Tarihî camiden 178 İznik çinisi
çalındı
Adana’da
restore edilen tarihî Ulu Cami’nin içindeki 16. yüzyıla ait 178 adet İznik
çinisi çalındı.
Çalınan çinilerin çok değerli olduğunu belirten uzmanlar, olayı
‘profesyonel işi’ olarak nitelendirdi. 1998 yılında meydana gelen Adana
depreminde hasar gördükten sonra ibadete kapatılan caminin restorasyonu düzenli
ödenek gönderilmeği için 5 yıldır tamamlanamıyordu. Tarihî caminin inşaat
halinde olması ve gece bekçisinin de bulunmayışından istifa eden hırsızlar,
caminin demir bahçe kapısını ve kilitleri kırarak içeri girdi. 178 adet değerli
İznik çinisini söken hırsızlar daha sonra olay yerinden kaçtı. 1541 yılında
inşa edilen tarihî caminin 16. yüzyıla ait İznik çinilerinin maddi değerinin
yapılacak araştırmadan sonra belirleneceği bildirildi.
Camiye gündüz gelen bekçinin çinilerin çalındığını fark etmesi üzerine
polisler, araştırma ve inceleme yaptı. Vakıflar Adana Şube Müdürü Hasan
Cingöz, Ulu Cami’nin müteahhit firmanın sorumluluğunda olduğunu
belirterek, “İhmal varsa dava açarız.” dedi. Pekerler İnşaat
yetkilileri ise olayla ilgili olarak daha sonra açıklama yapacaklarını
bildirdi.
Caminin restorasyonunun 100 milyar lira keşif bedeli ile Pekerler İnşaat
ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne 1998 yılında ihale edildiği
belirtildi.
Sanat tarihçisi ve Adana eski Müze Müdürü İsmet İpek, tarihî Ulu
Cami’nin mimber kısmında bulunan 16. yüzyıla ait 178 adet 24’e 24 ebadındaki
İznik çinisinin çalınmasını sahipsizlik olarak değerlendirdi. İpek, cami
içerisinde bulunan çinilerin 100 adedinin de 12 Haziran 2002 tarihinde çalındığına
işaret ederek, “İznik çinileri çok özeldir. İstanbul’da bazı camiler
dışında Anadolu’da bu tür çiniler yok. Rengi, hamuru, imalatı ve fırınları
özeldir. Türkiye’de artık üretilmiyor. Çinilerin maddi değeri çok yüksek.
Bu olay vakıf eserlerinin talan ve katliamının önlenemediğini gösteriyor.”
diye konuştu. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü
Başkanı Yardımcı Doç.Dr.Ercan Nalbantoğlu da, tarihî çinilere zarar
vermeden sökülmesinin ayrı bir uzmanlık gerektirdiğini belirterek çinilerin
çalınmasının sıradan hırsızlık olayı olmadığını söyledi. Nalbantoğlu,
“Normal vatandaş çinilerin yerini ve özelliklerini bile bilmez. Bu
profesyonel işi. Çünkü çinilerin sökülmesi bile uzmanlık gerektirir.”
dedi. Selçuklu, Memlük ve Osmanlılar devrine ait mimari özelliklerinin tümünü
taşıyan eser, 27 Haziran 1998’de Adana’da meydana gelen depremde hasar görmüştü.
Camiyi 1541 yılında yaptıran Ramazanoğlu Halil Bey’in oğlu Piri Paşa’nın
duası ve bedduası camideki kitabelerde yer alıyor. Abdullah Yangın, Cengiz
Özen, Mustafa Özke; Adana
Camiyi yaptıran Ramazanoğulları’ndan Piri Paşa’nın esere zarar
verenlere bedduası şöyle:
“Her kim, vakfı veya bir şeyini ibtale çalışırsa Allah onun yüzünü
karartsın ve onlar için gidilecek yerlerin en fenası olan cehennemi hazırlasın.
Cenab-ı Hakk’ın ve lanet edenlerin ve meleklerin ve bütün insanların
laneti ânın üzerine olsun. Cenab-Hak, ânın ne farzını ne nafilesini ne de
kavlen ve fiilen olan tezkiyesini kabul buyursun. Bu vakfa taarruz eden kimse ölüm
ve hücumları ve ruhun çıkması ve düşüncesi ve kabri ve andaki vahşeti
ve suali ve kekemeliği, kıyameti ve korkuyu ve yeniden dirilmeyi ve şiddeti
ve mizanı ve hiffeti, sıratı ve inceliği, hesap ve münakaşayı ve cebbar sıfatı
ile muttasıf olan Cenab-ı Hakk’ın ceberrutini düşünsün.”
Zaman
|