reklam

11 Eylül 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Sinop'ta umutlu başlangıç

Tam 70 yıl önce, Sabahattin Ali'nin ''Görmek istersen denizi, yukarıya çevir yüzü'' dediği Sinop Cezaevi'ndeydik...

Şiirindeki ''gökyüzü'' yine ''deniz gibi''... ancak, ne o ''deli dalgalar'' var dışarıda, ne de gelip ''duvarları yalıyorlar''...

Çünkü, kalenin önündeki denizi 1980'lerde doldurup ''sahil yolu'' yapmışlar... Kent peyzajındaki ''suyun içinden yükselen tarih'', yerini betonlaşmanın kuşatmasına bırakmış...

Sinop'un son 20 yılda yitirdiği bundan ibaret değil... Özellikle ''Karadeniz kıyı yolu'' uygulaması, çağımızın ''yüz karası''... Örneğin, ''orman sayılmasınlar'' diye yeni yasalar hazırlanan ''kızılçam'' ormanlarıyla kaplı ''Çamgölü'' mesiresi ve plajları bile acımasız yol dolgusunun kurbanlarından...

Aynı politikalarla, ''kerteriz noktalarının'' da kalmadığını söyleyen Sinop Yelken Kulübü emektarlarından Okan Alpar, denizcilik haritalarında hâlâ gemiciler için işaretli 3 önemli yerin ''akıbetini'' şöyle özetliyor; ''Alaaddin Camisi'nin minaresi apartmanların arkasında kayboldu. Cumhuriyetin mirası kibrit fabrikasının bacasını binasıyla birlikte yıktılar. Geriye sadece ABD üssündeki yüksek su deposu kaldı...''

Anadolu'yla 'yüz yüze'...

Bütün bunlara rağmen, kentin henüz yok olmamış uygarlık değerlerini kurtarabilmek için, Vali Zeki Şanal ile Belediye Başkanı Hamza İnce'nin başlattıkları ''tarihle buluşma'' programı, herkes için yeni bir umut kaynağı...

Çünkü, deniyor ki Sinop, Karadeniz'in ''denizi güneyinde olan'' tek kıyı kenti... Yarımadanın tarihi limana inen yamaçlarındaki güzelim eski kent dokusunun ''çirkin apartman yığınlarına'' dönüşmesi, binyıllardır ''yüz yüze'' bakıştıkları Anadolu'ya karşı da ''yüz kızartıcı'' bir görünüm değil mi?..

Yine deniyor ki; ''Karadeniz'in 3 limanı var; Sinop, Temmuz, Ağustos...''

Böylesi bir ayrıcalıkla kazanılan; ''Anadolu'nun dünyayla buluştuğu kent'' olma değerlerini yitirmeye de artık ''dur'' demek gerekmiyor mu?

Vali kolları sıvamış

Nitekim, daha Mahalli İdareler Genel Müdürü'yken de yerel yönetimlerin kültürel mirası sahiplenmelerini özendiren, ardından ''Hatay Valisi'' olduğunda aynı düşüncesini hemen uygulayan Zeki Şanal'ın şimdi de Sinop'taki ilk 6 aylık çalışmaları bile artık bu kentte ''farklı'' bir dönemin başladığını kanıtlıyor...

Örneğin, 1996'daki restorasyonundan bu yana ''yeni işlevini'' bekleyen ''Arslantorunlar Konağı'nı zengin bir Etnoğrafya Müzesi'ne dönüştürmüş... Kent merkezindeki İS 7. yüzyıla ait Bizans yapısı olan Balatlar Kilisesi'ne ait kalıntıları, burayı adeta bir ''tarih parkı'' yapan çevre düzenlemesiyle birlikte ortaya çıkarmış... Restorasyonu tamamlanmak üzere olan Tarihi Adliye Binası'yla aynı alandaki Vilayet Binası'nın da bu görmüş geçirmiş komşusuyla ''uyumlu'' bir mimariye getirilmesine başlanmış...

Cezaevi kent yaşamında...

Aynı süreçte İl Özel İdaresi'nin ''himayesine'' alınan Tarihi Cezaevi Binası ve kalenin de moloz ve çöplerden temizlenerek halka açılması, Sinop'ta yılların özlemini gideriyor... Valinin ''simge arkadaşımız'' diyerek tanıştırdığı ''Pala'', yani palabıyıklı ünlü gardiyan Akif Şahin, her gün çok sayıda ziyaretçiyi artık mahkûmlarla değil ''anıların mekânlarıyla'' buluşturuyor...

1880'lerde kale içine inşa edilen cezaevi binaları için tasarlanan kullanım türü ise ''çok amaçlı kültür, sanat ve eğitim merkezi'' şeklinde... ''Cezaevi Müzesi''nin yanı sıra, ''Kent Tarihi Müzesi ve Arşivi'', ''Tiyatro ve Sinema Birimleri'', ''El Sanatları Atölyeleri ve Satış Üniteleri'', ''Sergi ve Sanat Galerileri'', lokantalar, kahveler, çay bahçesi ve ''Butik Otel'' türü bir konaklama ünitesi, Su Ürünleri Yüksek Okulu ve geleneksel tekne yapımcılarıyla gerçekleştirilecek eğitim üniteleriyle birlikte tarihsel mekânları kent yaşamına kazandıracak...

Belediyeden ilk katkılar

Valiliğin bu çabalarına belediye de özellikle kent girişinde tarihi Kale ve Cezaevi dokusunu zedeleyen benzin istasyonunu ''kaldırmak'' ve kimi uygunsuz yapıları da yıkma kararıyla ilk önemli katkısını yapıyor...

Bu yıl Tarihi Kentler Birliği üyesi olmanın da ''gereğini'' yerine getirmek üzere, Tuzcular Caddesi, Atatürk Caddesi, Kemalettin Sami Bey Caddesi, Kuruçeşme Sokak ve Yüksek Kaldırım Sokak'taki eski evlerin cephe ve peyzaj düzenlemelerini ''öncelikli projeler'' arasına alıyor...

Sinop'taki bu umut verici adımları, kentin eşsiz kıyı parklarındaki ağaçlar arasına gizlenmiş Ayışığı Motel'de toplanarak değerlendirdik. Diğer ilgililerle birlikte tarihi Boyabat ilçesinin Belediye Başkanı Hasan Kara'nın da katıldığı görüşmelerde Metin Sözen dedi ki: ''Artık geriye dönüş yok; çünkü geçmişin kültür birikimleri insanı hep ileriye götürür...''

Vali Zeki Şanal ise çalışmaların sürekliliği için Sinoplulara şu dilekte bulundu: ''Tarihin yol gösterebilmesi, kentteki tanıklarını korumamızla mümkün... Sinop artık kimliğiyle yaşayarak geleceğini kurmalı...''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Eylül 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Sertifika Programı

Son Başvuru Tarihi: 
19 Eylül 2003

Not: Arkitera aracılığı ile programa başvuran katılımcılara %10 indirim sağlanacaktır.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz