reklam

04 Aralık 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Malatya'da tarihe dönüş

Adıyla birlikte hep ''kayısının'' akla geldiği Malatya, acaba ''uygarlık tarihiyle'' de yeniden nam salabilir mi?..

Gerçi Malatya, ''Arguvan ağzı'' uzun havalarıyla da herkesin ''gönlünde'' yer etmiş bir kentimiz... Örneğin Almancayı bile ''Malatya aksanıyla'' konuştuğu söylenen arkeolog Prof. Dr. Fahri Işık 'ın sesinden şunları dinlerseniz, bu kentin ne denli ''derin duygular'' taşıdığını da yaşarsınız;

''A benim bahtı yarim,

Gönlümün tahtı yarim,

Yüzünde göz izi var,

Sana kim baktı yarim...''

İşte bu zarif kıskançlığın ''tarihsel mekânları'' acaba tümüyle yok olmadan yeniden kazanılabilir mi?

Tarihi Kentler Birliği (TKB) üyeliğiyle birlikte bu soruları da gündemlerine alan Malatyalılarla 16 Ekim 2003 günü kenti gezdiğimizde, ''elde kalabilenler'' yanıtı da belirliyor; ''Evet ama kültürel tahribatı artık durdurmak koşuluyla...''

Çünkü Malatya'da hâlâ ''imar darbesi yememiş'' kimi kültürel değerler bile yeni yapılaşmasında adeta ''kimliksiz bir modernliğe'' öykünen bu kentin aslında çağlar boyu ''tarihiyle var olduğunu'' kanıtlamaya yetiyor...

Bu derin tarihe ''Cumhuriyet devrimiyle'' eklemlenen ilk sanayi yapıları ve aynı dönemin mimari örnekleri de ''ulusal kalkınma mirasımız'' olarak kent kimliğinde özel bir yer alıyorlar...

Nitekim, Malatya'nın gururu olan ''Sümerbank tesislerinin'' özelleştirme uygulamasıyla satışına karşı belediye ile birlikte hemen tüm kesimler ayağa kalkmış durumdalar. Belediye Başkanı Mehmet Yaşar Çerçi diyor ki; ''Malatya Kent Kurultayı, tüm meslek odaları, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, tüm partilerin il başkanları ve milletvekillerinin de imzaladığı 22 Eylül 2003 tarihli kararıyla, kent ortasındaki bu Cumhuriyet mirasının halkın yararına korunması ve kullanılması yönünde belediyeye satışını istedi... Üstelik, paramız da hazır...''

Böylesi bir toplumsal ve ''demokratik'' talebin mutlaka gerçekleşmesi gerektiği dileğimizi Başkan'la paylaştıktan sonra, ÇEKÜL'ün Malatya temsilcisi Bekir Sözen bizi önce ''Eski Malatya'' yla, yani kente 10 km'deki Battalgazi 'yle buluşturuyor.

'Melita', 'Maldia', 'Malatiyye'

Yaklaşık 3500 yıldır adı değişmeyen ve Hitit 'lerin bal ve meyve bahçesi anlamında ''Maldia'' dedikleri Malatya'nın ilk kuruluş yeri, kentin 7 km kuzeydoğusundaki Orduzu beldesinde bulunan Aslantepe höyüğü... İÖ 4000'lerde bile ''kent devletinin'' varlığı kanıtlanan höyükteki buluntulardan Kral Tarthunza 'nın ve saray kapısındaki aslanların heykelleri de 1930'lardaki ilk ''Cumhuriyet kazılarının'' armağanları...

Kültepe kaynaklarında ise ''Melita'' denen kent, İS 2. yy'da ''Romalılar'' tarafından şimdiki Battalgazi 'ye taşınmış. Romanın ''kent surlarını'' 6. yy'da tamamlayan Bizans 'dan sonra ''Selçuklular'' dönemindeki ''Malatiyye'' adının ise ''büyük şahsiyetlerin diyarı'' anlamına geldiği söyleniyor...

Nitekim, belli ki bu şahsiyetlerden biri olan Mimar Mansur bin Yakup 'un 1224'te Alaettin Keykubat 'ın isteğiyle yaptığı Ulu Cami, kubbeli mihrabı ve eyvanıyla İran 'daki Selçuklu mimarisinin Anadolu 'daki ender bir örneği...

Osmanlı döneminin büyük şahsiyetlerinden Silahtar Mustafa Paşa 'nın yine Battalgazi'de 1630'larda yaptırdığı ''kervansaray'' ise Malatya Belediyesi'nce ''kültür, sanat ve ticaret merkezi'' olarak yaşatılacak... Eski yerleşme içindeki özgün kerpiç evlerden Poyrazın Konağı 'nın tarih ve araştırma merkezi olarak İnönü Üniversitesi 'nce sahiplenilmesi için de rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile kültür neferi Yard. Doç. Dr. Hasan Hüseyin Doğan kolları sıvamış durumdalar...

Böylece Battalgazi, 1838'de Hafız Paşa 'nın ordu karargâhını ''Aspuzu'' denen yere kurmasından sonra kent yönetiminin de buraya taşınmasıyla birlikte yaşadığı ''terk edilmişlik'' dünyasında belki de ilk kez ''evlat iyiliği'' görüyor.

Aynı ilgiyi, kendi içindeki tarihsel mirasına da göstermeye başlayan Malatya'nın öncelikli hedefleri arasında ise Sinema Caddesi 'ni bezeyen ve ''Beşkonaklar'' denen eski sıra evlerin ''kent belleğini'' geleceğe de aktaracak bir koruma projesiyle ''mutlaka'' yaşatılmaları yer alıyor...

Kültür Bakanlığı 'nca kamulaştırılan bu 5 evin yanı sıra aynı caddedeki diğer 7 eski ev ''Malatya sivil mimarisinin'' apartmanlara kurban gitmeyen yegâne örnekleri... O gün çocukluğunu da yaşayarak yine sayısız fotoğraf çeken Prof. Dr. Metin Sözen 'in okuduğu ''Gazi İlkokulu'' ise bu mimarinin en zarif resmi yapısı olarak aynı tarihi dokuya eklemleniyor...

Akşamüstü Vali Osman Derya Kadıoğlu 'nu ziyaret ettiğimizde de öne çıkan konu, koskoca Malatya'da restore edilen eski ev sayısının hâlâ ''2'yi geçemediği'' oldu. Üstelik, bunlardan Sinema Caddesi'ndeki Arpacı Konağı 'nı varislerden Şerafettin Arpacı onarırken, bu ''öncü'' duyarlılığında bazı ''izinsiz'' uygulamalar yapınca mahkemeye bile verilmiş...

İkinci uygulama ise Kültür Bakanlığı'nca restorasyonu 2002'de tamamlanan Karakaş Konağı... Hâlâ etnografya müzesi olmayı bekleyen konakla cadde arasındaki binanın da kamulaştırılarak ''önünün açılması'' gerektiği ise herkesin ortak düşüncesi...

Bunların dışında, yine Belediye'nin ''Ana Çarşı'' denen eski ticaret bölgesini koruma ve canlandırma projesi; Türkiye Cumhuriyeti 'nin diğer armağanları olan Tekel ve Şeker Fabrikası yapılarının da geniş bahçeleriyle birlikte uygun işlevlerle kent yaşamına kazandırılması, Malatya'nın kimlikli geleceğini hazırlayacak hedefler arasında...

Başkan Çerçi 'ye, kentin ilk ''özenli'' çağdaş yapılarından olan şimdiki Belediye Binası 'nın da inşaatı süren yeni ''saray'' a taşınmalarının ardından ''kent arşivi ve müzesi'' olarak korunmasını öneriyoruz... Eğer bu proje de gerçekleşebilirse, ''Kernek'' şelalesinde Ömer Turhan 'ın şu şiirini okumak, yıllar sonra yeniden ''hak edilmiş'' olacak:

''Ülkenin en güzel şehri,

Eser ince, serin yeli;

Tarih kokuyor her yeri,

Ne güzelsin sen Malatya...''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Aralık 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Günkut Akın 16 Aralık 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Günkut Akın hakkında daha fazla bilgi edinmek, kendisine soru sormak için tıklayın. 

 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz