Nihayet
kurtuluyorlar!

İstanbul, ülkemizin tarihi eser bakımından en zengin ili olmasının yanı
sıra bütün dünyanın gözünü çevirdiği bir siyasi merkez aynı
zamanda... Fakat şehir, son yıllarda büyük bir karmaşa yaşıyor. Hızla
artan nüfusun yükünü taşımaya çalışırken, bir yandan da tarihin ona yüklediği
ağır sorumluluğun altında eziliyor. Bütün bunlara deprem gibi önemli bir
yıkıcı güç de eklenince faturanın bedeli daha da ağırlaşıyor.
Son yıllarda şehri ihya etmek adına önemli işler gerçekleştiren İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, özellikle 1999 depreminde büyük hasar gören
camiler başta olmak üzere beş caminin restorasyon çalışmalarını başlattı.
İstanbul’un tarihi dokusunun korunması ve geliştirilmesi için projeler gerçekleştiren
yetkililer, çalışmalar kapsamında, İstanbul’un paha biçilmez tarihi değerlerine
öncelik veriyor. Anıtlar Kurulu’nun onayı alındıktan sonra restorasyonuna
başlanan Hırka-i Şerif Camii, Fatih Camii ve Külliyesi, Küçük Ayasofya
Camii, Takkeci İbrahim Camii ile Yavuz Sultan Selim Camii’ndeki çalışmalar
bütün hızıyla devam ediyor.
1500 yıldır ayakta
Küçük Ayasofya Camii de İstanbul’un nadide eserlerinden biri. Eski Bizans
dönemi yapısı olan camideki restorasyon çalışmaları da bütün hızıyla
devam ediyor. 1500 yıldır ayakta kalan cami, zaman içinde yaşanan yangın ve
depremlerle büyük hasara uğramıştı. 2002’de ihalesi yapılan restorasyon
çalışmaları kapsamında, denize yakınlığı sebebiyle zemininde meydana
gelen çökme sonucu kubbesi ve duvarlarında çatlaklar oluşan camide, mini
kazık sistemi uygulanıyor.
17 Ağustos depreminde zarar gören camide restorasyon çalışmalarına başlanmadan
önce her türlü yazılı ve görsel arşiv belgeleri araştırılarak özgün
hali ortaya çıkarıldı. Genel olarak sağlam bir yapısı olan caminin her taşı
numaralandırılıp tek tek sökülerek temizleniyor. Kubbesinde meydana gelen
çatlaklardan yağmurlu havalarda içeriye sızan sular sebebiyle büyük hasar
gören süslemeler de zemin ve duvar işlemleri bittikten sonra aslına uygun
olarak yeniden yapılacak.
Mimar Sinan eseri
Topkapı surlarının hemen dışındaki Takkeci İbrahim Ağa Camii ise, 1591 yılında
Mimar Sinan tarafından yapılmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından
yapımı devam eden Topkapı Parkı’nın projesi dahilinde restore edilecek
cami için kurul kararı bekleniyor. Cami, 1830 ve 1985 yıllarında restorasyon
gördü. Caminin avlusunda kıble tarafında bulunan üstü açık sebil, su
kuyusu ve haznesi, sıbyan mektebi binası ve doğu tarafındaki diğer bir
sebille birlikte İbrahim Ağa ve oğlunun kabirleri de restorasyon çalışmaları
sırasında aslına uygun olarak onarıma alınacak.
Onay bekliyor...
Osmanlı mimarisinin klasik dönemdeki gelişimini gösteren en önemli
eserlerden biri olan Yavuz Sultan Selim Camii de restorasyona alınacak tarih
hazinelerimizden biri. Kanuni Sultan Süleyman tarafından babası adına yaptırılan
cami esas olarak kubbelerde çatlamalar ve zemindeki oturmalar sebebiyle
tahribat görmüştü. Avludaki şadırvanı da yıkılmak üzere idi.
Restorasyonu için Anıtlar Kurulu doğrultusunda rölöve çalışmalarına başlandı
ve projeleri kurula iletildi.
Kuruldan çıkacak onaydan sonra yapılacak olan zemin etüdü çerçevesinde
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin de katkılarıyla zemindeki oturma önlenerek
restorasyon çalışmalarına başlanacak. Caminin hemen arkasında sekizgen
planı ve kubbesi ile Yavuz Sultan Selim’in türbesi yer alıyor. Aynı
yerdeki Şehzadeler Türbesi’nde ise, dikkat çekici taş kakma altıgen çini
panolar yer alıyor.
Her depremde yıkıldı
1999 Marmara depreminde büyük hasar gören Fatih Camii ve Külliyesi, Vakıflar
Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
ortak çalışmalarıyla kurtarılmaya çalışılıyor. 1463 yılında yapımına
başlanan Fatih Camii, İstanbul’da meydana gelen her depremde hasar görmüş,
1766 depreminde ise büyük hasar görerek tamamen yıkılıp yeniden yaptırılmıştı.
1918’deki İstanbul yangınından sonra şehrin belli noktalarına geniş
bulvarlar açılmaya başlandı. Şimdiki Fevzipaşa Caddesi’nin yapımı sırasında,
caminin zeminini tutan medreselerinden bu caddenin üstüne denk gelen kısmı yıkılarak
kot derinleştirildi. 1990’lardan sonra çelik bağlamalar ve beton duvarlarla
sağlamlaştırılmaya çalışıldıysa da külliye ile zemin arasında uyum
olmadığı için 17 Ağustos 1999’daki depremde büyük hasar gördü.
Hırka-i Şerif tamamlandı
152 senedir hiç bakım görmeyen ve içinde Hz. Muhammed’in (S.A.V.) Veysel
Karanî hazretlerine hediye ettiği hırkanın da sergilendiği ayrı bir bölüm
olan Hırka-i Şerif Camii’nin restorasyon çalışmaları, iç ve dış bahçesini
de kapsayan bir bütün halinde tamamlandı. Sanat tarihi açısından da büyük
önem taşıyan cami, 1851 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırıldı.
Barok tarzı ile Osmanlı mimarisinin sentezi olan camideki altın varakla kaplı
levha ve süslemeler için iki kilo altın kullanıldı.17 Ağustos depreminde
hasar gören caminin bütün sıvaları temizlenerek depremin izleri belirlendi
ve buna göre güçlendirme çalışmaları yapıldı. Hırka dairesi çelik
konstrüksiyonla desteklenip
zemin güçlendirme çalışmaları tamamlandı.
Türkiye
|