'Avcılar'da
asla oturmam!'
TÜBİTAK'ın Avcılar raporunda zemin yapısının depremin etkisini 10-12
kat artırdığı ortaya çıktı. Çalışmayı hazırlayan Dr. Mehmet Ergin,
"Avcılar her depremde sallanıyor" dedi
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Yer Bilimleri Araştırma Enstitüsü
tarafından hazırlanan Avcılar'ın yer yapısına ilişkin raporda, zeminin,
depremin etkisini diğer bölgelere oranla 10 - 12 kat büyüttüğü vurgulandı.
Çok katlı yerleşime uygun olmamasına karşın bölgede yüksek katlı bina
yapımı, kat ilaveleri ve sahilde en riskli bölgelerdeki inşaatlar devam
ediyor.
Milliyet, "üç yıl kamuoyuna açıklanmaması" koşuluyla hazırlanan
rapordaki bilgilere ulaştı.
Avcılar'a gelen deprem dalgalarının tıpkı "kapana kısılmış bir
fare" gibi jeolojik yapısından dışarıya çıkamadığını belirten TÜBİTAK
Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, şunları söyledi:
Deprem dalgaları
"Fare nasıl kapana sıkıştığında çıkmak için sağa sola her yere
saldırıyorsa, Avcılar'ın toprak yapısı da bir kapan gibi deprem dalgalarını
sıkıştırıyor. Bu nedenle deprem dalgaları bölgeyi terk edemiyor ve aynı
bölgede büyük bir titreşim etkisi yaratıyor. Bu, depremin büyümesine,
fazla hissedilmesine ve daha fazla zarar vermesine neden oluyor. Buranın 17 Ağustos
1999 depreminde diğerlerine oranla çok zarar görmesinin nedeni de bu."
Çalışmayı yapan ve raporu hazırlayan Yer Bilimleri Enstitüsü'nden Dr.
Mehmet Ergin, Avcılar'ın "yığışım" veya "titreşim"
(rezonans) etkisi özelliğine sahip olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bu çalışmaya Mart 2000'de başladık ve 6 ayda sonuçlandırdık. Çeşitli
yerlere aletler yerleştirdik. Bazı deprem ölçer cihazları da, kıyaslama
amacıyla zemin yapısı oldukça sağlam olan Bahçeşehir'e koyduk. 2 Nisan
2000'de Sapanca'daki (5.7), Denizli'deki (5.2) ve Romanya'daki depremleri
kaydettik. Elde ettiğimiz sonuca göre, Bahçeşehir bu depremleri 1 olarak
hissettiyse Avcılar 10 - 12 katı daha fazla hissetti. Avcılar hemen her
depremde sallanan bir yer."
Avcılar için 40 sayfalık rapor hazırladıklarını söyleyen Ergin, "Bu
çalışmadan sonra daha detaylılarının yapılmasını da önerdik. Deprem, büyültülen
yüksek katlı binalar için büyük bir risk faktörü oluşturuyor. 10 katlı
binalar üzerinde risk faktörü var. Özellikle sahil bölgeleri daha riskli bölgeler.
Avcılar'da asla oturmam" dedi.
Usulsüz binaları yasakladık ama!
Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci de, asıl sorunun 4 kat yapılması
gereken binaların 7, 8, 10 katlı hale getirilmesi olduğunu söyledi. 1999
depreminden sonra 5 binlik planları tekrar gözden geçirdiklerini anlatan Değirmenci,
şöyle konuştu:
"İlçede kat eksiltmesine gittik. Usulüne uygun olarak inşaat izni
veriliyor. Bu inşaatlar en detaylı şekilde inceleniyor. Alınan karara uygun
olarak bölgesine göre 3 veya 4 kat binaya izin veriyoruz. Eğer sahil bölümünde
bulunan Denizköşkler Mahallesi'nde inşaat varsa, İmar Müdürü'nün mutlaka
kontrolündedir. Her şey bizim tarafımızdan sıkı sıkıya takip
ediliyor."
Milliyet'in bu fotoğrafı, jeolojik ihbar kabul edildi
Marmara'da korkutan renk farkı
İstanbul'da yaşayanlar beklenen olası depremle ilgili en küçük bir belirti
karşısında hassasiyetini korurken, Adalar'ın arkasında kırılması
beklenen fayın yanı başında, denizde görülen renk farkı objektife yansıdı.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi de, fotoğrafı "jeolojik ihbar"
kabul ederek incelemeye aldı. Renk farkının fay hareketiyle bir ilgisi olup
olmadığını araştıran uzmanlar, ilk bakışta denizdeki yosunlaşma, lodos
veya akıntı etkisinden kaynaklanacağını bildirdi. Doç. Dr. Ruhi Saatçiler,
renk farkının bulutlanmadan kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu:
"Aynı tarihlerde uydu fotoğraflarını inceledik. Fotoğrafın çekildiği
gün, havada düz ve çizgi gibi devam eden bulutlar olduğunu gördük. Bu renk
farkı fay hareketinden değil, buluttan meydana gelmiş. "
Düzce'ye Japon eli
Japonya Afet Önleme Enstitüsü ve Kyoto Üniversitesi Teknik Enstitüsü'nde görevli
Prof. Dr. Shigeru Kakumoto, 12 Kasım 1999 depreminde büyük yıkım yaşayan Düzce'de
Afet Önleme Projesi'ni hayata geçirmek için çalışıyor. Kalıcı konutların
harita üzerindeki yerlerini bilgisayara yüklemek amacıyla yeniden Türkiye'ye
gelen Kakumoto, belediyenin elinde olmayan ölçüm cihazlarını da beraberinde
getirdi. Sistem sayesinde, olası bir depremde enkaz yerlerine nasıl ulaşılacağı,
daha önce depremde yıkılan binaların yerleri, çadır ve geçici barınma
alanları belirlendi.
Milliyet
|