reklam

01 Aralık 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Çukurova tarih zengini ama...

Kente geldiğim günden beri fırsat buldukça Adana'yı dolaşıyorum. Eski şehrin sokaklarından geçiyorum, Seyhan Nehri'nin kıyılarında, Baraj Yolu'nda, Dilberler Sekisi'nden Adana'nın doyumsuz güzelliklerini seyrettim.

Tarihi zenginliklerini düşündüm. Medeniyetlerin geçiş noktasının üzerinde bulunan bir kent tarihi eser zengini olmalıdır. Nitekim Çukurova Turistik Otelciler Birliği Başkanı Tayyar Zaimoğlu, Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye illerindeki tarihi ve turistik değerlerin alt alta sıralandığında zenginlik açısından sadece Türkiye değil, dünya ortalamasının üzerinde olduğunu söylüyor.

Turizm canlanmalı

Bu zenginliklerin büyük bir çoğunluğunun yer altında olduğunu ve kazı çalışmalarının yeterince yapılamadığını belirten Zaimoğlu, Çukurova'nın sıcak paraya ihtiyacı olduğunu, bunun da en rahat çözümünun turizmin canlandırılması ve geliştirilmesiyle mümkün olduğunu kaydetti. Yıllardır turizmin gelişmesi için gecesini gündüzüne katarak çalışan Zaimoğlu'na göre yetkililer, bırakın turizmin canlanması, sahip olduğumuz tarihi değerlerin de gün ışığına çıkması için yeterince çaba sarfetmiyor.

Turizmin barışla eş anlamlı olduğunu düşünen ve barışın olmadığı yerde turizmin de olamayacağını ifade eden Zaimoğlu, bu konuda şunları söylüyor:

Ekonomi canlanır

'Turizm aynı zamanda ekonomiyle de eşanlama gelir. Ancak ekonomik gücü olan insanlar yaşadıkları yerlerden gezmek, öğrenmek, tatil ve iş amacıyla başka bölgelere, ülkelere giderler. Turistik amaçlı geziler gidilen yörenin ekonomisine de canlılık getirir. Bizim de bölgeye turist çekebilmemiz için öncelikle tarihi zenginliklerimizin tanıtımını yapmalıyız. Nitekim geçenlerde Adana'yı ziyaret eden Almanya Büyükelçisi'nin de tespit ettiği gibi ne yazık ki, biz kendimizi tanıtamıyoruz. Bir an önce bu ataletten kurtulmalı ve turizmin canlanması için var gücümüzle çalışmalıyız. Öncelikle binlerce yıldır toprak altında gün ışığına hasret olan tarihi eserlerimizi, geçmişimizi gün ışığına kavuşturmalıyız. Hem de derhal...'

Zaimoğlu, Adana, Hatay ve İçel'de yıkılmak üzere olan tarihi binaların da ayakta durmasının sağlanması gerektiğini söylüyor. Yıllardır turizm neferi olarak çalışan Tayyar Zaimoğlu, dünyanın hiçbir ülkesinde eskiden kalan evlerin yıkılmadığını, aksine titizlikle restore edildiğini hatırlatarak sözlerini, 'Bizler ise, analarımızın, babalarımızın, dedelerimizin canını dişine takarak yaptığı iki göz odaya sahip çıkamıyoruz. Rant uğruna onları yerle bir edip yerine ruhsuz apartmanlar dikiyoruz. Oysa o iki göz odalar daha çok turist getiriyor, daha çok para kazandırıyor bunu bilmiyoruz' diye noktaladı.
Akşam - Ramazan Güntay

 

Kasım 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Adnan Kazmaoğlu 
2 Aralık 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Adnan Kazmaoğlu hakkında daha fazla bilgi edinmek  için tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz