Küreselleşmenin Mimarlık Boyutu
Tartışıldı...

Arkitera Mimarlık
Merkezi'nin 2003 yılının "Sorunlar" ana teması ile düzenlediği
Platform toplantılarının sonuncusu "Küreselleşme ve Mimarlık" başlığı
altında 18 Aralık Perşembe günü yoğun bir katılımla İTÜ'de gerçekleşti.
Toplantının moderatörlüğünü, İsviçre'den katılımıyla Ağa Han
Mimarlık Ödülleri Genel Sekreterliği görevini yürüten Süha Özkan üstlendi.
Ünlü mimarlar Cengiz Bektaş, Mehmet Konuralp, Murat Tabanlıoğlu ve Açık
Radyo'nun kurucularından Ömer Madra'nın tartışmacı olduğu panelde
izleyicilerin de katılımıyla küreselleşme konusu irdelendi.
Süha Özkan küreselleşmenin öcü gibi ele alındığını, gündeme girdiğinde
yerel değerler kaybolacak gibi düşünüldüğünü belirtti. Ekonomik anlamda
böyle bir sürecin olabileceğini fakat mimarlık ortamı için bu savın geçerli
olmadığını, mimarlığın doğası gereği bir yerde bir yer için yapıldığını
ve küreselleşmeye nasıl bir tepki koyacağımızı iyi belirlememiz gerektiğini
söyledi ve panelistlere küreselleşmeden ne anladıklarını anlatmaları üzere
söz verdi.
Mimar olmayan tek tartışmacı olması nedeniyle ilk sözü alan Ömer
Madra, terör çağında olduğumuzu, ABD'nin uzay da dahil olmak üzere kendini
tüm kainata egemen görmesiyle teröre karşı savaş ilan ettiğini belirtti.
Madra, "Küreselleşme, tüm dünyanın zaman kavramını daraltıp
birbiriyle iç içe geçmesi, telekominikasyonun aşırı gelişmesi olsaydı
karşı çıkacak birşey olmazdı fakat Noam Chomsky'nin belirttiği gibi iki
önemli sonucu var, birincisi 3. dünya modelini sanayileşmiş ülkelere de yayıyor:
iki katmanlı toplum, servet sahibi olanlara ayrıcalık ve onun dışında
kalan gereksiz insan kitlesi; ikincisi ise eskiden ulusal ekonomilerin egemen
olduğu bir dünya vardı, uluslararası devletlere doğru gidiş var, emperyal
bir çağa giriliyor" dedi.
Cengiz Bektaş, küreselleşmeyi emperyalizmin en geniş boyutlusu olarak
nitelendirdi. Kendi koşullarımızda yaşamanın mümkün olmadığını, sınırları
kafamızdan ve yaşam şartlarımızdan kaldırmamız gerektiğini, bunun kötü
anlamlı olmayan bir küreselleşme olduğunu belirtti. Doğu'da mıyız Batı'da
mı tartışmalarının son bulması gerektiğini söyleyen Bektaş, küreselleşmeye
adapte sürecinde çıtamızı yükseltmenin önemli olduğunu, bunun da eğitimin
gözden geçirilmesiyle ve meslek odalarının onayıyla üretim izni
verilmesinin uygulamaya geçirilmesiyle olacağını belirtti.
Globalleşmeyi iyi huylu ve kötü huylu olarak ayırmak gerektiğini
belirten Mehmet Konuralp ise küreselleşme kavramını en olumlu karşılayan
katılımcıydı. Bütün dünyanın kendi problemleriyle birlikte bütünleşmeye
başladığını, giderek de tek bir ülke haline geleceğini düşünen
Konuralp, sonucunun belli olduğu bir süreç içinde olduğumuzu belirtti.
Murat Tabanlıoğlu küreselleşmenin getirisi olan yurtdışı iş imkanlarının
mimari kaliteyi düşürebilme olasılığından bahsettiği konuşmasında gelişmekte
olan ülkelerin daha ortak bir dile sahip olmasından dolayı Ukranya örneğini
vererek ABD'li mimarlar yerine kendisinin tercih edildiğini belirti.
Küreselleşmenin genel boyutlarıyla tartışıldığı toplantıdan çıkan
ortak görüş globalleşmenin getirdiği standartlara uymanın, mimarlık mesleğinin
niteliğini yükseltmek için çaba göstermemizin gerekliliği ve "21.yüzyılın
en tuhaf olgusu" olan küreselleşme sürecinin dışında kalmanın mümkün
olmadığıydı. Toplantı, küreselleşmenin mimarlık üzerine etkisinin
forumda ve başka toplantılarda irdelenmesi gerektiği ortak fikriyle sona
erdi.
Türkiye'deki mimarlık dünyasının karşılaştığı sorunlar Arkitera
Platform'da ele alınmaya devam ediyor. Dünyanın her yerinden katılımın mümkün
olduğu, internet üzerinde başlayan tartışmalar, konunun uzmanlarınca tartışılarak
düzenlenen toplantılarda masaya yatırılıyor. Konu seçimi ve toplantıların
formatı ile ilklere imza atan bu etkinlik serisi sektörün en köklü aydınlatma
firmalarından Lamp 83 sponsorluğunda düzenleniyor. Sorunlar teması 15 Ocak
2004 günü "Taklit Sorunu ve Mimarlık" başlıklı Platform toplantısıyla
sona erecek. Toplantıyla ilgili detaylı bilgilere
http://www.arkitera.com/platform/taklit/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Arkitera
|