reklam

01 Aralık 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Dolmabahçe 'torpil'lendi sıra Ayasofya'da mı?

Yerden 55 metre yükseklikte, eğri, devasa bir kubbe. 1500 yıllık tuhaf bir küf kokusu. Dev sütunlar, kemerler... 'Allah', 'Muhammed' yazılı hat levhalarla yan yana İsa, Meryem tasvirleri.

Burası Ayasofya. Bizans İmparatoru Jüstinyen'in gücü tanrısallığa, acımasızlığı görkeme bulaştırarak İstanbul'un ortasına diktirdiği, hiç unutulmasın istediği adını, taşa, tuğlaya ve mermere kazıttığı o görkemli yapı. Ya da Türkiye'de yıllardır süren kısır bir tartışmanın; 'Müze olarak mı kalsın, camiye mi dönüştürülsün?' zırvasının zavallı kahramanı. İdeolojik zeminde canı çıkarılmış, 'Fetih-Cumhuriyet' kavgası yapılırken yapısal sorunları, idari problemleri unutulmuş bir başyapıt.

Ayasofya'nın içler acısı hali, bildiğiniz gibi yoğun bir medya bombardımanıyla 10 gün önce gündeme geldi. Belki araya terör eylemleri girmese, birkaç gün daha konuşulup öyle unutulacaktı ama o birkaç güne de terör izin vermedi. Ama bu arada, hem birbiri ardınca gelen müdür atamalarından hem de o telaş içinde söylenenlerden Ayasofya'daki temel problemin Türkiye'ye özgü bir 'adam kayırma' zihniyetinden kaynaklandığı, onun da bu zihniyetten üzerine düşeni aldığı anlaşıldı. Tıpkı son yıllarda Dolmabahçe'de yaşananlar gibi.

Yolsuzluklar neden hep Ayasofya'da

Şu an Ayasofya, kirden pastan girilemeyen depoları, envanteri bile doğru dürüst çıkarılamamış eşyaları, ne kadar yol alındığı bilinmeyen restorasyon çalışmalarıyla İstanbul'un orta yerinde bir bilinmezlik abidesi olarak duruyor. Ve bütün bu kargaşa arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yanıtlaması gereken sorular da:

Geçen aylarda Ayasofya Müzesi'ndeki görevinden bir 'turnike yolsuzluğu' soruşturmasıyla ayrılan Mustafa Akkaya'nın yerine vekalet eden Seracettin Şahin'i göreve getirenler onun bir Sümerolog, Ayasofya'nın da bir Bizans yapısı olduğunu bilmiyor muydu?

Yaklaşık 5 aydır vekaleten müze müdürlüğü görevini üstlenen Şahin neden o süre içinde hiç konuşmadı, basına açıklama yapmadı da, eski müdür Mustafa Akkaya'nın yeniden göreve döneceği sinyalini aldıktan sonra 'Ayasofya çürüdü, bunun sorumlusu da eski müze müdürleridir' diye ortaya çıktı?

Eski müdür Mustafa Akkaya'nın yeniden göreve gelmesinde eski bir bakanın eşinin yakını olmasının rolü var mıydı? Ve bu gelişmeden (!) sonra Seracettin Şahin'in Türk-İslam Eserleri Müzesi'ne kaydırılması -yine Sümeroloji formasyonunu göze alırsak- ne kadar doğruydu?

Ve bir de... Daha önceki dönemler de dikkate alındığında 'yolsuzluk skandalları' neden hep Ayasofya'da oluyor?

Kabul: Ayasofya, 1500 yılın yorgunluğuyla ayakta durması zor, Türkiye'nin kültüre ayırdığı bütçe ve benzer birçok şey göz önüne alındığında şanssız bir yapı. Ama bütün bunlardan daha önemli bir şey var ki, bunu çözmek de alt tarafı birkaç resmi imzaya bakıyor. Çünkü Ayasofya'nın üzerinde Türk bürokrasisinin yükü var ve onu, asıl o yük çökertiyor.
Akşam - Mehmet Kenan Kaya

 

Kasım 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Adnan Kazmaoğlu 
2 Aralık 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Adnan Kazmaoğlu hakkında daha fazla bilgi edinmek  için tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz