reklam

15 Ocak 2004 Perşembe 
Ana Sayfa > Haberler

İzmir 'belleğine' kavuştu

Yaklaşık 2 yıl süren restorasyon ve donanım çalışmalarının ardından 10 Ocak 2004 Cuma günü düzenlenen törenle ''İzmir Kent Arşivi ve Müzesi'' (İKEMA) olarak hizmet vermeye başlayan tarihi İtfaiye Binası 'ndayız...

Büyükşehir Belediye Başkanlığı Danışmanı Yard. Doç. Dr. Fikret Yılmaz, 1922 Eylülü'ndeki o korkunç yangının kentin geniş bölümünü kapsayan ''enkaz bölgesi'' nin tam ortasında, 1930'lardaki yapım yıllarına ait fotoğrafını göstererek diyor ki: ''Cumhuriyet'in kente duyarlılığı bu binayı yarattı; aynı dönemin ekonomik güçlükleri ise büyük yangından ancak 10 yıl sonra gerçekleştirilebilmesine neden oldu...''

İKEMA'nın diğer danışmanı Yard. Doç. Dr. Sabri Yetkin 'in de İzmir'de müzeciliğin tarihçesini özetlediği konuşmasının ardından söz alan ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ise bu bilgilendirmelere şunları ekliyor: ''Yıllarca kentin yanmasını önleyen bu binada, bundan sonra da kent aklının, ortak belleğin ve tarihsel birikimlerin yakılması durdurulmuş olacak...''

İşte bunu sağlamanın ne denli ileri bir ''çağdaş uygarlık hizmeti'' olduğunu vurgulamak için de şu benzetmeyi yapmadan edemiyor: ''Cumhuriyet'in bu anlamdaki ilk büyük hizmetlerini Behçet Uz üstlenmişti; şimdi de Ahmet Piriştina 'yla sanki aynı heyecan yeniden yaşanıyor...''

'Belediyeciler'in eseri
Yaklaşık 700 milyar liralık bir ''başlangıç gideriyle'' gerçekleştirilen İKEMA'nın mimari restorasyon projelerini, Büyükşehir Belediyesi'nde kurulan ''Tarihsel Çevre Müdürlüğü'' nün özverili mimarlarından Hülya Yüceer hazırladı. Binaya 1950'lerde yapılan eklerin da kaldırıldığı ''restitüsyon'' (özgün şekline dönüştürme) çalışmaları, Koruma Kurulu ile diyalog içinde ve yasal onaylarla tamamlandı.

Hemen tüm imalat ve donanım işleri de yine öncelikle belediyeye bağlı birimler ve çalışanlar tarafından ''elbirliğiyle'' kotarıldı. Çoğu eşya ve dekorasyon malzemeleri ise pahalı siparişler yerine ''Devlet Malzeme Ofisi'' depolarından satın alınarak, her yönüyle ''yerel kaynaklara dayalı kamu projesi'' örneği gerçekleştirildi...

Araştırmacıların ''bilgisayar teknolojisi'' ile de kolaylıkla yararlanabilecekleri İKEMA'nın ''yaşam boyu dayanışma arkadaşı'' ise 90 yaşını geride bırakan ''İzmir Milli Kütüphanesi'' olacak. Çünkü, binanın bir bölümünde de bu tarihi kütüphaneye ait depolarda saklanan Osmanlı döneminden bugüne basın, yayın ve belge koleksiyonu artık herkesin ulaşabileceği bir konumda bulunacak...

Yine açılış toplantısında işte bu olanaktan ötürü de çok mutlu olduklarını söyleyen İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Av. Ulvi Tuğ, kenti süsleyen neo-klasik milli kütüphane binasının artık çekemediği yükünün de alınmış olmasına teşekkür etti... 10 Ocak'ın aynı zamanda ''İdareciler Günü'' olduğunu anımsatan Vali Yusuf Ziya Göksu ise İKEMA için şunları söylüyordu: ''Böyle bir günde başlatılan bu hizmet, geleceğin başarılı idarecilerini de yaratacaktır... Çünkü belleksiz yönetim olamaz; olursa da zaten yönetemez...''

Dünya arşivlerinden...
Sadece Ankara ve İstanbul 'dakilerden değil, Venedik, Marsilya, İskenderiye, Londra, Dubrovnik, Floransa, Cenova, Amsterdam, İskenderiye gibi uluslararası kütüphane ve arşivlerden de yine İzmir'le ilgili yüz binlerce belgenin ''takas'' ve ''kopyalama'' yollarıyla derlenerek kurulması sürecine geçilen İKEMA'da, iki yıl içinde de ''internet üzerinden'' tüm dünyaya hizmet verilmeye başlanacak...

Yaklaşık 3600 m2 alandaki 1000 m2'lik 3 katlı binanın geniş iç avlusunda yer alan ''İzmir Yemekleri Lokantası'' nda yine İzmir ve Ege'den özgün müzik eşliğinde ''anılarla buluşmanın'' keyfi yaşanacak...

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, bütün bunların ''5000 yıllık kent olmakla övünebilmenin'' de ön koşulu olduğunu anımsatarak diyor ki: ''Eğer geçmişin büyüklüğüne yakışır bir geleceği de güvenceye almaya niyetliysek, binlerce yıllık belleğimize yeniden kavuşmak en değerli kaynağımızı oluşturacaktır...''

'Okunur müze'...
Durağan ve ''donuk'' bir objeler müzesi yerine, ''aktif ve okunur'' bir müze olarak kurulan İKEMA'da, bunun ''ilk sergisi'' ise açılış günüyle birlikte İzmirlileri ve kenti ziyaret edenleri ''zaman içinde yolculuğa'' başlattı bile...

Üç bölümden oluşan serginin ''sürekli'' yaşatılacak olan bölümünde ''İÖ 3000'lerden İS 1933'e'' çağlar boyu kent tarihi izleniyor... Bu derinlik içinde belli evrelerin ele alınacağı değişken bölümde ise İzmir'in bugünkü kimliğinde de etkin rolü olan ilk serbest ticaret antlaşmasından sonraki ''1838 - 1933'' dönemi ''kent ve ticaret'' yaşamıyla yakından tanışılıyor... Yine sürekli olarak ''yangınlar ve kent'' i sergileyecek 3. bölümde ise bu felaketlerin yol açtığı yıkımlar ve yeniden yapılanmaların yarattığı modern İzmir'in adeta ''küllerinden doğuşu'' var...

Tümüyle dijital sistemle de donatılarak herkese açık bir ''kent kültürü okulu'' işlevi üstlenmeye aday olan İKEMA'ya ilk büyük ''sivil katkı'' ise gazeteci ve bilim insanı Dr. Orhan Koloğlu 'ndan geldi... Yaklaşık 10 bin kitap, gazete ve dergi koleksiyonlarını bağışlayan Koloğlu, ayrıca tüm ''aile arşivini'' de vererek, emektar İtfaiye Binası'nın ''İzmirlilerin ortak tarih sırdaşı'' olmasına da ilk katkıyı yapmış oldu.

Şimdi sıra ''bütün'' İzmirlilerde... Aynı bağışlar yaygınlaştıkça ya da aile belgelerinin asılları yine kendilerinde kalarak kopyalarının mikrofilmlere alınmasını sağladıkları zaman, İKEMA da sadece kentin değil, tüm kentlilerin belleği olarak, gelecek kuşakları da bilgili ve duygulu kılmaya doğru yelken açacak...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ocak 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz