reklam

12 Ocak 2004 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Kılıç Ali Paşa ve camisi

Papaz olmak için Napoli'ye giderken Cezayirli korsanlara esir düştü; Müslümanlığa geçip korsanlığa başladı; Osmanlı'ya Kaptanı Derya oldu

Salıpazarı'ndan Perşembepazarı'na doğru giderken Kılıç Ali Paşa Camisi'nin önünde daha da tıkanan trafiğin içinden sıyrılıp bir kuş gibi havalanabilsek ve Akdeniz'e doğru süzülebilsek... İtalya kıyılarına kadar gidebilsek... Ve tabii böylesi bir düş içinde zamanı da geriye doğru çevirebilsek...

16. yüzyılın başlarında Napoli'ye doğru yelken açmış bir gemi. İçinde Luka Galani adında bir genç. Genç adam, gemi Napoli'ye vardığında papaz okuluna gidecek, papaz olacak. Fakat Cezayirli korsanlardan Ali Ahmet Reis , gemiyi durdurup soyuyor ve içindekileri de esir alıp götürüyor. Ali Ahmet, Luka Galani'yi kimseye satmıyor ve gemisinde forsa olarak çalıştırıyor. Kaderin ağlarını ördüğü sırada Luka Galani, Ali Ahmet'in gözüne giriyor. Müslüman olup reisinin adından Ali'yi alıyor ve başlıyor korsanlığa. Akdeniz'de namı yayılmaya başlıyor.

Uluç Ali'den Kılıç Ali'ye
Arap olmayan korsanlara verilen Uluç lakabıyla anılıyor. Oluyor Uluç Ali Reis. 1548'de Turgut Reis 'in hizmetine girdiğinde 48 yaşında olmalı. Ve bundan sonra kader ağlarını daha hızlı örmeye başlıyor. Uluç Ali Reis'in yolu İstanbul'a kadar varıyor ve Uluç Ali Paşa oluyor. Kıbrıs, Rodos, Girit kıyıları, İtalya sahilleri derken Sultan II. Selim , damadı Kaptanı Derya Piyale Paşa 'nın yerine 1571'de Uluç Ali Paşa'yı getiriyor ve Uluç lakabını da Kılıç yapıyor. Oluyor size papaz adayı Luka Galani, Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa .

Kılıç Ali Paşa'nın Kaptanı Deryalığı Sultan III. Murat 'ın saltanatında da devam ediyor ve bu görevdeyken 1587'de İstanbul'da ölüyor.

Salıpazarı'ndan Perşembepazarı'na doğru giderken Kılıç Ali Paşa Camisi'nin önünde trafiğin daha da tıkandığı anlarda kendinizi böylesine fırtınalı bir ömrün dalgaları arasında düşleyin. Bilmem dayanabilir misiniz?

Kılıç Ali Paşa, camisini, Tophane İskelesi'nde, denizin hemen kıyısında yaptırmış.

Cami artık kıyıdan uzakta. Denizi doldura doldura cadde yaratmışız; caminin, türbenin, hamamın, medresenin çevresini de binalarla doldurmuşuz. Yolu da doldurmuşuz; cami yol seviyesinin altında kalmış.

Mimar Sinan , üç Kaptanı Derya için üç cami yapmış. Sinan Paşa'ya Beşiktaş'ta, Piyale Paşa'ya Beşiktaş'ta, Kılıç Ali Paşa'ya Tophane'de.

Ayasofya'nın benzeri
Kılıç Ali Paşa Camisi, Mimar Sinan'ın son dönem eserlerinden ve en özellerinden.

Yılların vapur ve bina bacalarından çıkan kara dumanlarla taşının rengi siyaha çalsa da Kılıç Ali Paşa Camisi, pembe renkli Ayasofya'nın küçük bir örneği. Mimar Sinan, yıllar boyu incelediği Ayasofya'nın planını almış, içine Türk mimarisinden unsurlar da katarak Kılıç Ali Paşa Camisi'ni yaratmış.

Caminin kubbesini dört granit sütun taşıyor. Daha doğrusu, iki kişinin ancak kucaklayabileceği bu sütunların üstündeki dört kemerin üstüne pencereli ve kasnaklı bir kubbe oturuyor. Fakat kubbenin çapı 12 metre civarında. Çünkü, sultan olmayan kişilerin yaptırdığı camilerde kubbenin çapı 15 metreyi geçemiyor.

Çiniler tabii ki İznik'ten... Ve tabii ki zaman içinde bir şeyler asmak için çinilere çiviler çakılmış!

Camiden sonra yapıldığı sanılan ve bir olasılık Mimar Sinan'ın elinin değdiği hamam bugün ''Turkish Bath'' olmuş, medrese ise son işlevi çocuk yuvalığını bıraktığından beri farelerin yuvasına dönüşmüş. Kılıç Ali Paşa'nın türbesinin kapısına zinciriyle asma bir kilit vurulmuş. Bahçedeki eski denizcilerin mezarları hazirenin girişine yerleştirilen demir parmaklıklarla korumaya alınmış. Sebil ise pencereleri yeşil bir jaluzi ile kapatılıp tarihteki yerini almış. Tarihi eser fazla olunca böyle oluyor. Kapanın elinde kalıyor!

Caminin avlusu da ''idare'' nin eline geçmiş. Ne ''idaresi'' diye sorarsanız orası belli değil. Birisi ''Cami avlusunda sigara içmek yasaktır'' diye yazmış ve altına da ''İdare'' demiş.

Cervantes de esir düşmüştü
Avlusunda sigara içmenin yasaklandığı ilk cami olarak ve Vakıflar mı Diyanet mi belirsiz ''idare'' si ile birlikte tarihe geçebilir Kılıç Ali Paşa Camisi. Belki de avludaki şadırvanı işleten yasaklamıştır avluda sigara içilmesini. Ne de olsa devir özelleştirme devri; tarihi eserlerden birini hamamcıya, ötekini farelere bırakan ''idareci'' ler, şadırvan işletmesini de kiralamış olabilir!

Eski tüfeklerden Rasih Nuri İleri 'nin bir şekilde araştırası gelmiş Kılıç Ali Paşa Camisi'ni.

Vakıf defterlerinden caminin inşaatında çalıştırılanların listesini bulmuş.

İnşaatta esirlerin de çalıştırıldığını görmüş.

Dikkatini çeken adlardan biri: Miguel de Saavedra Cervantes .

Don Kişot'un yazarı Cervantes olabilir mi?

Cervantes'in Madrid'den Roma'ya gittiğini ve 1570'te Haçlı ordusunda üst düzey görev aldığını, Haçlı donanması ile İnebahtı Savaşı'na katıldığını ve hatta sol elinden sakat kaldığını, 1575'te İspanya'ya dönerken Osmanlı donanması tarafından kuşatılan kadırganın içinde esir düştüğünü biliyoruz.

Bildiklerimiz arasında Cervantes'in 1580 yılı sonuna dek süren esaretinin Cezayir'de geçtiği de bulunuyor.

Birkaç kez kaçmayı denediği ve başaramadığı biliniyor.

Peki esaretten nasıl kurtuluyor?
Bilinmezler arasında!

Bilindiği kadarıyla efendisi, bütün kölelerini alıp Cezayir'den İstanbul'a doğru yola çıkacağı sırada Cervantes'i serbest bırakıyor.

Niye?
Bir köle 33 yaşında niye azat ediliyor? Orası belli değil.

İstanbul'da Cervantes Kültür Merkezi'ndeki bilgiler de üç aşağı beş yukarı böyle.

Cervantes, efendisi tarafından Cezayir'den İspanya'ya gönderiliyor...

Cervantes'in esaret yıllarında yolu bir şekilde İstanbul'dan geçmiş ve bu ünlü yazar, yapımı 1580'de biten Kılıç Ali Paşa Camisi'nin inşaatında çalışmış olabilir mi?

Neden olmasın!
Peki Kılıç Ali Paşa Camisi'nin vakıf defterlerindeki Miguel de Saavedra Cervantes'i, Rasih Nuri İleri'den başka kim biliyor?

Salıpazarı'ndan Perşembepazarı'na doğru giderken trafik Ayasofya'nın küçük bir örneği bu caminin önünde tıkandığında Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa'nın Akdeniz'deki ilk seferine papaz olmak için çıktığını kaç kişi biliyorsa o kadar kişi bile bilmiyordur!..
Cumhuriyet

 

Ocak 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET


Fotoğraf: Maurizio Marcato

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Massimiliano Fuksas 
17 Şubat 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


BETONART'nın katkılarıyla

 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz