Bir
Başkent Böyle Yönetilmez...
Ankara'da, Türkiye'nin başkentinin ortasında, Kızılay'da evlere şenlik
bir kavga var. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek , Kızılay'ın ortasına
Ankaralıların deyimiyle ''Berlin Duvarı'' örüp ''bundan sonra yeraltından
geçeceksiniz'' dedi!
Dünyanın bütün uygar kentlerinde altgeçit-üstgeçit uygulaması var.
Metro sisteminin tümüyle rayına oturduğu kentlerde altgeçit daha yaygın.
Ama Paris'inden Roma'sına altgeçit inşa edildikten sonra bulvardan geçişin
sopayla, hoparlörle yasaklandığı bir uygulama görmedik, duymadık!
Gökçek, halkın tepkisiyle karşılaşınca, ''çoğunluk dayatmasına'' başvurdu.
Cumartesi günü Kızılay'a sandıklar kurdu.
Yasal değil...
YSK'den seçim mürekkebi aldı...
Yasal değil...
4-5 yaşındaki çocuklara da oy kullandırdı...
Yasal değil...
Gecekondu semtlerinden yurttaşları belediye otobüsüyle bedava taşıtıp
oy kullandırdı...
Yasal değil...
Her şey bir yana, teknik yanları olan bir uygulamanın doğruluğu yanlışlığı
böyle bir yöntemle saptanmaz.
Oy kullanmaya getirilmiş bir amcaya soruyorlar:
- Niçin geldiniz?
''Gökçek'e oy vermeye...''
- Ama bu altgeçit oylaması, siz yolun üstünden mi geçmek isterdiniz, altından
mı?
''Oğlum, Allah'ın yolu dururken, yerin altına inilir mi?''
- Ama siz buna evet demiş oldunuz?
''Yok, ben buna evet demedim, Gökçek'e oy vermeye geldim!''
Böylesi Afrika'nın kabile toplumlarında bile olmaz!
5.9 katrilyon borç
Gökçek'in Ankara'nın pek çok yerinde yatırımları devam ediyor. Altgeçitler,
üstgeçitler, köprülü yollar... Gerekli mi gereksiz mi diye bakılmadan, inşaat
yapmaya uygun neresi varsa kazma vuruluyor. Konunun teknik yanı uzmanların işi.
Onlar da diyorlar ki:
''Bir kentin trafiğini rahatlatmak için merkeze giden yolları arttırmak,
köprüler yapmak tek başına yetmez. Asıl olan çevre yollarıyla kentin
merkezine akışı azaltmaktır.''
Ankara'da çevre yollarının kullanımı kapasitenin yüzde 3-5'ini geçmiyor.
Ama merkeze yüklenmeyi kolaylaştıracak her türlü yatırım yapılıyor.
Peki, tüm belediyeler yatırımı kısmışken Gökçek bu parayı nereden
buluyor?
Devletten...
Nasıl buluyor?
Önce işe başlıyor. Yollar kapanıyor, çukurlar açılıyor, şantiye oluşuyor.
Sonra yanına siyasetteki taraftarlarını alıp Hazine'ye dayanıyor:
- Yatırıma başlanmışken yarım bırakmak olmaz, destekleyin!
Türkiye'deki tüm belediyelerin Hazine'ye olan borcu yaklaşık 18 katrilyon
lira.
Ankara Anakent Belediyesi'nin bugüne kadar Hazine'ye ödettiği, vadesi
gelip de ödemediği ve önümüzdeki dönem ödemesi gereken toplam borcu 5.9
katrilyon lira...
Yeniden Kızılay'a dönersek...
Bir başkent böyle yönetilmez... Gecekondu semtlerine yukarıda sıraladığımız
borçların da katkısıyla gıda yardımı yapmak... O insanları, ''kimin ekmeğini
yiyorsanız, onun kılıcını kuşanırsınız'' atasözünü andıracak biçimde
Kızılay'a getirip oy kullandırmak...
Sonra da bunun adına demokrasi demek... İşte, demokrasiden anladıkları
da bu zaten...
Nüfusu 3 milyonu geçmeyen Moğolistan'dan gelen bir kişi Kızılay'da
biraz dolaşınca, ''Kızılay'da bir günde gördüğüm insanı ülkemde bir yılda
göremem'' demişti...
Kızılay böyle bir yer. Burayı ıssızlaştırmak yerine altgeçitleri de
devreye sokarak yeniden düzenlenmesini sağlamak Ankaralıların görevi olmalı...
Cumhuriyet - Mustafa Balbay
|