reklam

01 Ekim 2003 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Böyle giderse memlekette tarihi eser kalmayacak!

Tarih ve kültürün kucaklaştığı dünya kenti Antalya adeta açık hava müzesi gibi. Her taşın altından bir tarihi eser çıkıyor. Öyleki bir plaja serinlemek için gittiğinizde ya da herhangi bir yerde dolaşırken ayağınıza tarihi eserler çarpabilir. Maalesef bugün Anadolu'nun bazı kentlerinde tarihi eser niteliği taşıyan irili ufaklı birçok eser ayaklar altında kaderine terk edilmiş durumda. Hal böyle olunca turist dolaşırken ayağına takılan ve kendisine ilginç gelen her taşı çantasına koyarak ülkesine götürmeye kalkışıyor.

Antalya'da buna benzer iki olay yaşadık. Fransız turist 1 Nisan'da Antalya Havalimanı'ndan 20 milyon yıllık deniz yıldızı desenli fosilize taşını ülkesine götürmek isterken yakalandı ve 40 gün cezaevinde yattı. Hala mahkemesi devam ediyor. İkinci olay iki hafta önce Alman turist ailenin başına geldi.

Antalya'ya tatile gelen ekonomi Öğretmeni Stefan Götteker'in 9 yaşındaki çocuğu Philippa Donatos Götteker, plajda bulduğu ve kendisine ilginç gelen taşı hatıra olarak ülkesine götürmek isterken o da havalimanında yakalandı.

Kıymet bilmiyoruz
Kontroller sırasında bulunan 20 santim büyüklüğündeki taş tarihi eser olduğu gerekçesiyle Alman baba Götteker, Kültür Varlıklarını ve Tabiatını Koruma Kanunu'na muhalefetten tutuklanarak cezaevine kondu. Türkiye olarak elimizde bulunan bu hazinelerin kıymetini ne zaman bildik ki? Siz hangi ülkede, yüzlerce yıl öncesinden bugüne miras kalmış tarihi eserin ahır olarak kullanıldığını gördünüz? Hangi ülkede bu kadar değerli mirasın ayaklar altında dolaştığını gördünüz ki? Bu saydıklarıma özellikle Antalya bölgesinden onlarca örnek verebilirim. Yapılan kazılar neticesinde günyüzüne çıkarılan birçok tarihi eser bugün maalesef koruma altına bile alınamıyor.

Bu durum ise tarihi eser kaçakçılarının iştahını kabartıyor. Ülkemizin dört köşesi adeta bir açık hava müzesi gibi. Tarihi eser kaçakçılığı ile en etkili mücadele o eserleri koruma altına almak ve sahip çıkmakla olur. Ayaklar altında çiğneyerek her gün üstünden geçtiğimiz o tarihi eserleri maalesef turistler çiğnemiyor ve gördüğü zaman hemen çantasına atıyor.

Turist nerden bilsin bizim bu eserlere böyle yaklaştığımızı? Yakalayabildiğimiz tarihi eserleri kaçırırlarken hudut kapılarında alıyoruz. Ya yakalayamadıklarımız? İşte işin bu boyutu korkutucu ve çok vahim.
Akşam - Mevlüt Yeni

 

Eylül 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Kaya Arıkoğlu 07 Ekim 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Kaya Arıkoğlu hakkında daha fazla bilgi edinmek, kendisine soru sormak için tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz