Bu sergi başınıza çökebilir
Metro çalışması nedeniyle evleri hasar gören üç ressam durumu protesto
etmek için yıkılmak üzere olan evlerinde bir sergi açtı. Sergiyi herkes ziyaret edebilir ama ressamların bir uyarısı
var: 'Bu bina ağır hasarlı ve her an çökebilir'
İnşaatı devam eden İstanbul Metrosu birçok binaya hasar vermeye devam
ediyor. Bu binalardan biri de Beyoğlu, Nur-u Ziya Sokak'taki Belvü Apartmanı.
Ancak bu apartmanın belediye tarafından boşaltılıp yıkılmayı bekleyen diğer
binalardan bir farkı var. Çünkü 4 yıldır Belvü Apartmanı'nın en üst
katında oturan ressam Ceren Oykut iki arkadaşıyla birlikte yaşadığı evi
bir sergi salonu haline getirdi. Hem de kısa bir süre sonra tüm çalışmalarının
binayla birlikte yıkılacağını bilerek.
Oykut ve arkadaşları Zeyno Pekünlü ile Ari Alpert yaklaşık bir yıl süren
çalışmalarını geçen hafta bitirdi. İsteyenler 20 Eylül'e kadar cuma,
cumartesi ve pazar günleri 14.00-19.00 saatleri arasında sergiyi gezebilir ama
ressamların bir uyarısı var: 'Bu bina ağır hasarlı ve her an yıkılabilir.'
Evi terk etmek zorunda kaldıkları için çok üzüldüklerini söyleyen
Oykut 'Bu ev yıkılmadan önce anılarını anlatan bir şeyler bırakmak
istedik ve çalışmaya başladık' diyor.
Ev projesinde Oykut parkeleri havyayla yakıp figürler yapmış, duvarlara
çivi çakarak kompozisyonlar yaratmış. Pekünlü merdivenleri oymuş,
duvarlara evin manzarasının güzelliğini yansıtan origami şekiller yerleştirmiş,
tuvaleti yeniden düzenlemiş. Projenin son üç ayında onlara katılan Alpert
ise kendi kişiliğini yaratan figürleri duvara kazımış. Pekünlü ve Oykut
daha önce de Gümüşsuyu'nda yıkılacak 5 katlı bir apartmanda böyle bir
projeye katılmış. Pekünlü 'Gümüşsuyu'ndaki proje bittiğinde yıkılacak
evleri bize versinler. Ve biz orada çalışalım demiştik. Birkaç ay sonra
Ceren'lerin evi hasar gördü ve boşaltıldı' diyor. Oykut 'Yaptığımız şey
insanlara garip gelebilir ama İstanbul'un birçok yerinde eski binalar yıkıldı.
Herkes de bunu normal karşılıyor. Bizimki bir çeşit bireysel protesto'
diyor.
Üç arkadaş çalışma sürecinin de çok eğlenceli olduğu söylüyor.
Pekünlü 'Hepimiz inşaat işçisi gibi çalışıyorduk. Sanatın içinde el
emeğine artık çok fazla rastlanmıyor. Biz burada sanatı ve emeği birleştirdik.
Belki gelenler sadece süsleme görecekler ama önemli değil' diyor. Bbu arada
her an yıkılma tehlikesi olan bir evde çalışmaktan korktukları da
gizlemiyorlar. Oykut 'Ben buna alışkındım çünkü 2 yıl bina bu haldeyken
yaşadım ama korkmuyor da değildim' diyor. Pekünlü ise 'Korktuk tabii. Rüzgar
esince duvarlar sallanıyordu' diye anlatıyor. Onlar tüm bunları yakında bu
binayla birlikte yok olup gideceğini bilerek yaptılar ve bunun kendileri için
bir tecrübe olduğunu düşünüyorlar. Alpert'in bu projeye katılmasındaki
en büyük etken de buymuş zaten: 'Yok olacağını bile bile bir şeyler
yapmak beni çok etkiledi. Belki yıkılmayacak olsaydı bu projeye dahil olmazdım.'
Akşam
|