reklam

29 Aralık 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Beyoğlu yeniden keşfediliyor

Beyoğlu turları, İstanbul turlarında uzman olan Saadet Özen'in rehberliğinde yapılıyor. 

Beyoğlu gazetesi, dört turizm şirketinin biraraya gelerek oluşturduğu BLES Konsorsiyum'un işbirliğiyle kültür turlarına başladı

Her binanın ayrı bir güzelliği, geçmişin derinliklerine uzanan ayrı bir öyküsü vardır Beyoğlu'nda. Neredeyse her sokağında ünlü bir ressam, yaşamımıza girmiş bir edebiyatçı, mutlaka bir filmini izlediğimiz tanınmış bir oyuncu yaşamıştır ya da hâlâ yaşıyordur. Her gün önünden umarsızca geçtiğimiz bir köşenin, yapıdaki bir taş yontunun, derin bir pasaja açılan demir kapıdaki bir oymanın, o ana kadar bize söylenmemiş bir sırrı vardır mutlaka. Her gün soluk aldığımız, kaldırımlarını aşındırdığımız Pera'nın anlamını kavramak, bugüne dek bizden saklanmış sırlarını öğrenmek için her zaman yeniden keşfetmek gerekiyor Beyoğlu'nu. İlk bakışta hiçbir gizemi yokmuş gibi duran, ama biraz yakından bakınca her biri uzun metrajlı bir filme konu olabilecek kadar yoğun yaşanmış binaları, sokakları, ibadethaneleri, pastaneleri, dükkanları, meyhaneleri; bu coğrafyanın en zengin mozaiğini oluşturan insanları; geçmişten günümüze taşınan öyküleriyle Beyoğlu'nu yeniden tanımak için bir fırsat daha çıktı.

Haftalık Beyoğlu gazetesi, uzun yıllar yurtiçi ve yurtdışı turlarında uzmanlaşmış ve Beyoğlu'nda faaliyet gösteren dört turizm şirketinin bir araya gelerek oluşturduğu BLES Konsorsiyum'un işbirliğiyle kültür turlarına başladı.

Bu turlardan birine katılıp daha ilk adımınızı attığınız anda karşınıza terzi kızların balolar düzenlediği, Sarah Bernhardt'ın şarkı söylediği salonlar, kilise korolarının söylediği şarkıların, Mevlevihane'den yükselen ney seslerine karıştığı sokaklar, her birinin öyküsü başka bir Avrupa başkentine uzanan konsolosluk binaları, yazarların soluk aldığı cafeleri, pastaneleri, şairlerin sözcükleri, dizeleri kadeh kadeh kovaladığı meyhaneleri, dillere destan umutsuz aşkların yaşandığı gece kulüpleri çıkıyor karşınıza.

İnsanıyla, tarihiyle, kültürüyle, dünüyle bugünüyle öyle zengin ki Pera, İstiklal'in bir ucundan girip, aynı gün Tünel'den çıkmak olanaksız. En az 'iki tur'da gezilebiliyor. Fakat Pera'yı iki günde turlamakla da yeterince dokunulmuyor Beyoğlu'na. Ardından Cenevizlilerin ruhunu hâlâ daha binalarında dolaştıran Galatası var, Türk edebiyatının gözdesi olmuş mekânları var, geçmişin yaşanmışlıklarıyla yarının yaşanacakları arasına aynı masalarla köprü kurulan meyhaneleri var, oynattığı filmlerin senaryolarından daha renkli öyküleri olan sinemaları var. Ancak Pera'dan yola çıkınca, insan olduğu yerden daha da 'öte'ye gitmek istiyor. Bizans surlarının içinde yaşayanlara göre 'öte' olduğu için adı 'Pera' olan bu yerleşim herkesin keşfetme arzusunu körüklüyor. Öyle de oldu.

Başlangıçta Beyoğlu ve çevresiyle sınırlı kalması düşünülen turlar, "Pera 1" ve "Pera 2"ye katılanların yoğun isteği üzerine Pera'nın 'öte yanı'na uzandı. Pera turlarının ardından Fener, Balat, Ayvansaray turu da başlatıldı. 'Pera', 'Fener-Balat-Ayvansaray' turlarının ardından 'Beyoğlu'nda Edebiyat', 'Galata', 'İstanbul Meyhaneleri', 'Beyoğlu Sinemaları', 'Kamondo'nun İzinde', 'Eyüp', 'Üsküdar', 'Beyoğlu'nda Ünlüler', 'Kadırga'dan Langa'ya', 'Süleymaniye'den Zeyrek'e', 'Boğaz-Tarabya' turları var.
Beyoğlu'nu yeniden keşfetmek için Beyoğlu gazetesi ve BLES işbirliği ile başlayan Pera Turları artık Pera'nın da 'öte'sine uzanıyor.
Radikal

 

Aralık 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz