Tarihi
yarımada yangın yeri

UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Eminönü ve Fatih'teki
tarihi evler tek tek yok oluyor. 2003'te 83 tanesi kül olan tarihi ahşap evler
otopark yapmak için mafya tarafından yakılıyor
Kentin tarihi miraslarının büyük bölümünü içinde barındıran ve
'tarihi yarımada' olarak bilinen Eminönü ve Fatih'teki ahşap evler yangılarla
yok oluyor. 2003 yılında tarihi yarımada içinde kalan alanda
83 ahşap bina yandı. Yangın nedenleri itfaiye kayıtlarına çoğunlukla
'dikkatsizlik ve sigara' olarak geçse de, yetkililer 'sabotaj' ihtimali üzerinde
de duruyor. Fatih'te tarihi bir binanın 12 kez yakıldıktan sonra ortadan
kalkması ise 'sabotaj' ihtimalinin somut örneklerinden biri.
UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan tarihi yarımada yangın
yerine dönmüş durumda. İtfaiye Daire Başkanlığı verilerine göre, 2003 yılında
Eminönü ve Fatih'te 83 ahşap ev yandı.
Bu yangınlardan 53'ünün gerekçesi kayıtlara 'sigara ve dikkatsizlik'
olarak yansıdı. Diğerlerinin nedenleri ise istatistiklere 'elektrik kontağı,
soba, baca yangıları' olarak geçti. Geçen yıl Beyoğlu, Zeytinburnu
ve Şişli'de de üç tarihi bina yandı.
Giderek artıyor
İtfaiyenin 2000 yılı istatistiklerinde 15 tarihi evin yandığı
belirtilirken, bu sayı 2001 yılında 33'e yükseliyor. 2002 yılında yanan
tarihi ev sayısı ise 15. En dikkat çekici nokta, 2002'deki yangınların çoğunlukla
Üsküdar ve Kadıköy ilçelerine bağlı yerlerde çıkmış olması. 2003 yılında
ise üç yılın toplamından daha fazla tarihi ev yandı.
86 yangından 83'ünün adresi bu kez tarihi yarımadayı oluşturan Eminönü
ve Fatih ilçeleriydi. İtfaiye yetkilileri, "Geçen sene 'tarihi yarımada'
diye anılan bölgede haftada birkaç kez yangına gittiğimiz oldu. Biz bu yangınların
çıkış nedenlerini kayıtlara geçiriyoruz. Şüpheli durumları Emniyet'e
bildiriyoruz. Bu bölgedeki binalar 'tarihi eser' olduğu için onarılamıyor
ve yıkılamıyor. Bu nedenle yakıyorlar" dedi.
Yasak ama...
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 5 Kasım 1999 tarih ve 660
sayılı kararıyla, yok olan tescilli yapı parsellerinde her türlü inşai ve
fiziki müdahale yasaklandı.
Karar bu alanların 'otopark, fuar alanı' olarak kullanılmasını engellediği
gibi, yeni bir bina yapılmasının önünü de kapattı. Ancak karar, yakılan
yerlerin otopark yapılmasını engelleyemedi. Eminönü Belediyesi imardan
sorumlu başkan yardımcısı Coşkun Aksu, şunları söyledi:
"Ahşap binaların yüzde 99'u tarihi yapı olarak tescillenmiştir.
Ancak ne yazık ki bu binalar yakılıyor ve yasak olmasına rağmen otopark
olarak kullanılıyor. Bunu engellemek ve sayısını belirlemek oldukça zor.
Eski eserlerle ilgili yeni düzenleme yapmak lazım. Vatandaş, ev tarihi eser
diye çivi bile çakamıyor ya da yıkıp yenisini yapamıyor. Sonuç olarak bu
binalar yakılıyor ve otopark mafyasının eline geçiyor."
Balcı: Rant, kültürü yendi
Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği Başkanı Perihan Balcı ise devletin bu
soruna acil el atması gerektiğini söyledi. Devletin bu konuda bir koruma
politikasının olmadığını belirten Balcı, sorunun da buradan kaynaklandığını
ifade etti.
Balcı, şöyle konuştu: "Tarihi binalarda oturanlar para sıkıntısı
içinde. Zaten kendilerini zor geçindiriyorlar. Evlerine bakamıyor, onarımını
yapamıyorlar. Parası olanlar içinse uzun bir prosedür var. Restorasyon
projesinin hayata geçmesi iki yılı buluyor. Koruma kurullarının projeye
izin vermesi pahalı ve uzun bir iş. Bu nedenlerle insanlar evlerini terk
ediyor. Evler de otopark mafyasının eline geçiyor ve yakılıyor. Ev
sahiplerine hem maddi hem teknik yardım yapılırsa evler kurtulabilir. Kısacası
rant, kültürü yendi."
12 kez yaktılar
Fatih ilçesinin Haydar semtindeki Vişnap Sokak'ta bulunan tarihi ahşap bina
geçen yıl tam 12 kez yakıldı. Ne çevredekiler ne de muhtar binanın
tarihiyle ilgili bilgiye sahip değil. Ancak yaklaşık 100 yaşında olduğu
tahmin ediliyor.
Mahalle sakinleri binayla ilgili fazla bilgi vermek istemiyor. Bina, itfaiye
ekipleri arasında da oldukça popüler. Çünkü bir yıl içinde 12 kez aynı
binayı söndürme çalışmalarına katılmışlar.
Bilinen tek şey, yıllarca bu evde yaşlı bir kadının yaşadığı. Onun
da ne zaman, nereye gittiği bilinmiyor. Bina, o gittikten sonra tinercilerin
mekânı haline gelmiş. İlk yangın 2003 yılının ilk haftasında çıkmış.
İkinci yangın ise mart ayında meydana gelmiş. 2003'ün nisanında tam beş
kez yakılmış. Kayıtlara göre 17 Nisan'da bir saat arayla iki kez yanan
bina, 6 Temmuz'da ise gün içinde üç kez yanmış. Son olarak 5 Ağustos'ta
yangın çıkmış. Ve artık direnmekten vazgeçmiş, yerle bir olmuş. Şimdi
etrafı saçla çevreli şekilde duruyor. Kaderinin ne olacağı ise belli değil...
Radikal - Demet Bilge
|