reklam

16 Ocak 2004 Cuma 
Ana Sayfa > Haberler

Onlar yine seyrediyor biz yine yıkılıyoruz

Vakıflar tarafından kaderine terk edilen 220 yıllık Elif Efendi Tekkesi son günlerini yaşıyor. Bir dönem Osmanlı padişahlarının üzerine titrediği yapı şimdi duvarları yıkılmış, süslemeleri dökülmüş bir virane. İşin vahim yanı ise Beyoğlu Belediyesi'nin yardım teklifini reddeden Vakıflar, tekkeyi kimliği bilinmeyen bir kişinin işgaline teslim edecek kadar da sorumsuz

Vakıflar Genel Müdürlüğü kendilerine bağlı tarihi eserlerin yıkılmasına seyirci kalmaya devam ediyor. Bu umursamazlığın son örneği de Sütlüce'deki Hasırizade Elif Efendi Tekkesi. Kuruluşu 1784 yılına dayanan tekke artık son günlerini yaşıyor. Karkas yapı örneği tekke binası yıkılmaya yüz tutmuş. Bir dönemin içerisindeki güller, laleler ve yemyeşil ağaçlarla en güzel bahçelerinden biri olarak gösterilen bahçesi, üzerini kaplayan çöpler ve otlardan görünmez hale gelmiş. Tekkeye dışarıdan bakınca bir harabeyi andırıyor. 

Kapının üzerindeki kitabede yer alan tuğra taşı çalınmış. Avluda yer alan semahane yağmurlara ve bakımsızlığa artık dayanamamış. Duvarlar çürümüş, yer döşemeleri kalkmış, süslemeler dökülmüş. Semahane'nin üzerindeki hünkar mahfiline girmek ise küften ve tahtaların gıcırdayıp, sallanmasından neredeyse imkansız. Yıllardır kimsenin uğramadığı tekkede şu anda irili ufaklı birçok köpek ve nereden gelip oraya yerleştiği belli olmayan bir evsiz yaşıyor.

Hırsızlar cirit atıyor
Bugün ölüme terk edilen Elif Efendi Tekkesi'nin hikayesi 1784 yılına dayanıyor. Hasırizade Şeyh Mustafa İzzi tarafından kurulan tekke Sultan III. Selim tarafından genişletilerek tamir ettirilmiş. Sultan II. Mahmud tarafından iki kez yeniden inşa ettirilmiş. Bu dönemde yapıya hünkar mahfili de eklenmiş. Zamanla harap olan binalar son olarak Sultan II. Abdülhamid döneminde yeniden yaptırılmış. Son yapılan tekkenin postnişini de tekkeye adını veren Şeyh Mehmed Elif Efendi tarafından tasarlanmış.

Dönemin önemli bilim merkezlerinden biri sayılan tekkede Elif Efendi'ye ait özel bir kütüphane, sayısız tablo, antika eserler, boyama tekniği açısından örneklerine az rastlanır pencere kafesleri bulunuyormuş. Tekkenin önündeki bahçede ise o dönemin mimari özelliklerini yansıtan, harem ve selamlık bölümünden oluşan bir köşk.

1983'te nedeni elektrik kazası olarak açıklanan bir yangın sonucu küle dönüşen bu köşk 1970'lere kadar Elif Efendi'nin varisleri tarafından mesken olarak kullanılmış. Hatta 1960'ların başında tekke, Elif Efendi'nin oğlu Şeyh Yusuf Zahir Efendi'nin damadı tarihçi yazar Mithat Sertoğlu'nun delaletiyle onarılmış. 1979 yılında ise bazı hayırseverlerin girişimiyle çatısı elden geçi-rilmiş. Ancak Vakıflar tarafından bahçedeki köşkte yaşayan ve tekkenin bakımıyla da ilgilenen ailenin çıkarılmasıyla birlikte yapı kaderine terk edilmiş. 

Tarihi eser yağmacıları için kolay bir hedef haline gelen tekkeden kitaplar, kitabeler, antikalar, süslemeler hatta kafesler çalınmış. Semahane'nin girişindeki tuğra yok olmuş. Bazıları Mustafa İzzi'ye bazıları Elif Efendi'ye ait olan hat levhalar alınıp götürülmüş. Kimi koleksiyonerlere satılmış kiminin ise nerede olduğu belli değil. Vakıflar tüm bunlara ilgisiz kalıp göz yummaya devam ederken Beyoğlu Belediyesi'nin onarım talebini de reddetmiş.

Polis de ilgilenmedi
Elif Efendi'nin torunu olan ve gençlik yıllarına kadar tekkenin bahçesindeki köşkte yaşayan Elif Hasırcıoğlu yaşananları 'Vakıflar bizden orayı aldı. Elbette tekkeyi almaları haklarıydı. Ancak bizim evimizde oradaydı ve tekkeyle de ilgileniyorduk. Mahkeme uzun zaman devam etti. Ancak gücümüz yetmedi ve Vakıflar tapusu bize ait olan araziyi de küçük bir bedelle istimlak etti. 

Elimizden geldiğince onarımını ve bakımını yaptırmaya çalıştık. Ancak bir süre sonra hırsızlar dadandı. Tabloları, süslemeleri, kitabeleri çaldılar. Karakola başvurduk, kimse ilgilenmedi. Vakıflar tekkeyi elimizden aldı ve yok olmaya terk etti. Sonra içine kim olduğunu bilmediğimiz bir adam gelip yerleşti, evi gibi kullanmaya başladı. Şimdi de göz göre göre yıkılıyor. Vakıfların umrunda bile değil' diye anlatıyor.
Akşam

 

Ocak 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Personel arayanlar, iş arayanlar, ilan vermek isteyenler, artık Arkitera Kariyer sayfalarında buluşuyor.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz