Sultanahmet'e İtalyan eli
Sultanahmet, Cankurtaran ve Küçük Ayasofya bölgeleri İtalyan bir derneğin
öncülüğünde yenileniyor. Tarihi kentsel bir parka dönüştürülmesi amaçlanan
bölgedeki yapılar onarılacak.
Tarihi Sultanahmet, Cankurtaran ve Küçük Ayasofya bölgeleri, bir grup İtalyan'ın
girişimiyle yenileniyor. Bu bölgelerin korunup yenilenmesi için 'Sultanahmet
Tarihi Kentsel Parkı Projesi' hazırlayan İtalya'daki Palatina-İstanbul Derneği,
uzman üyeleriyle 12 yıldan bu yana çalışıyor. Türk ve İtalyan mimar,
arkeolog, sanat tarihi uzmanı ve inşaat mühendislerinden oluşan grup, bu yıl
bölgenin 'tarihi kentsel park' ilan edilmesini amaçlıyor.
Aslına dönecekler
Projenin kapsadığı yerler İstanbul'un öncelikli koruma alanları arasında.
Dernek, bu önemli tarihi dokunun aslına uygun bir şekilde sağlamlaştırılarak
onarılması için önce Sultanahmet, Cankurtaran ve Küçük Ayasofya bölgeleri
içindeki bazı yerleri belirledi.
At Meydanı'nın doğusu, Sultanahmet Arastası, demiryolu köprüsünden
Pembe Köşk yanındaki surlara, sahil yolundan Küçük Ayasofya Camisi ve
Sokullu Mehmet Paşa Camii'nden At Meydanı'na kadar olan bölge proje sınırlarını
oluşturuyor. Projenin amacı bölgenin tarihi kentsel park olarak ilan
edilmesi, sistemli araştırma, sondajlar, rölöve ve restorasyon işlemlerinin
yapılması.
Hepsi dünyaya miras
Sultananmet Camii ile Marmara Denizi, Ayasofya ile Küçük Ayasofya arasında
kalan bölgede Pembe Köşk ve Boukoleon Sarayı'nın Loca bölümünün
restorasyonunu tamamlayan ekibin onarıp koruma altına alınacağı bazı önemli
yapılar ise şunlar:
İskender Paşa Mektebi, Hipodrom, Sokullu Mehmet Paşa Camisi, Kapı Ağası
Mahmut Ağa Camisi, Çardaklı Hamam, Nakılbent Mescidi, Arasta, Zeuxippos
Hamamı kalıntıları, Boukoleon Sarayı, Büyük Bizans Sarayı, Mozaik Müzesi,
İshak Paşa Camisi ve Hamamı. Proje, bu eserlerin yanı sıra toprak altında
ve üstünde araştırılması gereken duvarlar, tüneller ve tonozları da kapsıyor.
Her şey tezle başladı
Projenin ortaya çıkışı, Palatina-İstanbul Derneği'nin kurucusu, sanat
tarihi uzmanı ve çalışma grubunun başkanı olan Eugenia Bolognesi'nin öğrencilik
yıllarına dayanıyor. Roma Üniversitesi'nde eğitim görürken çalışma
alanında İstanbul'un da olduğu 'İslam ve Bizans sanatı' konusunda tez hazırlamaya
başlayan Bolognesi, Accademia di San Luca'dan burs aldı.
Bölge tarih dolu
İstanbul'u incelemeye başlayan Bolognesi, 1983'te İstanbul Üniversitesi'nde
Türk dili okurken bölgenin Bizans ve Osmanlı döneminden saraylarla dolu olduğunu
fark etti. Sonraki gelişmeleri ise Bolognesi şöyle anlatıyor:
"Çalışmalarımı genişletebilmek amacıyla ilk olarak İtalyan Kültür
Bakanlığı'ndan aldığım bir bursla Oxford Üniversitesi'nden profesör
Cyrill Mango ile doktora çalışmalarına başladım. İlk topografik ölçümlerini
hazırlattım, kesitleri çizdirdim ve Kapı Ağası Mahmut Ağa Külliyesi'nde
çalıştım.
Bu çalışmaların daha kalıcı olması amacıyla 1996 yılında İtalya'da
Palatina-İstanbul Association adıyla bir dernek kurdum. Palatina adı hem İstanbul
hem de Roma'daki sarayları anımsatıyor.
Derneğimizin amacı, bu bölge içindeki tarihi mirası turistlere tanıtmak,
mimarların, arkeologların, sanat tarihçilerinin, restoratörlerin ve şehircilerin
ilgisini çekmek, katılım sağlayarak uluslararası işbirliği içinde çalışmak.
Ayrıca biz, hazırladığımız bu projeyi bir Türk- İtalyan idaresinde
uluslararası bir proje olarak düşünmekteyiz. Bu amaçla Yıldız Teknik Üniversitesi
Yenileme ve Koruma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Reha Günay da çalışmalara
katılıyor. Bu yıl çalışmaları Boukoleon Sarayı üzerinde yoğunlaştırdık.
Çalışmalarımız sürüyor."
Destek verenler
Ulusal Araştırma Merkezi (Center For National Research) Roma ve Faenza büroları,
İstanbul Teknik ve Yıldız Teknik üniversiteleri, Roma Üniversitesi, Oxford
Üniversitesi, Bologna Üniversitesi, Fransız Anadolu Araştırma Merkezi, İstanbul
Restorasyon ve Konservasyon Merkezi gibi çok sayıda kuruluş proje için işbirliği
yapıyor. Gerekli mali desteği de Türkiye ve dünyadan çeşitli kurum ve
kuruluşlar sağlıyor. Bunlar arasında, İtalya Dışişleri Bakanlığı, Dünya
Anıtlar Fonu, AB, Rassell Vakfı, İtalyan petrol şirketi ENI ve Kale Grubu
bulunuyor.
Projeden bir örnek
Eugenia Bolognesi, projeyle ilgili örnek çalışmalarına ilk başladığı
yer olan Kapı Ağası Mahmut Ağa Camisi ve Mektebi'ni gösteriyor:
"Arkeolojik park içinde, yerüstünde olduğu kadar yeraltında temelleri
Bizans, üstü Osmanlı olan sağlam veya yıkık birçok yapı var. Bu yapılardan
en ilginç olan Kapı Ağası Mahmut Ağa Camisi ve Mektebi bu özellikleri taşıyan
önemli bir örnek.
Caminin bodrum katı Bizans yapısı, temizlen-meyi bekliyor. Mektep ise yıkık
durumda ve onarım gerekiyor. Geçen yıllarda bu yapılar üzerinde çalıştık,
bu yıl da koruma projesi hazırlanıyor. Caminin bodrum katı, arkeolojik parkın
sergi salonu olarak kullanılacak. Burayı ziyaret edenler, bölge mimarisi ve
tarihi hakkında bilgi edinecek. Mektep ise restore edildikten sonra bir kültür
ve sanat merkezi olarak hizmete girecek."
Hürriyet
|