Küçük Ayasofya Camii'ne neşter!
Denize yakınlığı sebebiyle zeminindeki çökme yüzünden sürekli kayan
Küçük Ayasofya Camii'nde restorasyon çalışmalarına başlandı. Öncelikle
röleveleri hazırlanan caminin, her taşı ayrı ayrı numaralandırılarak, sökülüyor.
Genel görüntüsü itibariyle sağlam bir yapıya sahip olan Küçük Ayasofya
Camii'nin tavan zemininde yaşanan büyük hasarlar sebebiyle restorasyon kapsamına
alındığı bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Müdürü Mücahit Demirtaş'tan
edindiğimiz bilgilere göre, 3.5 trilyon lira bedelle Abide Proje Mühendislik
tarafından ihale edilen Küçük Ayasofya Camii'nin restorasyonu çevresinde röleve
çalışmaları tamamlanmış durumda. 20 Haziran 2002 tarihinde ihalenin gerçekleştirildiğini
belirten Demirtaş, camide başlanan restorasyon çalışmalarını kısa sürede
tamamlayarak, yeniden hizmete sokmak istediklerini söyledi. Demirtaş, amaçlarının
tarihi eserleri koruyarak geçmişimize sahip çıkmak, olduğunu sözlerine
ekledi.
Zemin ve çatı harap
Tarih boyunca bir takım olumsuzluklar yaşayan Küçük Ayasofya Camii'nin
problemlerinin genellikle zeminle alakalı olduğu ve hasarların çoğunlukla
belirli bölgelerinde tekrar ettiği ortaya çıkarken, yine aynı maksatla
restorasyon gündemine alındığı kaydedildi. Caminin zemin ve çatısında
problemler olduğunu belirten Müteahhit Firma Yetkilileri de yaptığı açıklamada,
ilk müdahalede zeminin sağlamlaştırılacağını ve daha sonra da buna bağlı
oluşan hasarların onarılacağını bildirdiler. Yapıdaki bozulmaların en önemli
sebebinin zemindeki oturmalar olduğunu ifade eden yetkililer, temellerin Mini
Kazık Sistemi uygulanarak güçlendirileceğini söylediler. Denize yakınlığı
sebebiyle zemin su seviyesi yüksek çıkan camide gün geçtikçe kayma ve çökme
meydana gelirken, buna bağlı olarak çatıda da çatlamalar had safhaya ulaşmış
durumda. Yağışlı havalarda içeriye sızan sular yüzünden süslemelerin
yok olmaya başladığını anlatan yetkililer, zemin ve çatı probleminin çözülmesinin
ardından aslına uygun olarak ince işine geçebileceklerini belirttiler.
Restorasyon çalışmalarının ne zaman biteceği konusunda kesin bir tarih
veremeyeceklerini belirten Müteahhit Firma Yetkilileri, "Tarihî eserlerin
restorasyonu sıradan inşaatlara benzemez. Çünkü onlar geçmişimizi yansıtırlar.
Bu eserlerin her bir parçası paha biçilmez değerdedir. Aslını kaybetmeden
aldığınız her taşı yerine koymak zorundasınız. Bu da zaman
kaybettiriyor. Amacımız en güzel şekilde restorasyonu tamamlayıp, gelecek
nesillere aktarmaktır" dediler. Yetkililer, kilise iken II. Bayezıt döneminde
Babüs's-sa'ade Ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye çevrilen Küçük
Ayasofya Camii çevresindeki başta türbe olmak üzere mezarların da
temizlenerek, taşları okutulup kayıt altına alınacağını da vurguladılar.
Küçük Ayasofya Camii'nin yerli ve yabancı ziyaretçilerin gezip görmek
istediği bir mekan olduğunu ifade eden yetkililer, kısa sürede camide namaz
kılmak isteyenlere yer ayrılacağını anlattılar.
Depremler, yangınlar onarımlar
Zaman zaman deprem ve yangınlar yüzünden büyük hasarların oluştuğu cami
ile ilgili, Topkapı Sarayı arşivindeki belgelerde şu ifadelere yer
veriliyor. 1648'de yaşanan depremde kubbedeki bazı sıvaların döküldüğü,
pencerelerin camlarının kırıldığı belirtilirken, öğrenci odalarının
bazılarında çatlaklar oluştuğu, bazı ocakların tamamen yıkıldığı
anlatılıyor. Türbede de hasarların meydana geldiği belirtilen depremden 110
yıl sonra 23 Aralık 1758 gecesinde çıkan yangında ise Çatladıkapı, Küçük
Ayasofya, Sultanahmed Bimarhanesi etrafı ile Kadırga Meydanı etrafındaki
binaların yandığı ifade ediliyor.1831'de tamir gören Küçük Ayasofya'da
1860'larda cami ile surlar arasından tren yolu geçirilmesi sebebiyle burada
bazı topografik değişiklikler ortaya çıkmış, cami ile zaviye/medrese bölümleri
birbirinden ayrılmış. Önce tek hat iken sonra çift hatta dönüştürülen
demiryolunun, yakınlığı sebebiyle yapıya büyük ölçüde zarar verdiği
tesbit edilmiştir.
Sonusa'dan İstanbul'a
Hüseyin Ağa, II. Bayezid döneminde Kapı Ağası (sarayın en büyük amiri)
idi. Kendisi Taşova-Sonusa'lıdır. II. Bayezid'in Amasya valiliği sırasında
Amasya sarayına yakın biridir. Şehzade tahta çıkmak için İstanbul'a
giderken o da beraberinde gitmiştir. Amasya'daki Kapı Ağası Medresesi, 1488
yılında Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Çeşitli
belgeler, Hüseyin Ağa'nın Amasya'nın Sonisa köyünde ve Edirne'de de evkafı
olduğunu bildirmektedir. Yapılan araştırmalarda, Sonisa köyünün şu anda
Taşova ilçesine bağlı Sonusa beldesi olduğu anlaşılmaktadır. Son sayımlara
göre 3 bin 320 nüfuslu olan Sonusa beldesinin ismi Uluköy olarak değiştirilmiştir.
Türkiye
|