Osmangazi, Bursa'nın yüz akı
Yakında 20. yılını dolduracak ''büyükşehir'' lerimizdeki ''merkez ilçeler''
in durumu hemen hiç tartışılmıyor... Oysa bir kentin asıl ''büyük''
olmasını da yaratan ''tarihsel derinlikle'' bütünleşmiş bu ilçelerin
herhangi bir ''alt kademe belediyesi'' gibi sayılmaları, aynı kentin ''varlık
nedenine'' karşı da umursamazlık örneği...
Örneğin İstanbul 'daki 2600 yıllık Suriçi 'ni paylaşan Fatih ve Eminönü
ile Beyoğlu gibi diğer tarihi merkez ilçeler, Ankara 'nın 3000 yıllık geçmişini
barındıran Altındağ, 5000 yaşındaki İzmir 'de bu birikimlerin bulunduğu
Konak ve diğer benzer durumdaki ''büyükşehrin kalbini'' yaşatan
belediyeler, böylesi özel konumlarına uygun yasal ve kurumsal yapılanmadan
yoksunlar...
Kim bilir belki de bu ''önemsenmeyen'' durumlarının yarattığı
''psikolojiler'' nedeniyle kültürel mirasın korunmasını da ''büyükşehre''
bırakıyorlar... Aynı durumu ''bahane'' etmeden, tüm kentin ortak tarihsel değerleri
için kolları sıvayan kimi ilçe belediye başkanları ise kamuoyundan yeterli
ilgiyi göremiyorlar...
Yıllardır beklenen şu meçhul ''yerel yönetim reformu'' nda işte bu gerçeğin
de ele alınması giderek önem kazanıyor...
'Alçakgönüllü' üyelik
İşte bu ''vefasız'' konumda bile yerel yöneticilerdeki ''kentlilik
bilinci'' sayesinde ve hem ''büyükşehirdeki'' hem de ''ilçedeki'' kadroların
uyumlu beraberliğiyle olumlu sonuçların alınabileceği, Bursa 'da kanıtlanıyor...
2000 yılındaki Tarihi Kentler Birliği (TKB) kuruluşuna evsahipliği yapan
ve yöneten ''Bursa Büyükşehir Belediyesi'' ile eşgüdüm içinde kentin kültürünü
kucaklayan ''Osmangazi Belediyesi'' , kendisine ''emanet'' edilmiş tarihsel
mirası koruma çalışmalarında o denli ''alçakgönüllü'' ki, TKB'ye bile
ancak bu yıl üye oldu...
Aynı üyelik için 1 Haziran 2003 tarihindeki TKB Meclisi'ne sunulan ''çalışma
raporu'' ise Bursa'yı 1307'de ilk kuşatan Osman Bey 'in adını taşımanın
da aynı tarihin elde kalabilen tanıklarını geleceğe aktarmakla ''anlamlı''
olabileceğini gösteriyor...
'Duygusal süreklilik'
Bursa'nın sadece bir ilçe belediyesi olarak değil, ''kentin belleğinin''
de bekçisi ve evsahibi olması bilinci içinde kolları sıvayan Osmangazi
Belediyesi'nin inşaat mühendisi başkanı Hilmi Şensoy , raporun önsözünde
diyor ki: ''Tüm nesiller boyunca, üzerine bir şey eklenerek aktarılabilmesi
yoluyla sağlanacak duygusal sürekliliği de sağlamayı amaçlıyoruz...''
Kenti tarih boyunca ''yaşanılır'' kılan sevdaların da ürünü ve güvencesi
olan bu ''duygusal sürekliliği'' geleceğe de aktaracak ''koruma projelerini''
ise Osmangazi Belediyesi'nin teknik başkan yardımcısı mimar Şaziye Sezginer
, meclis üyesi mimar Defne Benol , fen işleri müdürü mimar Mehmet Şen yürütüyorlar...
Kimi konularda da ÇEKÜL gönüllüleri mimar Selim Lümalı , Prof. Dr. Mete
Ünügür , Prof. Dr. Mehmet Küçükdoğu ve Mimarlar Odası 'ndan meslektaşları
bu kadroya yardımcı oluyorlar...
İşte, Bursa'yı ''büyükşehir'' yapan uygarlık zenginliğine ''tarihin
bekçisi'' olma bilinci içinde sahip çıkan bu ilçe belediyesinin, bu yıl
yaklaşık 3 trilyon lira da ''özel bütçe'' ayırarak başlattığı ''geçmişi
yaşatma'' projeleri:
Tarihi Çevre Düzenlemeleri: Anıtsal yapıların da içinde yer aldıkları
Tahtakale Çarşısı, Ahmet Paşa Camisi çevresi, Batpazarı, Tezveren, Lamii
Çelebi Türbesi çevresi, Eskici Mehmet Efendi Türbesi, Arap Şükrü Sokağı...
artık çağdaş kent yaşamıyla tarihi buluşturuyorlar...
Hanlar Bölgesi: 14. yüzyılda Orhan Gazi döneminden itibaren kentin Osmanlı
dönemi dokusunu bezeyen hanların, öncelikle kendi adlarını da taşıyan
Uzunçarşı ve Okçular caddelerine bakan cephelerindeki ''eskimiş'' görüntünün
yerini ''tarihi peyzaj'' alıyor...
Merinos İstasyonu: Bursa'nın 1950'lerle birlikte elinden alınan demiryolu
uygarlığına ait bu ''anılar durağı'' da ÇEKÜL'ün katılımıyla gerçekleşen
projeyle artık yeni kuşaklara aynı sevgileri taşıyacak...
Bursa Surları: Kentin İÖ 1. yüzyıldaki ilk kuruluşundan bu yana hemen tüm
dönemlerin belgeseli olan surlarda da Saltanat Kapısı ile Zindan Kapı arasındaki
bölüm koruma ve kurtarma programında...
Karabaş-i Tekkesi: Geniş bahçesi ve ''Semahanesiyle'' birlikte vakıflardan
10 yıllığına kiralanarak ''Gençlik ve Kültür Merkezi'' işleviyle restore
ediliyor...
...Ve Irgandı Köprüsü: 15. yüzyılda yapılan, 1855 depreminde çöken,
1922'de de Yunanlıların yakarak tahrip ettikleri, kent içindeki Gökdere üzerinde
kurulmuş 30 dükkânlı bu ünlü ve eşsiz ''arasta (çarşı) köprü'' de
canlandırma ve restorasyon projesi kapsamında oluşturulan bir ''bilim
kurulu'' denetiminde yeniden Bursa'ya kazandırılıyor...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|