Tasarımı olan Lütfi Kırdar'a
Mobilyadan lambaya, son moda tasarımlar ve yaratıcıları, Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı'nda bugün bir araya geliyor. Türk tasarımı
uluslararası başarı peşinde
Çok değil, 10-15 yıl önce, 'endüstriyel tasarımcıyım' dediğinizde
kimse ne işle uğraştığınıza akıl erdiremiyordu. 90'lı yıllarda bu alan
üniversitelere girdi, endüstri tasarımcısı gençlerin sayısı arttı.
Eskiden İtalyan koltuk takımına avuç dolusu para dökerken, bugün dünya
markalarıyla yarışacak kadar iyi tasarımları yerli markalardan seçebiliyorsunuz.
Tasarımcılar 10-14 Eylül'de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda
buluşuyor. ADesign Fair 2003 İstanbul Uluslararası Tasarım Buluşması'nda
Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) İstanbul Şubesi 'Sınırların
Ötesine' adlı bir sergi düzenliyor.
Derneğin İstanbul Şubesi Başkanı Gamze Türkoğlu Güven, bize sergiden
ve endüstriyel tasarımın Türkiye'deki yerinden bahsetti. "Artık
insanların
'Aaaa bu Türk tasarımıymış?' diye şaşırmasını istemiyoruz" diyen
Güven, Türkiye'de de artık çok nitelikli işlerin yapıldığı, hatta
uluslararası ödül kazanan tasarımların çıktığını söyledi.
ETMK nedir?
ETMK, 1988 yılında Ankara'da kurulan bir meslek örgütü. Bugün, 262 üyesi
var. ETMK, şimdiye kadar sanayici ve tasarımcının ilişkisini güçlendirmek;
Türkiye'de bu alandaki potansiyelin ekonomiye katma değer olarak geri dönmesini
sağlamak amacıyla Designer Odyssey adı altında bir dizi sergi düzenledi.
ADesign Fair 2003 İstanbul Uluslararası Tasarım Buluşması kapsamında da,
'Sınırların Ötesine ETMK Ürün Tasarımı' sergisini düzenliyoruz.
1994'ten bu yana yaptığımız bu sergilerde her seferinde bir aşama
kaydediyoruz.
Nasıl bir değişim bu?
1990'lı yıllarda bir kalite seferberliği başlamıştı. Şimdi artık
kalite, olmazsa olmaz bir koşul. Farklılık yaratmak ve küresel pazarda marka
oluşturmak için artık Türk sanayii de, endüstriyel tasarımın kaçınılmaz
olduğunu fark etti. Gümrük birliğine girdiğimizden beri gelişen bir süreç
bu. Patent yasasının ve koruma kanunlarının çıkmasıyla beraber, ilk başta
kopyacılık ve lisanslı üretim azaldı. Tasarımı kullanmaya başladılar.
2000'li yılların başından itibaren de uluslararası rekabet için bunun daha
da yenilikçi ve özgün tasarımlarla desteklenmesi gerektiği anlaşıldı. Şimdi
artık tasarım seferberliğinin zamanının geldiğini söyleyebiliyoruz.
Bunun göstergeleri neler?
Tasarım fuarı bu dönemde açılmaya başlandı. Bizim derneğin çalışmaları
hızlandı. Bunun yanında, bir tasarım konseyinin hazırlık çalışmalarına
başlandı. Tasarımın, bir devlet politikası olarak gündeme gelmesi için de
uğraşıyoruz. Bu fuar, bunun için çok önemli bir basamak. Fuar kapsamında
düzenlediğimiz sergi de, özellikle ihracat açısından tasarımın ne kadar
büyük bir katma değer yarattığını gözler önüne sermeye, tasarımcılarımızın
da bu tarz işler yaptığını aktarmamıza yardım ediyor.
Sergideki katılımcıları nasıl belirlediniz?
Bu, sadece ETMK üyelerine açık özel bir sergi. Bu sergi dahilinde, ihracat
ve dışsatım açısından potansiyeli olan 26 tasarımcının 100 ürünü yer
alıyor. Bu sergide, Türk tasarımcılar tarafından yapılmış ve yurtdışına
ihraç edilen birçok ürün var. Bir de yabancı şirketlere tasarım yapan
tasarımcılarımız var. Sergiye katılanların bir kısmı serbest çalışan
tasarımcılar; bir kısmı da Arçelik, Beko, Vitra, Demirdöküm gibi kurumlar
içinde çalışan tasarımcılar.
Jürimiz, 12 Eylül sabahı değerlendirmesini yaparak bu tasarımlardan
birini ödüllendirecek. Almanya'dan Michael Daubner, Vitra'nın Genel Müdürü
Şadi Burat, M.Ü. Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Hakan Ertem, ABD'de
yaşayan Nevzat Koç adlı tasarımcı ve RTM Radar şirketinin sahibi Paul
McMillen, jüri üyeleri.
Sergilenen ürünler neler?
Mobilyadan promosyon ürününe, aydınlatma elemanından tekne tasarımına,
otomotivden tekstil makinesine kadar geniş bir ürün yelpazesi var.
Derneğin faydaları ne oldu?
Aynı çatı altında olup, seminer ve sergiler düzenlemek, meslektaşların
bir arada olmasını sağladı. İş olanakları arttı. Medyayla ilişkilerimiz
güçlendi. Patent kanunu çalışmalarında rol aldık.
Patent kanunu Türkiye'de iyi işliyor mu?
Tabii, ilk başta biraz curcuna oluyor. Haksız yere tescil başvuruları yapılıyor;
haksız yere davalar açılıyor. Ama bu böyle bir süreç. Bütün bunlar tartışılarak
rayına oturacak diye düşünüyorum. Şu ana kadar açılmış 10 bin dava
var.
Radikal
|