İşadamları tarihî esere sahip çıkacak
yapılan harcama vergiden düşülecek
Hükümet, kaynak aktarmadan tarihî eserlerin ayakta kalmasını sağlayacak
formül geliştirdi. Buna göre işadamları restore ettireceği eser için Vakıflar
Genel Müdürlüğü’nden onay alacak. Harcanan miktarın ver- giden düşülecek
olması iş dünyasını heyecanlandırdı.
Okul ve hastane yapımından sonra, tarihî eserlerin restorasyonu ile
imarethanelere yapılacak gıda yardımları da vergiden düşülecek. Yeni
uygulama çerçevesinde, işadamları Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvurarak
onarımını yapmak istediği tarihî eseri bildirecek. İşadamları, uzmanların
hazırladığı proje kapsamında yaptığı tüm masrafı yıl sonu itibarıyla
vergiden düşebilecek.
Türkiye genelinde 17 bini kayıtlı olmak üzere 55 bin tarihî eser
bulunuyor. Bu eserlerin tamamına yakını restore edilmeyi bekliyor. Başbakan
Tayyip Erdoğan’ın “500 işadamı 500 esere sahip çıksa 3 yıl sonra dünya
bizi ayakta alkışlar” diye tanımladığı düzenleme işadamlarını da
heyecanlandırdı. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu,
bir tarihî eserin restore edilmesini üstlenebileceklerini açıkladı. Erpen AŞ
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Eruslu ise “Rahmetli babam, bu eserlerin
durumuna üzülür ve hayıflanırdı. Babamın vasiyetini yerine getireceğim için
mutluyum.” dedi. Kamuda yeniden yapılanmaya giden hükümet, ‘en düşük
kaynakla en verimli hizmet’ projesine bir yenisini ekledi.
Vakıflar’ın teklifine Maliye Bakanlığı’nın onay vermesiyle vakıf
eserlerinin restorasyon işleri ve imarethanelere yapılan gıda yardımlarının
vergiden düşülmesiyle ilgili düzenleme 1 Ocak’ta yürürlüğe girdi.
Bilindiği gibi okul ve hastane yaptıranlar, masraflarını aynı oranda
vergiden düşebiliyordu. Yeni düzenlemeye göre, restorasyonu yapılacak tarihî
eserlerin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tescil edilmiş olması şartı
aranacak. Herhangi bir vakıf eserinin bakımını gerçekleştirmeye talip olan
mükellef, ilk olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvurarak bu eserin
restorasyon planını isteyecek. Restorasyon bu plan çerçevesinde ve kontrol mühendislerinin
gözetiminde gerçekleşecek. Bölge müdürlükleri de çalışmaları yakından
takip ederek genel müdürlüğe rapor verecek. Tadilat sırasında tarihî
dokunun korunmasına ise özen gösterilecek. Bunun yanında imarethanelere yapılan
gıda yardımları da aynı restorasyon çalışmalarında olduğu gibi vergiden
düşülebilecek.
55 bin eser onarım bekliyor
Türkiye genelinde 17 bini kayıtlı olmak üzere 55 bin tarihî eser bulunuyor.
Bu eserlerin tamamına yakını restore edilmeyi bekliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün
bütçesinin sınırlı olması nedeniyle bakım ve onarım çalışması uzun yıllardır
gerçekleştirilemiyordu. Bu uygulama ile genel müdürlük masraf yapmadan vakıf
eserlerinin bakımı gerçekleştirilmiş olacak. Vakıflar Genel Müdürlüğü
yetkilileri geçtiğimiz aylarda, bu yönde çok sayıda talep olduğunu; ancak
yasal düzenleme olmaması nedeniyle olumsuz cevap vermek zorunda kaldıklarını
söyledi. Aynı yetkili, “Artık bunun önünde hiçbir engel kalmadı.
Dileyen hayırsever gelip istediği tarihî eserin restorasyonunu gerçekleştirebilir.”
diye konuştu.
Tarihî dokunun korunması için hayata geçirilen proje, işadamları tarafından
olumlu karşılandı. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu,
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün uygulamasının tarihî eserlerin korunması
açısından son derece önemli olduğunu söyledi. 2004 yılı içerisinde çok
sayıda okul yapmayı düşündüklerini dile getiren Konukoğlu, “Çok olumlu
bir adım olarak değerlendiriyorum. Tarihî eserlerin mutlaka korunması ve gözetilmesi
gerekir. Önümüzdeki yıllarda biz de tarihî bir eserin restore edilmesini değerlendirebiliriz.”
dedi.
Halen bir okulun inşaatına devam eden Erpen AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Eruslu ise uygulamayı, “Babamın vasiyetini yerine getirebilmem için
önemli bir fırsat.” sözleriyle değerlendirdi. Türkiye genelinde ecdat
yadigarı çok sayıda tarihî eserin harabe haline geldiğine dikkat çeken
Eruslu, şöyle dedi: “Ecdadımızdan bize miras kalan binlerce eser, içler
acısı bir hale gelmiş. Bunların mutlaka ayağa kaldırılması lazım. Bizim
kendi bölgemizde en az iki eseri restore ettirme sözünü şimdiden
verebilirim. Rahmetli babam, bu eserlerin durumuna üzülür ve hayıflanırdı.
Babamın vasiyetini yerine getireceğim için mutluyum.”
Erdoğan: 500 şirket 500 esere hami olsa bizi dünya alkışlar
Önceki gün yapılan ve turizm hamlelerinin anlatıldığı toplantıda konuşan
Başbakan Tayyip Erdoğan, işadamlarının, ‘adlarının büyüklüğüne yakışır’
bir şekilde kültür miraslarına ilgi göstermesini istemişti. Başbakan,
“En büyük 500 şirketimizin her birinin bir eserin hamiliğine talip olduğunu
hayal ettiğimde, üç–beş yıl gibi bir zamanda tüm dünyanın bizi ayakta
alkışlayacağı bir tablonun çıkacağını şimdiden görüyorum.” dedi.
‘İçindeyken bile hasreti burnumda tüten güzeller güzeli’ şeklinde değerlendirdiği
İstanbul ile ilgili özel projeler hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan,
“İstanbul’dayken projeler yapar; ama Ankara’ya duyuramazdım. O zamanlar
İstanbul sevdamıza kulak verecek kimse yok gibiydi. Allah’a şükür
milletimiz bize bu sevdamızı gerçekleştirecek fırsat verdi.” dedi. İstanbul
ile ilgili turizm çalışmalarında, tarihî Eminönü yarımadasını, Haliç
ve Beyoğlu ile birlikte değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, “Tarihî yarımada
bir müze kent olarak yeniden kazanılacak.” diye konuştu.
Belediye başkanlığı döneminde başlattığı Sütlüce Kongre ve Kültür
Merkezi’nin tamamlanacağını, Feshane binasının yeniden düzenlenerek
hizmete açılacağını, Eski Silahtar binasının müzeye dönüştürüleceğini,
Camialtı Tersanesi, Perşembe ve Salı Pazarı bölgelerinin de Galata Limanı
Projesi içinde yer alacağını belirten Erdoğan, bu projenin 250 milyon
dolara mal olacağını söyledi. Proje ile Tophane bölgesinde bir ucu denize açılan
İstanbul’un en büyük meydanı ortaya çıkartılacak. Erdoğan’ın İstanbul
için düşündüğü bir diğer turizm projesi ise Kilyos Kıyısı ve maden
ocaklarıyla ilgili.
Zaman
|