Hangi müzenin deposunu açarsanız
manzara budur
Uğur Dündar'ın ortaya çıkardığı Ayasofya skandalı, devletin tarihi
mirası korumadaki acizliğini bir kez daha ortaya çıkardı. Kültür Bakanı
Mumcu, bütün müzelerin depolarında aynı manzaranın bulunduğunu
belirterek, ‘‘Eserleri depoda tutmak zorunda kaldıkça bu manzara değişmez’’
dedi. Mumcu, müzelerin kendi gelirlerinden faydalanmasının, soruna çare
olacağını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Hürriyet'in Ayasofya Müzesi'nin
deposunda çürümeye terk edilen tarihi eserlere ilişkin manşetini,
‘‘Manzara maalesef budur ve tarihi eserleri depolarda tutmak zorunda kaldıkça
manzara bu olacaktır’’ diye değerlendirdi. Dünya Turizm Fuarı için
geldiği Londra'dan dün ayrılmadan önce, kaldığı otelde bir basın toplantısı
düzenleyen Mumcu, mevcut sistem ve organizasyondan yakındı. Depodaki
hazinelerin korumasının yetersiz olduğuna dikkati çeken Bakan Mumcu,
‘‘Hangi müzenin deposunu açarsanız, manzara maalesef budur ve tarihi
eserleri depolarda tutmak zorunda kaldıkça manzara bu olacaktır’’ dedi.
Depoya iyi ki gelmemiş
Kültür Bakanı Mumcu, ‘‘Dolmabahçe'deki depo skandalını sergilememizden
bu kadar yıl geçmesine rağmen hiçbir önlem alınmadığı görülüyor.
Ayasofya, Dolmabahçe gibi önemli tarihi yerlerin depolarını kontrol altında
tutmak için sistem mi kurmak gerekiyor?’’ şeklindeki sorumuza karşılık,
‘‘Bu depolara girmek kolay değil. Girilse nasıl girileceğinin saptanması
gerekir’’ yanıtını verdi. Bakan Mumcu, bu sözleriyle, depolara girildiğinde
eserlerin talan edilmesi gibi sakıncalı ortamın ortaya çıkabileceğini ima
etti. Dolmabahçe'de yeni gelişmeler olduğunu, Ayasofya'da da yıl sonunda
iskelenin kaldırılacağını söyleyen Erkan Mumcu, ‘‘Ayasofya'nın
depolarına girilmemiş olması bence büyük bir şans. Tarihi objeleri
koruyamazsan, bunun riski çok yüksektir’’ dedi.
Müzelerde gelirden pay
Durumun yanlış bir sistemin birikintisi olduğunu vurgulayan Erkan Mumcu, önümüzdeki
ay 2863 sayılı yasada devrimci bir değişiklik yaparak kültür mirasını
korumada önemli bir adım atacaklarını müjdeledi. Kültür merkezleri işletmeciliğini
teşvik eden bir mevzuat hazırlandığını söyleyen Erkan Mumcu, şöyle konuştu:
‘‘Bu mevzuata göre kültür merkezleri işletmeciliği özel sektöre teşvikli
bir alan olarak terk edildi. Müze gelirlerini önümüzdeki yıldan itibaren
tamamen müzelere, kültürel mirasa bırakıyoruz. Bu gelirlerin önemli bir kısmı,
yüzde 10'u bile müzelere geri dönmüyordu.’’
Kültür merkezlerinin korunması için yılda 1.4 katrilyon lira gerektiğine
değinen Erkan Mumcu, ‘‘Bu alanda çalışan personel sayısı 2100. Bunun
1600'ü Ankara, İzmir, Mersin gibi merkezlerde çalışıyor. Bunların büyük
kısmı şoför, sekreter gibi personelden oluşuyor. Müzeleri koruyan uzman
personel yok’’ dedi.
Londra'da turizm atağı
İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Dünya Turizm Fuarı'nın açılışına
katılan Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Türk standında da
incelemelerde bulundu. Standı ziyaret eden konuklarla yakından ilgilenen Bakan
Mumcu, Hürriyet'in haftalık turizm eki ‘Seyahat’i de uzun süre inceledi.
31 No’lu depo bu haldeydi
Araştırmacı gazeteci Uğur Dündar, Ayasofya Müzesi'nin 50 yıl aradan sonra
ilk kez açılan 31 No'lu deposundaki tarih hazinesinin içler acısı halini, dünkü
Hürriyet'te gözler önüne sermişti. Küf kokusu sinen, örümcek ağlarından
göz gözü görmeyen depoda, toz toprak içindeki ikonaların üzerindeki
resimler silinmiş, papaz tahtaları enkaza dönmüştü. İkonalar, ahşap sütunceler,
Osmanlı dönemine ait aydınlatma kandilleri ve zamanında mihrabın iki yanına
serilen yüzyılı aşkın geçmişi olan eşsiz değerdeki halılar çürümüş,
yırtılmıştı. Envantere kayıtlı bazı eserler ise ortada yoktu. Odanın
yanında kazılmış iki mezar vardı. Kazıdan çıkan kemikler ortalığa atılmıştı.
CHP: İhanetin sorumlusu kim
CHP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, tarihi eserlerin Ayasofya Müzesi'nin
depolarında çürümesini ihanet olarak nitelendirirken, soru önergesi ile
TBMM gündemine getirdi. Başoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanmak
üzere verdiği soru önergesinde Hürriyet'in ‘‘31 No'lu Depo İçler Acısı’’
manşetini gündeme getirdi. Başoğlu, depodaki bazı eserlerin kaybolduğu
iddialarını da gündeme getirerek, şu sorulara yanıt istedi:
Eserler, hangi zimmet döneminde kaybolmuştur, bu ihanetin sorumluları
tespit edilmiş midir?
Soruşturma sadece açığa alınmış olan 14 görevli hakkında mı sürdürülecektir,
yoksa geçmişi kapsayarak her kademede sorumluları içine alacak şekilde geniş
tutulacak mıdır?
Ülkemizin sahip olduğu tarihi değerlerin zamana, bakterilere, çürümelere,
kurtlanmaya karşı daha etkin korunması amacıyla bir projeniz var mıdır?
Hürriyet
|