Krizde gayrimenkul satışları arttı
Ekonomik krizin başladığı 2000 yılında, gayrimenkul satışlarında sayısal
anlamda artış oldu. Ancak, gayrimenkul satışındaki bu artış, farklı
nedene dayanıyor.
Krizden perişan olanlar, senetlerini ve çeklerini ödeyebilmek ya da daha
önce yüzde 30-40 faizle aldıkları banka kredilerinin, bankalarca kriz bahane
edilerek vadesinden önce istenilmesi veya faiz oranlarının Kasım ayında yüzde
300-400'e hatta 800'e yükseltilmesi nedeniyle, faiz belasından kurtulup, borçlarını
kapatabilmek amacıyla, gayrimenkullerini kriz döneminde yok pahasına sattılar...
Satışlarda, özellikle 2000 yılının kasım ve aralık aylarında, büyük
bir patlama yaşandı.
Gayrimenkul satışları
Son 5 yıla ilişkin gayrimenkul satışları tabloda yer alıyor. Tablodan da
farkedileceği gibi, son 5 yılda gayrimenkul alım-satım sayısının, en
fazla olduğu yıl 2000 olarak gözüküyor. Bu arada bir başka ilginç görüntü
de, satış değeri ile ilgili. 1999'da 997 bin gayrimenkul, 2000'de ise 1
milyon 14 bin gayrimenkul satılmış. Ancak, 1999'da satılan gayrimenkullerin
satış tutarı, 2000'de satılandan daha yüksek. Bu da, 2000'de satılan
gayrimenkullerin, piyasa değerinin çok altında satıldığının bir başka görüntüsü
olarak göze çarpıyor.
2000 yılı enflasyonu TEFE'de yüzde 33 olmasına ve 1999'a kıyasla daha
fazla sayıda gayrimenkul satılmasına rağmen, 2000 yılı satış tutarı
olan 5 katrilyon 082 trilyon lira, 1999'daki 5 katrilyon 120 trilyon liranın
altında kalmış.
Lokomotif sektör
İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan bir sektör. Bu sektördeki
durgunluk ya da canlılık, ekonomiye aynen yansıyor. Nedenine gelince, inşaat
sektörü ekonominin üçte birini doğrudan, üçte birini de dolaylı olarak
ilgilendiriyor. İnşaat sektörü bünyesinde, 232 civarında alt sektör var.
Sanayideki büyümeye rağmen, inşaat sektöründe küçülme göze çarpıyor.
Bu küçülme, 232 civarındaki alt sektöre de aynen yansıyor.
İnşaat sektörünün canlanması sadece demir, çimento, kum, kereste, cam
satışlarını etkilemiyor evin içinin döşenmesi ve dekorasyonu ile ilgili
çok sayıda sektörü, başta beyaz eşya ve mobilya olmak üzere, yakından
ilgilendiriyor. Ayrıca, ‘‘işsizlik’’ sorununa da, önemli bir çözüm
getiriyor. Bu sektörün desteklenmesi, ekonominin de canlanmasını sağlayacak.
İşin doğrusu, ekonominin lokomotifi uzun süredir su kaynatıyor. Olaya müdahale
edip, lokomotifin su kaynatmasını önlemek ve treni yürütmek gerekiyor...
Hürriyet - Şükrü Kızılot
|