Halkın parası uçtu
1996'da inşaatına başlanan
ve 3 yıl sonra durdurulan huzurevi, hem gereğinden fazla büyük yapıldığı
hem de bahçesi unutulduğu için kullanılamıyor.
Plansız programsız yatırımlar yüzünden hem başımız ağrıyor, hem
paramız gidiyor. Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura döneminde
Buca'da yapımına başlanan 1000 yataklı huzurevinin, bahçesinin unutulduğu
ortaya çıktı. Büyükşehir Belediyesi, bahçesi bulunmaması ve aşırı büyük
olması nedeniyle huzurevine uygun bulmadığı 4 yıldır boş duran bina sıkıntı
yarattı. 1996 yılında başlanan ve inşaatının yüzde 65'i tamamlanan dev
binaya, bugünün rakamlarıyla 12.5 trilyon lira harcandı.
Geçtiğimiz aylarda Büyükşehir Belediyesi'nin kurtulmaya çalıştığı
sorunlu binaya Dokuz Eylül Üniversitesi yurt yapmak üzere talip oldu. Büyükşehir,
Belediyesi 1 milyon lira bedelle binayı Dokuz Eylül Üniversitesi'ne devretti.
Şimdi bahçesi bulunmayan huzurevi öğrenci yurduna dönüşmeyi bekliyor. O
da para bulunursa...
7-8 trilyon gerek
Buca'da 23 dönüm arazi üzerine kurulu devasa binaya 4 yıldır uğrayan
olmazken, tamamlanan bölümler çürümeye terk edildi. Binanın bahçesinin
bulunmayışı ve çok büyük olmasının acil durumda yaşlılarla görevlilerin
bağlantısını keseceği düşüncesiyle inşaatı durduran Büyükşehir
Belediyesi, çözüm aramaya başladı. Büyükşehir, geçen Ağustos ayında
meclis kararıyla binayı, Dokuz Eylül Üniversitesi'ne devretti.
Geçtiğimiz günlerde her iki kurum arasında devir protokolü gerçekleşirken,
binanın ne zaman hayata geçeceği merak konusu oldu. Huzurevi için şu anda bütçeleri
bulunmadığını ancak 1.5 yıl içinde hastaneden elde edecekleri gelirle
binayı tamamlayacaklarını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı,
"Hastanemizden yıllık 20 trilyon gelir elde ediyoruz. Şu anda binanın
tamamlanması için 7-8 trilyon lira gerekiyor. Buradan sağlayarak binayı 3 bölüme
ayıracak, 1.5 yılda tamamlayacağız" diye konuştu.
Özfatura: İhtiyaç var
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura, sorumluluğun böyle
bir projeyi başlatanda değil, tamamlamayanda olduğunu savundu. Özfatura şunları
söyledi:" İzmir'de insan sayısı giderek artarken iç göç de buna bağlı
olarak çoğalıyor. Bu nedenle yaşlılar huzurevine girebilmek için kuyrukta
bekliyor. Buca'daki huzurevi projesi sıradan değil. Projede bahçe olup olmadığını
bilmiyorum ama, olmadığını söylemek mazeret. İstedikten sonra yaşlılar için
bahçe de yapılır park da. Şu anki Büyükşehir Belediyesi'nin huzurevi inşaatını
neden tamamlamadığına anlam veremiyorum. Ancak bu yaptıkları ilk değil.
Terör Gazileri Rehabilitasyon Merkezi binasını da esnafa devretmedikleri için
mahkemelik oldular. Aşevi'ni ve Yenişehir'deki özürlüler merkezini kapattılar.
Yılda 5-6 bin öğrenciye eğitim yardımı yapıyorduk, bunlar da durdu."
Bina uygun değil
Büyükşehir Belediyesi, Gürçeşme Huzurevi ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
görüşüyle İzmir'de 1000 yataklı huzurevine ihtiyaç olmadığına karar
verdi. Bahçesiz huzurevi olmayacağını belirten Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Güngör, "İnsanlar bu binada
depolanacaktı. Yaşlıların huzur bulacağı bir ortam olmaması ve binanın
başka amaca hizmet vermesi için tamamlama yoluna gitmedik" diye konuştu.
Huzurevi inşaatının yüzde 65'lik bölümü 3 ayrı ihaleyle gerçekleşti.
Bu süreçte kaba inşaatı, sıva ve boyası yapılan binanın plastik pencere
doğramaları takıldı.
Sivil örgütler tepki gösterdi
Türk Kadınlar Birliği Başkanı Şermin Akman, "Türkiye'de başta kadın
sığınma evleri olmak üzere birçok sosyal kuruma ihtiyaç olduğunu
belirterek, "Ancak böyle yarım bırakılan yatırımlar da içimizin kan
ağlamasına neden oluyor. Böyle binalara yazık oluyor. Adeta toprağa
trilyonlarca lira gömülüyor. Bugüne kadar sivil toplum kuruluşlarına
verilseydi birlik olup binayı tamamlardık. Amacına uygun da kullanırdık.
Yazık olmuş geçen zaman ve dökülen onca paraya" dedi.
Bizim Ev Aile Çocuk ve Gençlik Merkezi Koordinatörü Neşecan Hürtürk de,
İzmir'deki tüm sosyal hizmet kurumları yer sıkıntısı yaşarken bu binanın
boş tutulmasının üzücü olduğunu söyledi. Hürtürk, "Bu durum çok
acı verici. Devlet kuruluşlarının bu tür binaları hayata geçirmesi
gerekiyor" dedi.
İşte standardlar
*Geniş bir bahçesi olmalı.
*Yaşlılara yaşam koşulu olmalı.
*Çok katlı olmamalı.
*Tek binada fazla yaşlı bulunmamalı.
*Revir bulunmalı.
*Dinlenme salonları olmalı.
8 ayrı blokta 250 odası var
Dev bina, birbirine bağlantılı 8 blok olarak projelendirildi. 2 blok idari kısım
olarak ayrılırken diğer bloklara odalar yapıldı. Sadece bodrum katı 4 bin
186 metrekare olan 4 katlı binanın her katına yemek ve dinlenme salonu yapıldı.
Geniş yemek ve hasta asansörleri yapılan binaya 4,2 ve tek yataklı olmak üzere
250 oda yapıldı. Binanın bodrum katına, mutfak, çayevi, kütüphane,
market, okuma salonu, çamaşırhane ve gazete satış noktası yapıldı. Ancak
tüm bu bölümler hayata geçirilemedi
Yeni Asır
|