

Ağustos 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Scan İstanbul Sergisi

1 - 15 Eylül 2003
Nylon Galeri, Ortaköy

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz