Yanıltanlar hesap versin
SİT oyununu bozan İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Dologh, "Hukuku
aldatmak bu kadar kolay olmamalı. Çünkü bu bir kişiye 'hırsız' demek gibi
bir şey" dedi.
İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh, İzmir Limanı'nın genişletilmesi
projesinde oynanan SİT oyununu ortaya çıkardı.
İzmir Limanı'nın 9 milyar dolarlık yıllık iş hacmini 20 milyar dolara çıkaracak
genişletme projesinin durdurulmasını isteyen Avukat Ülkü Karabolat, Çetin
Odabaş, Yıldız Atay ve Ahmet Yeşilyurt, Danıştay'a başvurdu. İzmir Limanı'nı
genişletmek amacıyla doldurulan alan için "SİT kararı olmadığı
halde" "Doğal SİT olduğu" iddiasında bulunan grup, Danıştay
6'ıncı Dairesi'ne Bayındırlık Bakanlığı aleyhinde dava açtı. Danıştay
6'ıncı Dairesi, bunun üzerine ara karar olarak yürütmeyi durdurma kararı
verdi.
Vali Göksu'ya koştu
Gelişmeleri yakından izleyen Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh
harekete geçti ve soluğu İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu'nun yanında aldı.
Alanla ilgili bir SİT kararı bulunmadığını Vali Göksu'ya anlattı. Konu
karşısında hayrete düşen Göksu, hemen Valilik adına genişletilecek alanın
SİT olmadığını belirten yazıyı Danıştay'a gönderdi. 1 No'lu Kültür
ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu da Valilik'in yanı sıra genişletilen
alanla ilgili hiç bir SİT kararının bulunmadığının belgesini Danıştay'a
gönderdi. Bu sayede alanın SİT olmadığı belgelendi.
Danıştay'ın yanıltıldığını belirten Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza
Dologh, "Deniz Ticaret Odası olarak son grup tarafından açılan davayı,
geçtiğimiz günlerde DLH 6. Bölge Müdürü Salih Gümgüm'e gelen yazı
sonucu öğrendik. Bana, liman projesine karşı SİT iddiasıyla dava açıldığını
bildirdi. Duyunca adeta şoka girdim ve hemen Vali Yusuf Ziya Göksu'ya durumu
aktardım. Böylelikle oyunlarını bozmuş olduk. Zaten amaçları üzüm yemek
değil, bağcı dövmekti" diye konuştu.
Yıllardır ihaleye çıkmayı bekleyen genişletme projesine, bazı meslek
odalarının yanı sıra Avukat Ülkü Karabolat ve müvekkillerince ikinci kez
dava açıldı. Danıştay'ın 2 Temmuz 2003'te yürütmeyi durdurma kararı
vermesi ile Ulaştırma Bakanlığı'nın genişletme projesiyle ilgili ihale açmasının
önü kesilmiş oldu.
Yüzde 70'i bitirildi
Yüzde 70'i tamamlanan İzmir Limanı Genişletme Projesi, 1995 yılında kamu
kaynakları yetersizliği nedeniyle durdu. O güne kadar inşaat kamu kaynaklarıyla
özel firmalarca yapıldı.
İzmir Limanı'nın günden güne artan iş hacmi nedeniyle DLH Genel Müdürlüğü
150 milyon dolara mal olacak kalan bölümün Yap-İşlet-Devret modeliyle
tamamlanması için Ulaştırma Bakanlığı'ndan ihaleye çıkılmasını
istedi.
Limanın içi demiryolu ağıyla donatılacak
Projeye göre, 250 dönümlük bölümü önceden DLH tarafından doldurulan 500
dönümlük alanın kalan 250 dönümü de doldurularak yeni bir konteyner
depolama alanı oluşturulacak. 600 metresi yapılan rıhtıma, 450 metrelik bölüm
daha ilave edilerek 1 kilometrelik rıhtım yapılacak. Yıllık 500 bin adet
olan konteyner kapasitesi, 1 milyona çıkacak. Ayrıca limanın içi demiryolu
ağıyla donatılacak.
Meslek Odaları Başkanları Vekili
Yine bir İzmir klasiği yaşandı
İTO Ekrem Demirtaş:
"Görüyoruz ki, yine bir İzmir klasiği. Biz 1987 yılından beri İzmir
Limanı'nın genişlemesini istiyoruz. Ancak 17 yılda bir arpa boyu yol alamadık.
Bazı sivil toplum örgütleri kendine pay çıkarıp karşı çıktı. Karşı
çıkanları Yunanistan'a götürüp göstermeye talibim. Deniz yaşamını
etkileyen hızlı feribotlardır."
Hukuku yanıltan hesabını vermeli
Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh:
"Hukuku aldatmak bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum. Çünkü
Danıştay'a yapılan tamamıyle gerçek dışı bir başvurudur. Bu şekilde
hukuku yanıltanlardan da hesap sorulmalıdır. Çünkü bu bir kişiye 'hırsız'
demek gibi. Olayı ortaya çıkarmış olduk."
Liman Türkiye'nin AB'ye açılan kapısı
İhracatçı Birlikleri Eski Başkanı Mete Uğuz:
"Limanın genişletme projesi yılan hikayesine döndü. Bırakın genişletmeyi
liman, abuk subuk nedenlerle kaldırılmak dahi istendi. 5 bin
yıllık tarih hiçe sayılmak isteniyor. Burası Türkiye'nin en büyük limanı.
Bu limanın AB kapısı olduğunu görmeden engellemenin anlamı yok. İzmir'in
engellenmesine sadece yazıklar olsun diyorum."
Cesareti olan karşımıza çıksın
EGİAD Başkanı Fatih Dalan:
"Burada eli taşın altında olanların canı yanıyor. Dava açanlar
ihracatın ne demek olduğunu bilmiyor mu? Bugün İstanbul'dan 80-85 dolara
sevk edilen bir konteyner İzmirli ihracatçıya 150 dolara mal oluyor. Bu
istemezükçü zihniyete sahip olanlar cesaretleri varsa bir televizyon kanalında
karşımıza çıksınlar."
Engelleme çabasına anlam veremiyorum
Güçbirliği Holding Başkanı Kemal Zorlu:
"İzmir'in liman kenti kimliği inkar edilemez. Türkiye'nin ihracatının
ve iş hacminin artması lazım. Limanın taşınması isteniyor. Yeni bir limanın
yapımı 20 sene sürer. Limanı genişletmek şart. Böyle bir konunun önüne
geçilmesine anlam vermek mümkün değil."
Bu tür girişimler sadece İzmir'de var
Ege Deri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Galiko:
"Limana engel olan bu grupların neye hizmet ettiğini anlamak mümkün değil.
Bir de bu tür olaylar sadece İzmir'de yaşanıyor. Biz liman alanının bu
projenin dışında daha da genişlemesi gerektiğini belirtirken, engel olunması
çok üzücü. Bence liman Tariş'e kadar genişlesin."
Asıl niyetleri limanı kaldırmak
Deniz Ticaret Odası Avukatı Ahmet Çalık:
"Açılan davaların temelinde limanı kaldırma fikri var. Limanı kaldırmak
5 bin yıllık liman kenti İzmir'e büyük bir kötülük olur. Efes Antik
Kenti dahi limansız kaldığı için tarihten silinmiştir. Limansız İzmir,
ekonomisi bitmiş bir emekli kenti olacaktır."
Avukat Ülkü Karabolat
İzmirli para ya da çevreyi seçecek
Avukat Ülkü Karabolat, kendisinin ve müvekkillerinin engelci değil, çevreci
olduğunu belirterek, "Biz bu projenin ekolojik yaşamı olumsuz etkileyeceğini
düşünüyoruz. Dolgu yapmak için 7.5 milyon metreküp balçığın çıkarılacağı
söyleniyor. Bu balçığı nereye dökecekler? Ayrıca proje hayata geçince büyük
gemiler limana gelecek. Bunların pervaneleri, deniz yaşamını mahveder. Ben
bu projenin başka bir yere yapılmasını istiyorum. İzmir'de feda
edilebilecek yerlerin sınırlı olduğunu düşünüyorum. Bu proje limanın
kapasitesini ve gelecek parayı iki katına çıkaracakmış. Bence İzmirliler
burada para ya da çevre seçeneğini yapmalı" dedi.
Diğer dava 2 yıldır sürüyor
İzmir Limanı'nın genişletilmesi projesine karşı olan Mimarlar Odası, Şehir
Plancıları, Elektrik Mühendisleri ve Harita Mühendisleri Odası yöneticilerinin
2002 Eylül ayında Danıştay'da Bayındırlık Bakanlığı aleyhine açtığı
dava sürüyor. Meslek odaları, Bayındırlık Bakanlığı'nın limanın genişletilmesi
projesini hazırladığı sırada Büyükşehir Belediyesi'nin görüşünü
almadığını öne sürmüştü.
Yeni Asır
|