Dünyayı bu adam değiştirecekse yandık
Ünlü tasarım gurusu Karim Rashid. Doğayı sevmiyor, tarihten nefret
ediyor ve ‘‘şiir öldü’’ diyor. Dünyayı bu adam değiştirecekse
yandık...
Adam besbelli şaşırtmayı seviyor.
Tepeden tırnağa beyaz giyinmiş, gözünde yüzünün yarısını kaplayan
Elton John'vari kocaman gözlükler.
Sözünü ettiğim kişi ünlü endüstriyel tasarımcı Karim Rashid.
‘‘Dünyayı Değiştirmek İstiyorum’’ kitabının yazarı.
İstanbul'a Marka Konferansı için gelen Karim Rashid'i konferanstan bir gün
önce Siemens'in düzenlediği toplantıda dinliyorum.
Dünyanın nasıl değişmekte olduğunu örnekleriyle anlatıyor.
10 yıl önce ilk kez Tokyo'ya gittiğinde sokakta sandviç yediği için
insanlar şaşkın şaşkın ona bakıyormuş.
Sokakta atıştırmak Japonların kültüründe olmayan bir şey.
Tokyo'da Starbucks açıldıktan sonra Japon gençlerini artık sokaklarda kağıt
bardaklarla görmek mümkünmüş.
Yaratıcılığından hiç kuşku duymadığım tasarımcının buraya kadar
söylediklerine itirazım yok.
Ancak bu noktadan sonra yaratıcılığı baltalamakla suçladığı
‘‘nostaji’’ye yüklenince Karim Rashid'e biraz da kuşkuyla bakmaya başlıyorum.
Rashid'in iddiasına göre ''nostalji' bizi tembelleştiren, dünyayı olduğu
gibi kabul etmemizin kaynağından yatan şey.
‘‘Nostalji’’ zaman kaybına yol açıyor ve yaratıcılığa zaman
kalmıyor.
Sorgulamıyorsak, sıradanlığı hayatımızdan fırlatıp atamıyorsak suçlu
hep ‘‘nostalji’’.
Oysa yaşadığımız devir, geçmişle köprüleri atması gereken
‘‘kullan, at’’ devri.
‘‘5 yıl’’ diyor tasarım gurusu ‘‘her şeyi en fazla 5 yıl
kullanacaksınız’’.
Evdeki eşyalar, giysiler, arabalar her şey 5 yılda gidecek.
Bu ‘‘kullan, at’’ felsefesini öyle bir boyuta taşıyor ki kulaklarıma
inanmıyorum.
Otele gittiğinde valiz filan taşımayacaksın, dolaplardaki giysileri
‘‘ödünç’’ alacaksın.
Karim Rashid üç saatte insanın üstünde yok olan bir mayodan da söz
ediyor.
Pes doğrusu...
İzleyicilerden biri dayanamayıp soruyor: ‘‘Mısır'da doğdunuz. Yarı
Mısırlı, yarı İngilizsiniz. Mısır'ın zengin tarihinin, kültür
birikiminin kişiliğinizin oluşmasında hiç mi katkısı yok...’’
‘‘Yok’’ diyor Karim Rashid.
‘‘Kültür mirasımın farkına varmadan büyüdüm’’..
Babası ressammış... Küçük yaşlarda Kahire'den ayrıldıktan sonra
Avrupa'nın çeşitli başkentlerinde yaşamışlar ve nihayet Kanada'ya yerleşmişler.
Anladığım kadarıyla bu yüzden köklerini bir çuvala tıkıştırıp bir
köşeye atmış.
Merakımdan internette kendisiyle yapılan bir röportajı okuyorum.
Doğayı sevmiyor, tarihten nefret ediyor ve ‘‘şiir öldü’’ diyor.
Dünyayı bu adam değiştirecekse yandık...
Hürriyet - Gila Benmayor
|