reklam

01 Aralık 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Orda bir ekolojik köy var uzakta...

200 dönüm araziye kurulu köyde restoran ve doğal ürünlerin satıldığı bir mağaza da var. Restoranda satılan şaraplar da köyde yetişen üzümden elde ediliyor. 

'Bu toprağın rengi, neden ninemin bahçesindeki gibi değil' diye düşünen turizmci Gürsel Tonbul Kuşadası'nda ekolojik köy kurdu. 'Değirmen'in kapısı doğayla iç içe olmak isteyen herkese açık

Turizmci Gürsel Tonbul'un Kuşadası'nda oluşturduğu mini ekolojik köy, doğaseverlerin uğrak yeri oldu. Tonbul, "Üreticinin de, tüketicinin de işin felsefesine, yani sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir toprak, sürdürülebilir hava, sürdürülebilir yaşam felsefesine inanması gerek" dedi.

Diana Turizm'in sahibi Hasan Tonbul'un 49 yaşındaki eşi Gürsel Tonbul, Davutlar yolu üzerindeki Değirmen Çiftliği'ni kurma çalışmalarına yedi yıl önce başladı. 200 dönüm arazide, kimyasal ilaç kullanılmadan erik, şeftali, kayısı, üzüm, narenciyenin her çeşidi, ayva, nar, elma, armut, ceviz, badem, zeytin ve yan ürünleriyle mevsimlik sebze, geleneksel ev yapımı salça, tarhana, bulgur, turşu üretimi yapılırken bu ürünlerin kullanıldığı Değirmen Restaurant'la satışa sunulduğu bir mağaza kuruldu. Tavşanların, atların özgürce dolaştığı çiftlikte kahvehane, muhallebici, berber salonu, 18 işçi ailesinin oturduğu evlerle minik bir köy yaratıldı.

Şarap da çiftlikten
Tonbul, Değirmen'in sadece ekolojik ürünlerin sunulduğu bir restoran olmadığını belirtti: "Büyük şehir stresinden kaçan büyüklerin, doğayı tanımaya çalışan çocukların gelmesi için çalıştık. Doğal ortamda yaşayan yüzlerce tavşan var. Sülün, tavuskuşu, nesli tükenmekte olan Sakız koyunu, atlar, tavuk, kaz, ördek ve daha onlarca canlı yaşıyor. Giriş ücreti yok. Alışveriş yapma zorunluluğu yok. Doğaya saygılı olması koşuluyla herkes gezebilir."

Restorandaki tatlılarda çiftlikte yetiştirilmiş ineklerin sütünün kullanıldığını, şaraplarının Doluca tesislerinde çiftlikten yollanan üzümlerle yapıldığını belirten Tonbul, niye ekolojik tarıma yöneldiğini de şöyle anlattı:

"Tarım yapmaya karar verdiğimde, toprakta dengeleri bozan, zincirleri kıran bir şeylerle karşılaştım. Çocukken ninemin bahçesinde gördüğüm toprağın rengi burada yoktu. Kullanılan ilaçların topraktaki mikroorganizmaları ve verimliliği yok ettiğini gördüm.

Uzun vadede tuzlanma, ağır metallerin toprağı istila etmesine yol açan kimyasallar, bitik, verimsiz bir toprak yaratıyor. Doğanın dengesini bozuyor. Örneğin kimyasallar yılanları, tilkileri öldürüyor. Yılan ve tilkinin yediği tarla farelerine gün doğuyor."

Tonbul organik tarım yapacak kişilerin mutlaka hayvancılık da yapması gerektiğini belirtti.

'Hayvancılık şart'
"Hayvan gübresi olmadan organik tarım yapılamaz. Diğer yandan dünyada organik etle ilgili standartlar henüz oturmuş değil. Biz hammaddesini kendi ürettiğimiz, kendi değirmenlerimizde öğüttüğümüz yemleri kullanıyoruz. İlaçlar, iştah açıcılar, kilo yapıcılar, süt artırıcılar bizde yok. Bu durumda ürettiğimiz etin ve sütün en az yüzde 80'inin organik olduğunu söyleyebilirim."

Ekolojik ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayacak bir zincir kurulamamasından yakınan Tonbul, "Biz ürünümüzü diğer ürünleri pazarlayan hallere gönderiyoruz. Ağırlıklı olarak İzmir'e yolluyoruz. Şanslı olanlar bizim ürünlerimize rastlıyor" dedi.
Radikal

 

Kasım 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET


Fotoğraf: Maurizio Marcato

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Massimiliano Fuksas 
17 Şubat 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

Toplantı tarihi 17 Şubat 2004'e ertelenmiştir


TÇMB'nin katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz