ADesign Fair Fuarı sona erdi
Art Decor Dergisi ve İkon Fuarcılık işbirliği ile gerçekleştirilen
ADesign Fair, 14 Eylül 2003 tarihinde sona erdi. " Tasarım İktidara"
başlığı altında, tasarım kültürü ve bilincini oluşturmayı hedefleyen
fuar temel olarak yaşam alanı, konsept, atölye ve tasarımcının köşesi başlıklı
dört ana bölümden oluşacak şekilde düzenlenmişti.
Bu bölümlerin dışında konulu sergi, yarışma, söyleşi, konferans,
panel ve workshoplardan oluşan etkinlikler ile birlikte Piero Lissoni, Hani
Rashid gibi ünlü tasarımcıların özel sunumları da yer aldı.
Etkinliklerin ilki 11 Eylül Perşembe günü 11:30'da, Lissoni Mimarlık'ın
kurucusu ve sahibi Piero Lissoni'nin katılımıyla başladı.
Piero Lissoni konuşmasında, "ölçünün önemi" olarak belirlediği
ana başlık altında, kendi tasarım ve deneyimlerinden yola çıkarak; ölçünün
tasarımda hangi şekillerde karşımıza çıktığına dair küçük bir
seyahat yaptırdı.
Taksim Bentley Oteli'nin de mimarı olan Lissoni; her projenin, davetiyeden
logoya, bir ruhu olması gerektiğini, atmosfer yaratmanın da bir ölçü olduğunu,
'tiyatro sahnesi vari' mekanlar yaratmaktan hoşlandığını dile getirdi.
Mekan tasarlarken, ilgisini içerideki hareketin ritmini yakalamaya verdiğini
belirtirken ışığın ve ruhun kontrol edilmesinin ölçüye dönüştüğü,
ritüelin tasarıma katkıda bulunduğu mekanlar yaratma çabasını dialar yardımıyla
anlatmaya çalıştı. Rahatsız ve interaktif mobilyalar tasarlamaktan hoşlandığını,
'rahatsızlık ölçüsünü' kullanma düşüncesini sevdiğini belirten
Lissoni, endüstriyel tasarımlar yaptığını, sadece 10 tane üretilecek bir
obje yaratmaktan hoşlanmadığını çünkü her tasarımın belli bir saygıyı
hakettiğini söyledi.
Konuşmasını 'merakın ölçüsünün' çok önemli olduğunu ve merak
olmadan hiçbir şeyin değiştirilemeyeceğini vurgulayarak bitiren Piero
Lissoni, dinleyicilerin sorduğu sorulara verdiği mütevazi cevapları, yaptığı
tasarımları sunma şekli ve işine olan sevgisinin gözlerinden yansımasıyla
20 yıllık meslek yaşamının onu getirdiği konumunun haklılığını bir
kez daha dinleyicilere ispatlamış oldu.
Fuar'daki film gösteriminin konusu ise Proje Milano: Bir Tasarım Öyküsü
idi. Film, İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı öğrencisi 30 kişilik bir
grubun 3 ay süren proje çalışmalarının Ali Vatansever tarafından; kendi
tanımıyla "sinemada kariyer yapmak isteyen endüstri ürünleri tasarımı
öğrencisinin kısıtlı olanaklarla gerçekleştirdiği, en azından bir çaba
olarak değerlendirilebilecek" video görüntülerinden oluşuyordu.
Italo Calvino'nun Amerika Dersleri adlı kitabını başlangıç noktası
alan çalışmanın amacı, İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nün
"kavramsal yenilikçilik" tavrının bir göstergesi ve sonucu olmaktı.
Proje danışman hocalarından biri olan Sayın Alpay Er bu süreci
"entellektüel bir çalışma" olarak tanımlıyor.
Çizim ve maket yapmaksızın, öğrencilerin kendi yazdığı metinlerin
okunması ve tartışılmasıyla geçen sürecin sonunda 3 tema öne çıkmış:
"Miskinlik", "Üzülme Kaybettiğin Herşey Gene Sana Dönecek"
ve "Tepki". Tartışmalar ve küçük sahnelemelerle ilerleyen proje sürecini
izlediğimiz filmde, öğrencilerin 'bir yola girme' ihtiyacı, danışmanların
'kavramlardan yola çıkalım' yönlendirmeleriyle, "Ürünün bir ruhu var
mıdır? Varsa nasıl algılarız?" sorusuna ulaşmış bir noktada ve
bundan sonraki çalışmalar kavramların görselleştirilmesi üzerine odaklanmış.
Deneysel bir projenin deneysel bir filmi olan Ali Vatansever çalışması,
entellektüel bir ortamda ele alınan kavramların gerçek bir tasarıma dönüşmesi
noktasında ne kadar başarılı olunabildiğini sunuyordu izleyicilere. Tasarımcılar
ve danışman hocalardan oluşan son bir jüri, Uluslararası Milano Mobilya
Fuarı Salona Satellite'a katılmak üzere 30 öğrenci arasından çok zor bir
seçimle 5 öğrenci projesini belirlemiş ve projeler öğrencilerin de katılımıyla
Milano'da sergilenmiş.
Milano Fuarı görüntüleriyle biten filmin verdiği izlenim ve ADesign
Fair'deki Proje-Milano Standı'ndaki öğrencilerin heyecanı; sonuçları elle
tutulup gözlemlenebilen bir çalışma yapmanın, okul ortamından profesyonel
ortama girip,bunun yansımalarını görmenin 30 yetenekli genç tasarımcının
hayatındaki öneminin büyük olduğunu yaşatıyordu.
ADesign Fair'in ikinci günü, dünyaca ünlü mimar Hani Rashid'in sunumuyla
sona erdi. Çalışmalarını New York'da Lise Anne Couture ile birlikte 1989'da
kurduğu Asymptote adlı stüdyosunda sürdüren Hani Rashid "Sanal ve Gerçek
Arasındaki Mimari" başlıklı konferansında 'virtual reality'
projelerinden bahsetti.
Sanal ve gerçek olan arasında sürekli gidip gelmeler yaşadığını belirten
Rashid, "Bu dünyanın maddesini değişik bir mimari yaratmak için
kullanabilir miyiz?" sorusundan hareket ettiğini söyledi. Siber uzayda vücudun
varolmadığını anlatan, vücudun imgesine ne olduğunu araştırdığını söyleyen
Rashid'in Venedik Bienali'ndeki Amerikan Pavyonu tasarımı, bu sorunun cevabını
veriyor. Bir jimnastikçinin mekan içindeki hareketlerinin mekana nasıl bir
etki yaptığını araştıran bilgisayar simülasyonundan hareketle oluşturduğu
projesini Venedikli ustalara inşa ettirmiş.
Akışkan ve değişken mekanlar yaratmayı sevdiğini söyleyen Rashid,
bilgisayar ortamında yarattığı mekanları "insan faktörünü"
ortadan kaldırmadan, insan-mekan etkileşimlerini inceleyerek gerçeğe dönüştürdüğünü
belirtti.
Rashid'e Osaka Gas Ödülü'nü kazandıran New York borsası için hazırladığı
Sanal Ticaret Merkezi Projesi, hayranlık uyandıran bir zeka ve çok yoğun bir
çalışmanın ürünü olduğunu, gördüğümüz dialarla hafızalarımıza
kazıdı.
Bilgisayar teknolojisinin getirdiği olanakları son safhada kullanarak ve
aklın sınırlarını zorlayarak teknoloji üstü tasarımlar yapan Hani
Rashid'in konferansı, güne özel bir nokta koyarak, ADesign Fair 2003'ün
yakalamaya çalıştığı, İstanbul'un bir tasarım kenti olarak algılanmasını
sağlama sürecinde; hepimize, mimarlar, iç mimarlar, endüstri ürünleri
tasarımcıları, şehir bölge planlamacılar gibi tasarıma gönül veren
herkese büyük işler düştüğünü bir kez daha hatırlattı.
Beliz Özgür - Arkitera
|