Kaza değil cinayet (1)
Apartmanlar Düzce'de, Yalova'da, İstanbul'da patır patır dökülüyor, en
son Konya'da durduk yerde yerle bir oluyor, altında günahsız onlarca insan
can çekişerek, günlerce süren işkenceden sonra ölüyor. Sonra da
haberlerde görüyorsunuz müteahhitler ve sair sorumlular aramızda geziyor,
yeni yeni taahhüt işleri alıyor. Siz öldürmenin serbest olduğu bir başka
ülke daha gösterebilir misiniz?
Ben bu köşeyi tam yirmi dört senedir yazıyorum ve tam yirmi dört senedir
bu işlere uygulanan Türk Ceza Kanunu'nun 455. maddesinin yanlış olduğunu
iddia ediyorum. Evet bu maddedeki tarif yanlıştır. Bu yanlışlığı
kullanan insanlar adam öldürme serbestisini kullanıyor. Bu madde kurallara
uymadan, nizam ve emirlere tabi olmadan yapılan fiiller sonucu adam öldürene
iki sene hapis cezasını öngörüyor. Sonra bu cezayı kusur oranına göre
indiriyor ve arkasından günlediği iki - üç milyon lira gibi bir rakamla
paraya çeviriyor. İşte böylece onlarca hatta yüzlerce kişiyi öldürenler
üç yüz - beş yüz milyon TL'yi verdi mi bu işten kurtuluyor.
Bir insan kurallara uymuyorsa, emir ve talimatları uyguluyorsa, sonuçta
birileri ölüyorsa bu işe kaza denilir mi?
Ben senelerdir bu tarifte "ağır kusur" halinin düzenlenmesini
savunuyorum. Bazı meslektaşlarım başka sıfatlar tavsiye ediyor. Olabilir,
önemli olan kavramdır, kavrama verilen isim değil. Ancak bu ısrarlar ve uyarılar
üzerine yeni ceza kanununa, kurallara aykırı inşaat yapma suçunun
eklenilmesinin düşünüldüğünü gördüm. Bu doğru mu?
Hayır bu düşünce doğru değil.
Milliyet - Tamer Heper
|