Beyoğlu
yeniden keşfediliyor
Beyoğlu
turları, İstanbul turlarında uzman olan Saadet Özen'in rehberliğinde yapılıyor.
Beyoğlu gazetesi, dört turizm şirketinin biraraya gelerek oluşturduğu
BLES Konsorsiyum'un işbirliğiyle kültür turlarına başladı
Her binanın ayrı bir güzelliği, geçmişin derinliklerine uzanan ayrı
bir öyküsü vardır Beyoğlu'nda. Neredeyse her sokağında ünlü bir ressam,
yaşamımıza girmiş bir edebiyatçı, mutlaka bir filmini izlediğimiz tanınmış
bir oyuncu yaşamıştır ya da hâlâ yaşıyordur. Her gün önünden umarsızca
geçtiğimiz bir köşenin, yapıdaki bir taş yontunun, derin bir pasaja açılan
demir kapıdaki bir oymanın, o ana kadar bize söylenmemiş bir sırrı vardır
mutlaka. Her gün soluk aldığımız, kaldırımlarını aşındırdığımız
Pera'nın anlamını kavramak, bugüne dek bizden saklanmış sırlarını öğrenmek
için her zaman yeniden keşfetmek gerekiyor Beyoğlu'nu. İlk bakışta hiçbir
gizemi yokmuş gibi duran, ama biraz yakından bakınca her biri uzun metrajlı
bir filme konu olabilecek kadar yoğun yaşanmış binaları, sokakları,
ibadethaneleri, pastaneleri, dükkanları, meyhaneleri; bu coğrafyanın en
zengin mozaiğini oluşturan insanları; geçmişten günümüze taşınan öyküleriyle
Beyoğlu'nu yeniden tanımak için bir fırsat daha çıktı.
Haftalık Beyoğlu gazetesi, uzun yıllar yurtiçi ve yurtdışı turlarında
uzmanlaşmış ve Beyoğlu'nda faaliyet gösteren dört turizm şirketinin bir
araya gelerek oluşturduğu BLES Konsorsiyum'un işbirliğiyle kültür turlarına
başladı.
Bu turlardan birine katılıp daha ilk adımınızı attığınız anda karşınıza
terzi kızların balolar düzenlediği, Sarah Bernhardt'ın şarkı söylediği
salonlar, kilise korolarının söylediği şarkıların, Mevlevihane'den yükselen
ney seslerine karıştığı sokaklar, her birinin öyküsü başka bir Avrupa
başkentine uzanan konsolosluk binaları, yazarların soluk aldığı cafeleri,
pastaneleri, şairlerin sözcükleri, dizeleri kadeh kadeh kovaladığı
meyhaneleri, dillere destan umutsuz aşkların yaşandığı gece kulüpleri çıkıyor
karşınıza.
İnsanıyla, tarihiyle, kültürüyle, dünüyle bugünüyle öyle zengin ki
Pera, İstiklal'in bir ucundan girip, aynı gün Tünel'den çıkmak olanaksız.
En az 'iki tur'da gezilebiliyor. Fakat Pera'yı iki günde turlamakla da
yeterince dokunulmuyor Beyoğlu'na. Ardından Cenevizlilerin ruhunu hâlâ daha
binalarında dolaştıran Galatası var, Türk edebiyatının gözdesi olmuş
mekânları var, geçmişin yaşanmışlıklarıyla yarının yaşanacakları
arasına aynı masalarla köprü kurulan meyhaneleri var, oynattığı filmlerin
senaryolarından daha renkli öyküleri olan sinemaları var. Ancak Pera'dan
yola çıkınca, insan olduğu yerden daha da 'öte'ye gitmek istiyor. Bizans
surlarının içinde yaşayanlara göre 'öte' olduğu için adı 'Pera' olan bu
yerleşim herkesin keşfetme arzusunu körüklüyor. Öyle de oldu.
Başlangıçta Beyoğlu ve çevresiyle sınırlı kalması düşünülen
turlar, "Pera 1" ve "Pera 2"ye katılanların yoğun isteği
üzerine Pera'nın 'öte yanı'na uzandı. Pera turlarının ardından Fener,
Balat, Ayvansaray turu da başlatıldı. 'Pera', 'Fener-Balat-Ayvansaray' turlarının
ardından 'Beyoğlu'nda Edebiyat', 'Galata', 'İstanbul Meyhaneleri', 'Beyoğlu
Sinemaları', 'Kamondo'nun İzinde', 'Eyüp', 'Üsküdar', 'Beyoğlu'nda Ünlüler',
'Kadırga'dan Langa'ya', 'Süleymaniye'den Zeyrek'e', 'Boğaz-Tarabya' turları
var.
Beyoğlu'nu yeniden keşfetmek için Beyoğlu gazetesi ve BLES işbirliği ile
başlayan Pera Turları artık Pera'nın da 'öte'sine uzanıyor.
Radikal
|