'Kelkit Dayanışması'nı Kutlayalım...
Kaynaklarını Çimen ve Köse dağlarındaki pınarlardan alan ve doğduğu
ilçenin adını taşıyan ''Kelkit Çayı'', batıya doğru 320 km. boyunca çok
sayıda akarsuyu da kendisine katarak Erbaa ilçesindeki Boğazkesen mevkisinde
Yeşilırmak'a kavuşuyor...
Karadeniz bölgemizin İç Anadolu ile buluştuğu bir kuşakta kim bilir kaç
bin yıldır süren bu bereketli yolculuk, bugünkü Gümüşhane, Erzincan, Sıvas,
Giresun ve Tokat illerimizdeki yerleşmelere de tarih boyunca yaşam ve uygarlık
değerlerini armağan etmiş...
Ne var ki aynı uygarlığın birikimleri son ''birkaç on yıldır'' hızla
yitirildiği gibi, Kelkit sanki artık zenginlik yerine yoksulluk ve çaresizliğin
vadisinde akıyor...
Çünkü tarihsel miras korunamıyor; tarımsal ve doğal zenginlik önemsenmiyor
ve desteklenmiyor; kalkınma adına yaşam kaynaklarının tahribatı artarken
gelişme adına da çevrenin ve kültürün eşsiz değerleri gözden çıkarılabiliyor...
İşte bu sürecin durdurulması ve yaşamla uygarlığın yeniden buluşabilmesi
için, aynı vadiyi paylaşan yerleşmelerde başlatılan çalışmalar, son
zamanlarda birdenbire yüksek ve coşkulu bir aşama gösterdi... Nedeni ise aynı
çalışmaların artık ''ayrı ayrı'' değil, Kelkit'in yarattığı tarihsel
dostluğa ve ''yazgı birliğine'' yakışır bir dayanışma içinde, ''tüm
vadiyi kucaklayacak'' ortak bir güçbirliğiyle yaşama geçirilmesi kararı.
Sezer'den destek
Kısaca ''Kelkit Platformu'' adı verilen ve 5 ilimizle bu illerdeki 14 ilçemiz,
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ve Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi'nin katılımıyla
oluşan platform, özellikle ÇEKÜL'ün öncü ve etkin katkılarıyla, ''bölge
ve havza ölçeğinde kültür ve çevreye duyarlı kalkınma işbirliğinin''
ilk büyük örneği olarak, tüm ülkeye örnek bir toplumsal hareket yarattı...
Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'in de 14 Mayıs 2003'te Tokat'taki
kuruluş toplantısında desteğini verdiği bu hareketin adeta bir ''gurur ve
coşku gösterisine'' dönüşen İstanbul etkinlikleri ise ''ulusal zafer günlerimizin''
yıldönümü olan 30 ve 31 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirildi.
Taksim Parkı'nda düzenlenen standları gezenler, Erbaa'dan yola çıkıp
Niksar, Reşadiye, Koyulhisar, Suşehri, Şebinkarahisar, Akıncılar, Gölova,
Çamoluk, Refahiye, Şiran, Kelkit ve Köse ilçeleriyle birlikte Yolüstü
kasabasının da bu havzadan beslenilerek yaratılmış yöresel ürünleriyle
tanıştılar..
Platform katılımcıları ile çevre ve kültür dostları da İstiklal
Caddesi'nde, binlerce kişinin buluştuğu yürüyüşlerinde herkesi ''Kelkit
kimin için akıyor'' sorusunu düşünmeye davet ettiler...
Havza için birliktelik
Kelkit Platformu, özellikle 1980'lerden bu yana artık ''unutulur'' gibi olan
''bölgesel kalkınma planlaması'' kavramını, bu kez ''çoğulcu, katılımcı
ve demokratik'' bir içerikle yeniden gündeme getirmesi bakımından da
''ulusal'' bir değer taşıyor. Çünkü bu güçbirliğini oluşturanlar
sadece kamu kurumları ile yerel yönetimler değiller... Aynı akarsu boyundaki
tüm yerleşmelerin sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri,
bilimsel kuruluşlar ve diğer toplumsal kesimler, Kelkit vadisinin tarihinden
ve doğasından gelen yaşam ve uygarlık değerlerini koruyarak kalkınmanın
''havza dayanışmasına'' ortak oluyorlar...
Bu büyük güç ve amaç birliğinin amacına ulaşabilmesinde ikinci büyük
adımı ise ''Kelkit Vadisi - Çevre ve Kültür Öncelikli Koruma ve Gelişim
Planlaması'' oluşturacak...
Böylece, Gümüşhane dağlarından akmaya başlayan sular Yeşilırmak'la
birleştiğinde bile, ilk pınarlarındaki kadar temiz ve tarihleri kadar da aklın,
emeğin yaratıcılık kaynağı olacaklar...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|