Bakanlık genelgeyi unuttu; tarihî
eserler kolilerle uçtu
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yurtdışına çıkarılacak bazı özel
eşyalar için ‘ekspertiz raporu’ şartını kaldıran genelgesi tarihî
eser kaçakçılarının ekmeğine yağ sürüyor. 30 Ekim 2002’de yürürlüğe
giren genelge altın, gümüş ve kilim gibi eşyaların imalatçıdan alınan
‘yeni imalattır’ ibareli faturayla gümrükten kontrolsüz olarak geçmesine
imkân tanıyor. Mevzuattaki boşluğu fırsat bilen kaçakçılar tarihî ve kültürel
mirası, hediyelik eşya adı altında başka ülkelere pazarlıyor. Bunun en
son örneği önceki hafta İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda yaşandı.
Havaalanındaki gümrük muhafaza memurları, içinde tekstil ürünü olduğu
beyan edilen bir koliden şüphelendi. Arama sırasında koliden dört adet
tarihî eserin çıkması dikkatleri yeniden Kültür Bakanlığı’nın
genelgesine çevirdi.
Görevlilerin son anda önlediği kaçakçılık girişimi, 3 Kasım’da Danış
Giyim Ticaret firması adına kayıtlı ve ‘yeni imalattır’ ibareli
kolilerden biri gümrükten geçerken x–ray cihazının alarmının çalmasıyla
ortaya çıktı. Koliyi açan polis, içinde üç adet bakır eşyaya ve bir de
mücevher kutusuna rastladı. Eserlerin tarihî bir değer taşıyıp taşımadığını
öğrenmek isteyen polis, Kültür Bakanlığı’ndan uzman raporu istedi.
Uzman raporunda söz konusu eserlerin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanunu kapsamına girdiği ve yurtdışına çıkarılmasının yasak
olduğu belirtildi.
Zaman, tarihî eser kaçakçılarına yol gösteren genelgeyi 29 Mayıs’ta
gündeme getirmişti. Kültür Bakanlığı, kamuoyunda geniş yankı uyandıran
haber üzerine, genelgenin iptal edileceğini açıklamıştı. Ancak aradan geçen
sürede uygulamada geri adım atılmaması dikkat çekti. Genelgeye göre, yurtdışına
çıkan kişiler ihracaat amaçlı kolilerle altın, gümüş, bakır, halı ve
kilimleri satıcının verdiği ‘yeni imalattır’ ibareli faturalarla
kolayca dışarı çıkarabiliyor. Daha önce bu tür eşyalar için müzelerin
ya da gümrüklerde bulunan müze uzmanlarının onayı gerekiyordu. Kültür
eski Bakanı Suat Çağlayan’ın 30 Ekim 2002 tarihli genelgesi bu zorunluluğa
son verdi.
Ancak, Çağlayan, Zaman’ın haberi üzerine genelgeyi yayınlamakla hata
yaptığını ve bürokratlar tarafından kandırıldığını belirtmişti. Çağlayan,
geri çekilmesini istediği genelgeye attığı imza attığı için de
kamuoyundan özür dilemişti. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu ise
genelgenin en kısa zamanda geri çekileceğini belirtmişti. Ancak, yaklaşık
altı ay geçmesine rağmen adı geçen genelge geçerliliğini koruyor. Genelge
ile ilgili olarak “Tarihî eserler devlet eliyle kaçırılıyor. Endişe
verici.” yorumu yapılırken suiistimale açık olan uygulamanın bir an önce
durdurulmasını istendi. Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer, yürürlükte
olan genelgenin kötü sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Ölçer,
genelgenin geri çekilmesi gerektiğini ifade etti. Yurtdışına çıkacak olan
eserlere ekspertiz raporu veren komisyonda da görev yapan Topkapı Sarayı Müzesi
eski Müdür Yardımcısı Turgay Tezcan, son olayın, kuşkularını doğruladığını
söyledi. Görevi sırasında çoğu kez koliler içinde tarihî eserlere
rastladığını bildiren Tezcan, “Bu eserlerin çoğu da müzelerde bile
bulunmayan eserlerdi.” dedi. Arkeologlar ve Arkeoloji Derneği eski Başkanı
Prof. Dr. Ahmet Tırpan ise, “Sanki bu genelgeyle bakanlık tarihî eser hırsızlarına
yol göstermiş.” diye konuştu.
Zaman
|