reklam

06 Ocak 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Nihayet kurtuluyorlar!

İstanbul, ülkemizin tarihi eser bakımından en zengin ili olmasının yanı sıra bütün dünyanın gözünü çevirdiği bir siyasi merkez aynı zamanda... Fakat şehir, son yıllarda büyük bir karmaşa yaşıyor. Hızla artan nüfusun yükünü taşımaya çalışırken, bir yandan da tarihin ona yüklediği ağır sorumluluğun altında eziliyor. Bütün bunlara deprem gibi önemli bir yıkıcı güç de eklenince faturanın bedeli daha da ağırlaşıyor.

Son yıllarda şehri ihya etmek adına önemli işler gerçekleştiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi, özellikle 1999 depreminde büyük hasar gören camiler başta olmak üzere beş caminin restorasyon çalışmalarını başlattı. İstanbul’un tarihi dokusunun korunması ve geliştirilmesi için projeler gerçekleştiren yetkililer, çalışmalar kapsamında, İstanbul’un paha biçilmez tarihi değerlerine öncelik veriyor. Anıtlar Kurulu’nun onayı alındıktan sonra restorasyonuna başlanan Hırka-i Şerif Camii, Fatih Camii ve Külliyesi, Küçük Ayasofya Camii, Takkeci İbrahim Camii ile Yavuz Sultan Selim Camii’ndeki çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor.

1500 yıldır ayakta
Küçük Ayasofya Camii de İstanbul’un nadide eserlerinden biri. Eski Bizans dönemi yapısı olan camideki restorasyon çalışmaları da bütün hızıyla devam ediyor. 1500 yıldır ayakta kalan cami, zaman içinde yaşanan yangın ve depremlerle büyük hasara uğramıştı. 2002’de ihalesi yapılan restorasyon çalışmaları kapsamında, denize yakınlığı sebebiyle zemininde meydana gelen çökme sonucu kubbesi ve duvarlarında çatlaklar oluşan camide, mini kazık sistemi uygulanıyor. 

17 Ağustos depreminde zarar gören camide restorasyon çalışmalarına başlanmadan önce her türlü yazılı ve görsel arşiv belgeleri araştırılarak özgün hali ortaya çıkarıldı. Genel olarak sağlam bir yapısı olan caminin her taşı numaralandırılıp tek tek sökülerek temizleniyor. Kubbesinde meydana gelen çatlaklardan yağmurlu havalarda içeriye sızan sular sebebiyle büyük hasar gören süslemeler de zemin ve duvar işlemleri bittikten sonra aslına uygun olarak yeniden yapılacak.

Mimar Sinan eseri
Topkapı surlarının hemen dışındaki Takkeci İbrahim Ağa Camii ise, 1591 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı devam eden Topkapı Parkı’nın projesi dahilinde restore edilecek cami için kurul kararı bekleniyor. Cami, 1830 ve 1985 yıllarında restorasyon gördü. Caminin avlusunda kıble tarafında bulunan üstü açık sebil, su kuyusu ve haznesi, sıbyan mektebi binası ve doğu tarafındaki diğer bir sebille birlikte İbrahim Ağa ve oğlunun kabirleri de restorasyon çalışmaları sırasında aslına uygun olarak onarıma alınacak.

Onay bekliyor...
Osmanlı mimarisinin klasik dönemdeki gelişimini gösteren en önemli eserlerden biri olan Yavuz Sultan Selim Camii de restorasyona alınacak tarih hazinelerimizden biri. Kanuni Sultan Süleyman tarafından babası adına yaptırılan cami esas olarak kubbelerde çatlamalar ve zemindeki oturmalar sebebiyle tahribat görmüştü. Avludaki şadırvanı da yıkılmak üzere idi. Restorasyonu için Anıtlar Kurulu doğrultusunda rölöve çalışmalarına başlandı ve projeleri kurula iletildi. 

Kuruldan çıkacak onaydan sonra yapılacak olan zemin etüdü çerçevesinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nin de katkılarıyla zemindeki oturma önlenerek restorasyon çalışmalarına başlanacak. Caminin hemen arkasında sekizgen planı ve kubbesi ile Yavuz Sultan Selim’in türbesi yer alıyor. Aynı yerdeki Şehzadeler Türbesi’nde ise, dikkat çekici taş kakma altıgen çini panolar yer alıyor.

Her depremde yıkıldı
1999 Marmara depreminde büyük hasar gören Fatih Camii ve Külliyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ortak çalışmalarıyla kurtarılmaya çalışılıyor. 1463 yılında yapımına başlanan Fatih Camii, İstanbul’da meydana gelen her depremde hasar görmüş, 1766 depreminde ise büyük hasar görerek tamamen yıkılıp yeniden yaptırılmıştı.

1918’deki İstanbul yangınından sonra şehrin belli noktalarına geniş bulvarlar açılmaya başlandı. Şimdiki Fevzipaşa Caddesi’nin yapımı sırasında, caminin zeminini tutan medreselerinden bu caddenin üstüne denk gelen kısmı yıkılarak kot derinleştirildi. 1990’lardan sonra çelik bağlamalar ve beton duvarlarla sağlamlaştırılmaya çalışıldıysa da külliye ile zemin arasında uyum olmadığı için 17 Ağustos 1999’daki depremde büyük hasar gördü.

Hırka-i Şerif tamamlandı
152 senedir hiç bakım görmeyen ve içinde Hz. Muhammed’in (S.A.V.) Veysel Karanî hazretlerine hediye ettiği hırkanın da sergilendiği ayrı bir bölüm olan Hırka-i Şerif Camii’nin restorasyon çalışmaları, iç ve dış bahçesini de kapsayan bir bütün halinde tamamlandı. Sanat tarihi açısından da büyük önem taşıyan cami, 1851 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırıldı. Barok tarzı ile Osmanlı mimarisinin sentezi olan camideki altın varakla kaplı levha ve süslemeler için iki kilo altın kullanıldı.17 Ağustos depreminde hasar gören caminin bütün sıvaları temizlenerek depremin izleri belirlendi ve buna göre güçlendirme çalışmaları yapıldı. Hırka dairesi çelik konstrüksiyonla desteklenip
zemin güçlendirme çalışmaları tamamlandı.
Türkiye

 

Ocak 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Platform

"Taklit Sorunu ve Mimarlık" tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın. Tartışma 15 Ocak'da İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon'da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Aykut Köksal
Konuşmacılar:
Jale Erzen, Hasan Bülent Kahraman, Uğur Tanyeli

Lamp 83' ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz