Böyle giderse memlekette tarihi
eser kalmayacak!
Tarih ve kültürün kucaklaştığı dünya kenti
Antalya adeta açık hava müzesi gibi. Her taşın altından bir tarihi eser çıkıyor.
Öyleki bir plaja serinlemek için gittiğinizde ya da herhangi bir yerde dolaşırken
ayağınıza tarihi eserler çarpabilir. Maalesef bugün Anadolu'nun bazı
kentlerinde tarihi eser niteliği taşıyan irili ufaklı birçok eser ayaklar
altında kaderine terk edilmiş durumda. Hal böyle olunca turist dolaşırken
ayağına takılan ve kendisine ilginç gelen her taşı çantasına koyarak ülkesine
götürmeye kalkışıyor.
Antalya'da buna benzer iki olay yaşadık. Fransız turist 1 Nisan'da Antalya
Havalimanı'ndan 20 milyon yıllık deniz yıldızı desenli fosilize taşını
ülkesine götürmek isterken yakalandı ve 40 gün cezaevinde yattı. Hala
mahkemesi devam ediyor. İkinci olay iki hafta önce Alman turist ailenin başına
geldi.
Antalya'ya tatile gelen ekonomi Öğretmeni Stefan Götteker'in 9 yaşındaki
çocuğu Philippa Donatos Götteker, plajda bulduğu ve kendisine ilginç gelen
taşı hatıra olarak ülkesine götürmek isterken o da havalimanında yakalandı.
Kıymet bilmiyoruz
Kontroller sırasında bulunan 20 santim büyüklüğündeki taş tarihi eser
olduğu gerekçesiyle Alman baba Götteker, Kültür Varlıklarını ve Tabiatını
Koruma Kanunu'na muhalefetten tutuklanarak cezaevine kondu. Türkiye olarak
elimizde bulunan bu hazinelerin kıymetini ne zaman bildik ki? Siz hangi ülkede,
yüzlerce yıl öncesinden bugüne miras kalmış tarihi eserin ahır olarak
kullanıldığını gördünüz? Hangi ülkede bu kadar değerli mirasın
ayaklar altında dolaştığını gördünüz ki? Bu saydıklarıma özellikle
Antalya bölgesinden onlarca örnek verebilirim. Yapılan kazılar neticesinde günyüzüne
çıkarılan birçok tarihi eser bugün maalesef koruma altına bile alınamıyor.
Bu durum ise tarihi eser kaçakçılarının iştahını kabartıyor. Ülkemizin
dört köşesi adeta bir açık hava müzesi gibi. Tarihi eser kaçakçılığı
ile en etkili mücadele o eserleri koruma altına almak ve sahip çıkmakla
olur. Ayaklar altında çiğneyerek her gün üstünden geçtiğimiz o tarihi
eserleri maalesef turistler çiğnemiyor ve gördüğü zaman hemen çantasına
atıyor.
Turist nerden bilsin bizim bu eserlere böyle yaklaştığımızı?
Yakalayabildiğimiz tarihi eserleri kaçırırlarken hudut kapılarında alıyoruz.
Ya yakalayamadıklarımız? İşte işin bu boyutu korkutucu ve çok vahim.
Akşam - Mevlüt Yeni
|