Dolmabahçe saray da burası
gecekondu mu?
Beylerbeyi Sarayı kapılarını Milliyet'e açtı. Bodrumundan çatı katına
her yerini gezdiğimiz tarihi sarayın uzun yıllar nasıl ilgisiz kaldığına
tanık olduk. Bodrumlarında son anda yapılan müdahale ile saray yıkılmaktan
kurtarılmış ama içindeki eserler bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş.
Tarihi tabloları nem ve rutubetin etkisiyle yırtılmış, boyaları dökülmüş.
İlk olarak sarayın altına ahşap olan ana taşıyıcı mekandâyız. Onarım
1999 yılında başlanmış ancak ödeneksizlik nedeniyle 4 yıldır hâlâ
bitirilememiş. Sekiz ay önce saraya müdür olan Birsen Asa, yıkılma
tehlikesinin atlatıldığını, ana taşıyıcıların sağlamlaştırıldığını
söyledi. Asa, "Kurtlanmaya karşı ahşap malzeme önceden ilaçlanıyor.
Havalandırma ve drenaj sistemleri 15 günde bir kontrol ediliyor" dedi.
Tabloların durrumu
Bodrumdan sonra sarayın ziyaret güzergahındayız. Duvarlarda asılı tabloların
durumu içler acısı. Nem ve ısı farkı yılların ihmali ile birleşince
ortaya korkunç bir görüntü çıkmış. Ayvazovsky, Zonaro, Şeker Ahmet Paşa
gibi ünlü ressamların da tablolarının bulunduğu sarayda bugüne kadar 46
tablodan sadece 3 tanesi restore edilmiş. Üç tablo da Dolmabahçe Sarayı'ndaki
atölyede sıra bekliyor. Müdür Asa, "Durumu yazı ile üst makamlara
bildirdim" diye konuştu. Sarayın arka bahçesindeki Sarı, Mermer ve Ahır
köşklerinin durumu da ana mekandan farklı değil. Mermer köşk yıllardır
restorasyon bekliyor. Duvarları rutubetten dökülüyor.
Tavanlardaki kalem işleri onarım bekliyor. Köşkün tarihi eşyaları üzeri
bez örtülerek korunuyor. Örtülerin altındaki tarihi eşyaların hepsi bakımsızlıktan
yıpranmış. Döşemeleri çürümüş, ahşaplarını kurtlar yemiş.
Defalarca istenmesine rağmen saraya bir itfaiye aracı da temin edilmemiş.
Bir çok yeri ahşap olan sarayda yangın tüpleri ve bahçedeki otopomp yangına
karşı önlem olarak bulunuyor. Asa bu konuda da şöyle konuştu: "
Dolmabahçe Sarayı çok göz önünde. Bu nedenle hep oraya önem verildi.
Beylerbeyi Sarayı üvey evlat muamelesi gördü. Bize sıra henüz gelmedi.
Ancak durum tespitleri yapıldı."
Onarılacak mı?
Beylerbeyi Sarayı'nın ana binasının ikinci kat salonundaki imzası tespit
edilemeyen ancak 19. yüzyıl sonlarında yapıldığı tahmin edilen Küçüksu
Kasrı Tablosu'nun (yanda) alt kısmında tuval üzerinde boya kalmamış.
Rutubetten dökülen boyalar için iki yıl önce tablo seksiyonundan bir ekip
gelip acil müdahalede bulunmuş. Yetkililere göre film çekme işlemi olarak
nitelendirilen müdahaleden sonra tabloya hiç dokunulmamış. Ne zaman onarılacağı
da meçhul.
Milliyet
|